confessions

hoys

- Yazar -

  1. toplam entry 716
  2. takipçi 1
  3. puan 19013

yağmur

hoys
yagmur

vareden’in adiyla insanliga inen nur
bir gece yansiyinca kente sibir dagindan
topragi kirlerinden arindirir bir yagmur
kutlu bir zaferdir bu ebabil dudagindan
rahmet vadilerinden bosanir ab-i hayat
en mustesna dogusa hamiledir kainat

yillardir bozbulanik sulari yudumladim
bir pelikan huznuyle yurudum kumsallari
yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim

hasretin alev alev icime bir an dustu
degisti hayal koskum, gozumde viran dustu
sonsuzluk ciceklerle donandi yuregimde
yagmalanmis ruhuma yeni bir devran dustu

ihtiyar cubbesinden kan suzulur nebi’nin
gokyuzu dalgalanir ipekten kanatlarla
mehtabini duslerken o muhur sahibinin
sarsilir ebu kubeys kovulmus feryatlarla
evlerin anasina dikilir yesil bayrak
yeryuzu avaredir, yapayalniz ve kurak

zaman, ayaklarimda tukendi adim adim
heyula, bir ag gibi ordu ruyalarimi
colde seni ozleyen bir kus da ben olsaydim

yagmur, gulsenimize sensiz, baldiran dustu
dusmanlik icimizde; dostluklar yaban dustu
yenilgi, ilmek ilmek dugumlendi tarihe
her sayfada talihsiz binlerce kurban dustu

bir guzide mektuptur, caglarin otesinden
ulasir intizarin yaldizli sabahina
yayilir o en buyuk mustu, pazartesinden
beyazlik dokunmustur gecenin siyahina
susuzluktan dudagi catlayan gonullerin
sukutu yar, sevinci dualar kadar derin

caresiz bir takvimden yalnizliga gun saydim
bir cezir yasadim ki, yasanmamis, mazide
dokundugun kucuk bir nakis da ben olsaydim

sensiz kaldirimlara nice guzel can dustu
yarilan gogsumuzden umutlar bican dustu
yagmur, kaybettik butun hazinesini ceddin
en son, avucumuzdan inci ve mercan dustu

melekler sagnak sagnak gulumser maveradan
gumus ibrik tasiyan zumrut gagali kuslar
mutluluk nagmeleri isitirler hira’dan
bir devrim korkusuyla halkalanir yokuslar
bir bebegin secdeye uzanirken elleri
paramparca, atesler sahinin hayalleri

keske bir golge kadar yakininda dursaydim
o mucella cehreni izleseydim ebedi
sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim

sarardi yesil yaprak; dal koptu; fidan dustu
baykusa cifte yali; bulbule zindan dustu
katil sinekler deldi hicabin perdesini
istiklal bosluguna arilar nadan dustu

dolasan ben olsaydim save’nin damarinda
tablosunu yapardim yikilan her kulenin
ebedi aska giden esrarli yollarinda
senden bir kivilcimin, sureyya bir sulenin
tarasaydim bengisu fiskiran kakulunu
on asirlik ocagin savururdum kulunu

bazen kendine asik deli bir firtinaydim
firtinalar onunde bazen bir kuru yaprak
ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim

sensizlik depremiyle hanci dustu; han dustu
mazluma surgun evi; zalime cihan dustu
sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
bir bela tunelinde agir imtihan dustu

badiye yaylasinda koklasaydim izini
kefenimi bicseydi ebva’da esen ruzgar
seninle yikasaydim acilar dehlizini
ne kaderi suclamak kalirdi, ne intihar
ustune piril piril damladigin bir kaya
bir hurma cekirdegi tercihimdir dunyaya

suskunluga donustu sokaklarda feryadim
tereddut oymak oymak kemirdi gururumu
bahira’dan suzulen bir yas da ben olsaydim

haritanin en beyaz noktasina kan dustu
kirildi adaletin kilici; kalkan dustu
mahkumlar yargiliyor; hakimler mahkum simdi
haklarin temeline sanki bir volkan dustu

firakinla kavrulur colde kum taneleri
ahularin icinde sevdan akkor gibidir
erdemin, bereketin doldurur haneleri
sensiz hayat topragin sirtinda ur gibidir
semsiyesi altinda yurursun bulutlarin
sensiz, yuku zehirdir en guzel imbatlarin

