gidene kadar hakkında köpek yemeleri dışında pek bir şey bilmediğim ülke. sonra ziyaret edince anladım ki o da yalanmış.
insanların böcek veya köpek yemek gibi alışkanlıkları yok, aksine pek hoş karşılanmayan bir davranış. bunun nasıl ortaya çıktığına gelince; çinli bir arkadaşın dediğine göre eskiden uzun bir dönem çin topraklarında kıtlık yaşanmış. bu dönemde insanlar hayatta kalabilmek için böcek vs. yemek durumunda kalmışlar. o tarihten sonra günümüzde de belli tarihte geçmişi yad etmek ve o insanların yaptığı fedakarlığı unutmamak için böcek yeme merasimi yapıyorlar. yani insanların pek de zevk aldığı bir durum değil.
diğer bir yanlış anlama sebebi ise şehirlerin bazı turistik sokaklarında böcek satılıyor olması. buraları her ne kadar çinliler kullanmıyor olsa da turistik olması nedeniyle çine gelen her yabancı ziyaretçi ve yabancı medyanın uğrak noktası olan yerler. dolayısıyla insanlara özellikle televizyondan gösterilen çinde bu tarz bir algı oluşmuş malesef.
sonuç itibari ile çin sokaklarında insanlar gördükleri köpeği kesip akşam yemeği yapmıyorlarmış teşekkürler.
diğer sözlükleri gezdikten sonra işte bu dediğim mekan. ne uludağ ne ekşi bu samimiyeti vermiyor şuan gerçekten takdire şayan.
ygs puanına okul puanın eklenmediğini hatırlatmakta fayda var sanırım. yani öğrenci ne kadar iyiyse o kadar derece gelir. okul başarı puanı en son lys sonrası yerleştirme puanına ekleniyor.
başlığı gördüm. eski günleri son kez yad ettim, son sigaramı yaktım ve yastığın altındaki son 12 doları da alıp son kez dışarı çıktım. çünkü biliyorum ki ben bunu yaparsam türkiye bir daha aşağıya ivme göstermemek üzere son kez kalkınacak, avrupa birliği bir daha birleşmemek üzere dağılacak, dolar düşüp abd yıkılmadan önce son kez krize girecek ve son bir liman kalacak geriye sığınılacak:türkiye . biliyorum ki insanlar bugün son defa son sigarasını içecek. son defa çocuklar aç oldukları için ağlayacak. türk esnafı son kez kara kara siftahı bekleyecek.ve ben tüm bunlara sebep olduğum için son kez güneşe bakıp gülümseyerek övgü beklemeden, alkış istemeden, bunları karıma bile söylemeden çıkıp gideceğim buralardan. türkiye'yi bir daha ihtiyaç kalmayacak şekilde son kez kurtarmış olduğumu bilerek...
dedirten başlıktır.
edit:bankaya gittim, baktım dolar 3,41; lan dedim başlarım, haftaya bu 3,50 olur o zaman bozdururum. vatan severiz ama enayi de değiliz, kimse kusura bakmasın.
dedirten başlıktır.
edit:bankaya gittim, baktım dolar 3,41; lan dedim başlarım, haftaya bu 3,50 olur o zaman bozdururum. vatan severiz ama enayi de değiliz, kimse kusura bakmasın.
2 sene önce arkadaşımın başına gelen hadisedir.
2009 da bilkent bilgisayar mühendisliğini bitiren arkadaşımın diğer 25 şirketle birlikte facebooka da 'lan belki olur be' diyerek başvurması sonucu kabul edilmesiyle başlayan sürecin daha sonra Microsoftla devam edip Google'a teklif gelmesiyle son bulmasıdır.
Başlamışken çalışma ortamınada değineyim de bana olan ağız sulanması size de olsun:
Şuan ki pozisyonu sıradan bir bilgisayar mühendisi ama ona rağmen herhangi bir çalışma saati yok, sadece haftalık yapacağı proje ve toplantı saatleri belli; geri kalan sürede çok aykırı olmamak üzere kafasına göre takılabiliyor.
Ofislerinde 7/24 dondurmasından meyvesine aburcudur reyonları var. Ayrıca bekar çalışanlar için 3 öğün yemek hizmeti veriliyor.
Bununla birlikte garip olan diğer bir ayrıntı ise atari salonları olması. Playstation falan değil bildiğiniz atari. Bence baya farklı ve hoş uygulama olmuş.
Dipnot:Bu arada arkadaşın yurtiçi ve yurtdışında bilgisayar olimpiyatı madalyaları oduğunu eklemek de doğru olacaktır diye düşünüyorum. Bunlar üstüne maaşı merak eden varsa şuan 25 bin dolar civarı diye biliyorum.
2009 da bilkent bilgisayar mühendisliğini bitiren arkadaşımın diğer 25 şirketle birlikte facebooka da 'lan belki olur be' diyerek başvurması sonucu kabul edilmesiyle başlayan sürecin daha sonra Microsoftla devam edip Google'a teklif gelmesiyle son bulmasıdır.
Başlamışken çalışma ortamınada değineyim de bana olan ağız sulanması size de olsun:
Şuan ki pozisyonu sıradan bir bilgisayar mühendisi ama ona rağmen herhangi bir çalışma saati yok, sadece haftalık yapacağı proje ve toplantı saatleri belli; geri kalan sürede çok aykırı olmamak üzere kafasına göre takılabiliyor.
Ofislerinde 7/24 dondurmasından meyvesine aburcudur reyonları var. Ayrıca bekar çalışanlar için 3 öğün yemek hizmeti veriliyor.
Bununla birlikte garip olan diğer bir ayrıntı ise atari salonları olması. Playstation falan değil bildiğiniz atari. Bence baya farklı ve hoş uygulama olmuş.
Dipnot:Bu arada arkadaşın yurtiçi ve yurtdışında bilgisayar olimpiyatı madalyaları oduğunu eklemek de doğru olacaktır diye düşünüyorum. Bunlar üstüne maaşı merak eden varsa şuan 25 bin dolar civarı diye biliyorum.
'bir senede bir millete neler