devlerin esrarini aynalara sorsaydim
cozulurdu zihnimde buzlanmis dusunceler
oksadigin bir parca kumas da ben olsaydim

sensiz, tutundugumuz dallardan yilan dustu
ilkin karardi yollar, sonra heyelan dustu
guvenilen daglara kar yagdi birer birer
sensizlik diyarindan puskullu yalan dustu

yagmur, duysam icimin goklerinden sesini
yagarsin; taslar bile yemyesil filizlenir
yildirimlar parcalar cirkefin golgesini
sel gider ve zulmetin coplugu temizlenir
yagmur, birgun kurtulup cagin kundaklarindan
alsam, olumsuzlugu billur dudaklarindan

madeni arzularin ardinda seyre daldim
kuflu bir manzaranin curuyen gullerini
senin icin gorulen bir dus de ben olsaydim

sehirler kabus dolu; koylere duman dustu
tersine dondu her sey sanki; asuman dustu
kirik bir kayik kaldi elimizde, hayali

hazindir ki, dertleri asmaya umman dustu
ayriligin bagrimda buyuyen bir yaradir
seni hissetmeyen kalp, kapisiz zindan olur
sensiz dogrular egri, beyaz bile karadir
sesini duymayanlar girdabinda bogulur
ana rahminde olur sensizlikten bir cenin
saskinliga acilir gozleri, gormeyenin

saatlerin ardinda hep kendimi aradim
bir melal zincirine takildi parmaklarim
yeryuzunde seni bir gormus de ben olsaydim

sensiz, ufuklarima yalanci bir tan dustu
sensiz, kitalar boyu uzayan vatan dustu
bir kolelik ruhuna mahkum olunca gonul
yuzyillardir dorukta bekleyen sultan dustu

ay gibisin; gunesler parliyor gozlerinde
senin tutkunla mecnun geziyor gunes ve ay
her damla bir yildizi susluyor goklerinde
sumeyra’yi ariyor her damlada bir saray
tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
mekanin fircasinda solmayan resim senin

yagmur, birgun elimi ellerinde bulsaydim
guzellik sahikasi gulumserdi yuzume
senin visalinle bir gulmus de ben olsaydim

tavani coktu askin; duvarlar uryan dustu
toplumun gundemine koyu bir isyan dustu
iniltiler geliyor dogudan ve batidan
sensizlikten bozulan dengeye ziyan dustu

islakligi sanadir ahimin, efganimin
icimde hicraninla tutusuyor nagmeler
sendendir eskimeyen cevheri efkarimin
nazarin ok misali karanliklari deler
bu degirmen seninle donuyor; ahenk senin
renkleri birbirinden ayiran mihenk senin

bir huzun ulkesine gomulup kaldi adim
kapaniyor yuzume aralanan kapilar
sana hicret eden bir kureys de ben olsaydim

yagmur, sayriligima seninle derman dustu
beynimin merkezine olumsuz ferman dustu
silindi hayalimden butun efsunu omrun
bir donum noktasinda aklima rahman dustu

nefesinle yeniden cizilecek desenler
cehreler yepyeni bir degisim gecirecek
aydinliga nurunla kavusacak mahzenler
anneler cocuklara hep seni icirecek
yagmur, seninle biter susuzlugu evrenin
sana mu’mindir sema; sana muhtactir zemin

damar damar seninle, hep seninle dolsaydim
batili yikmak icin kusandigin kilicin
kabzasinda bir dirhem gumus de ben olsaydim

kardesler arasina heyhat, su-i zan dustu
zedelendi sagduyu; korlesen iz’an dustu
sarkisiyla yasadik yillar yili baharin
insanlik bahcemize sensizlik hazan dustu

yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim
colde seni ozleyen bir kus da ben olsaydim
dokundugun kucuk bir nakis da ben olsaydim
sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim
ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim
bahira’dan suzulen bir yas da ben olsaydim
oksadigin bir parca kumas da ben olsaydim
senin icin gorulen bir dus de ben olsaydim
yeryuzunde seni bir gormus de ben olsaydim
senin visalinle bir gulmus de ben olsaydim
sana hicret eden bir kureys de ben olsaydim
damar damar seninle, hep seninle dolsaydim
batili yikmak icin kusandigin kilicin
kabzasinda bir dirhem gumus de ben olsaydim

(bkz: nurullah genc)

dünyanın bütün çiçekleri

hoys
ceyhun atuf kansu siiri... koy ogretmeni sefik sinig icin yazmistir.
’’bir siir ancak bu kadar guzel olur.’’ dedirtecek bir siir:

dunyanin butun cicekleri

"bana cicek getirin, dunyanin butun ciceklerini buraya getirin!"
koy ogretmeni sefik sinig’in son sozleri.

dunyanin butun ciceklerini diyorum
butun ciceklerini getirin buraya,
ogrencilerimi getirin, getirin buraya,
kaya diplerinde acmis cigdemlere benzer
butun koy cocuklarini getirin buraya,
son bir ders verecegim onlara,
son sarkimi soyleyecegim,
getirin, getirin...ve sonra olecegim.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
kir ve dag ciceklerini istiyorum,
kaderleri bana benzeyen,
yalnizlikta acarlar, kimse bilmez onlari
genis ovalarda kaybolur kokulari...
yurdumun sevgili ve adsiz cicekleri
hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin gorun beni,
topragi nasil orterseniz oylece ortun beni.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
afyon ovasinda acan hashas ciceklerini
bacimin suladigi feslegenleri,
koy ciceklerinin hepsini, hepsini,
avlularin pembe entarili hatmisini,
coban yastigini, peygamber cicegini de unutmayin,
aman isparta gullerini de unutmayin
hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
getirin, dunyanin butun ciceklerini istiyorum.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben koy ogretmeniyim, bir bahcivanim,
ben bir bahce suluyordum, gonlumden,
kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
ne guller fiskirir cilelerimden,
kandir, hayattir, emektir benim gullerim,
korkmadim, korkmuyorum olumden,
siz cicek getirin yalniz, cicek getirin.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
baharda polatli kirlarinda acan,
guz geldi mi kopdagina gocen,
yorukler yaylasinda toroslarda eglesen,
mus ovasindan, agri eteginden,
gucenmesin butun yurt bahcelerinden
cicek getirin, cicek getirin, ortun beni,
egin turkulerinin icine gomun beni.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
en guzellerini saymadim ciceklerin,
cocuklari, ogrencileri istiyorum.
yalniz ve cileli hayatimin ciceklerini,
koy okullarinda acan, gizli ve sessiz,
o bakimsiz, ama kokusu essiz cicek.
kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
seni beni yalnizlik ortecek, yalnizlik ortecek.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben mezarsiz yasamayi diliyorum,
olmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
yetistirdigim bahce yarida kalmasin,
tarumar olmasin istiyorum, perisan olmasin,
beni bilse bilse cicekler bilir, dostlarim,
nicin yasadigimi ben onlara soyledim,
ciceklerde acar benim gizli arzularim.

dunyanin butun ciceklerini diyorum,
okulun duvari coktu altinda kaldim,
ama ben dunya ustundeyim, toprakta,
yaz kis bir sey soyleyen toprakta,
cile cektim, yalniz kaldim, ama yasadim,
yurdumun ciceklenmesi icin daima yasadim,
bilir bunu bahceler, kayalar, koyler bilir.
simdi sustum, ortun beni, yatirin buraya,
dunyanin butun ciceklerini getirin buraya.

ceyhun atuf kansu

çocukluk aşkı

hoys
ceyhun atuf kansu nun muhtesem siiri... soyledir:


cocukluk aski

dusun, dusun ki anne ben daha cok kucugum,
ilik ellerimden tut, beraber gotur beni,
oyuncakcida buyuk mavi bir gemi gordum,
islenmis, dalgalarin kopuguyle yelkeni.

su renk renk toplara bak, anne,ne guzel renk renk
donuyor icimde bir bayram yeri donuyor,
yuvarlaniyor gonlum su ucan toplara denk,
bir yokustan kosarak kalbim sana iniyor.

kan degil, zafer akar benim savaslarimda,
hurriyet icin olur genc kursun askerlerim,
insanligin cenneti sakli goz yaslarimda,
yeni bir bahar cagi getirecek zaferim!

korkma, korkma kacmam ben, tahta atimla daga,
senden daha guzel bir dag var mi ruyalarda?
nicin ugrassin kucuk kus yurdundan kacmaga,
yasarken annesinin yeserttigi kirlarda?

kirilir, butun iyi oyuncaklar kirilir,
cocuk kalblerinden mi yaparlar hep onlari,
nicin oyun biterken en sonra hatirlanir,
hâtiralarimizin en tatli oyunlari?

satilir mi zengin bir oyuncakcida soyle,
anne, dun okudugun masaldaki guzel kiz?
yeter, altin bir kalbim olsun, tanridan dile,
butun zenginligimi verir onu aliriz.

ceyhun atuf kansu

nihat genç

hoys
pertev aksakal’in kitabinda gecen: "ankara’dan gonderilen tim komutani yuzbasi nihat genc fatsa’da nokta operasyonlarda bulundu!’’ seklindeki ifadeden son zamanlarda bahsetmeye baslayan ve bunun bir isim benzerligi oldugunu savunan yazar.
nedense ismi tutan diger nihat genc ile ilgili cok net bilgiler vermeyen; cok okurunun kafasinda soru isaretleri uyandiran, bu topragin yazarlarindan.

kanistan

hoys
kanistan


adini bilmiyorum, dinini sormuyorum,
kursuna hedef olan cocuklar goruyorum.
babasinin kucagi ona kan dolu canak,
kizil kana boyandi, minnacik el ve yanak.
cop kutusu bir siper, kollardan zirh gerildi,
kucaginda cenaze saskin baba delirdi.
“baba bu gun son gunum, gunesi son gorusum,
bu yasimda ne kahir ne zulumler gormusum.
bu gun beni kucakla, son bir defa sar beni,
gormeyen gozlere bak, bu bakis yakar beni”
babasinin elinden tutmus geziniyordu,
ne bilsin bu zalimler, kusatmis guzel yurdu.
belki balon alacak, belki de bir oyuncak,
onu simdi cennette melekler sallayacak.
yolunu kaybetmis bir divane misaliyim,
ben bugunun gercegi, yarininin masaliyim.
yandi yikildi birden dunyanin dort etrafi,
kim kimden yana simdi, bilen var mi tarafi?
gozleri kan canagi, ellerinde kelepce,
daha dun gibi sicak hama, gazze, halepce.
vampirin tek vatani bu gun artik kanistan
sunulur oldu size mazlumun kani tastan.
kar bile kirletiyor, yagdigi mekanlari,
kimin icin akiyor mazlumlarin kanlari?
yagmurlar karistirdi kanlari ummanlara,
tarih bile yabanci kaybolan zamanlara.
dokulen yapraklarin orttugu milyon beden,
neden her yer kan revan, neden bu olum neden?
toprak dahi kan rengi goklerde kizillik var,
okyanuslar kabardi, ne marti ne balik var.
her yer simdi kan golu, her yer simdi kanistan,
sanki yer gok birlesti kurtulus yok mahpustan.
herkes avci misali, her yan hile ve tuzak,
batik bir gemideyiz kara simdi cok uzak.
minnacik bir cift yurek kus oldu havalandi,
sokaklar ciglik ciglik, feryatlar yankilandi.
imdat sesine bile kursun sikan eller var,
mamayi tadamadan susan nice diller var.
yer ve gok sahit simdi cigliklara havara,
yeni guller acar mi, bu gelecek bahara?
bomba, barut, tank, tufek, ates simdi kanistan,
yine bulbuller otsun, acsin bostan gulistan.
gunesi gizlemisler, meydan bulutun sisin,
bu savas olumudur duygu, vicdan ve hissin.
bagirsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar,
bu dunya cok daraldi, size yer yok diyorlar.
karanliklar zifiri, golgeler de dehsette,
bir festival mevsimi, herkes simdi vahsette.
guya bizler insaniz, esref-i mahlukatiz,
ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatiz.
hayvan bile yapamaz bunca vahsi eylemi,
bunlara hayvan demek, bir iltifat degil mi?
yersiz yurtsuz yavrunun memleketi kanistan,
ancak size yakisir boyle rezil bir destan.
ah vatani birakin kafes bulamaz bulbul,
collerde vahalar yok, ne gul kaldi, ne sumbul.
filler simdi savasta, ezilenler karinca,
dillere gem vuruldu susturuldu hunharca.
simdi kizil denizi yaracak musa da yok,
su duzenbaz hileyi bozacak asa da yok.
yok simdi kurtaracak yusuf’u kuyulardan,
yok bilali bir seda uyarsin uykulardan.
tahammulun simgesi eyyub’un sabri nerde,
parcalanmis cesedin kefeni, kabri nerde?
senin de yurdun uzak terk eyledin silayi,
bir gun geri gelir mi o mustular alayi?
ah senin yurdun mu ki, su gorunen kanistan,
tebessume zaman yok bunca cileden yastan.

mehmet feyat
29 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol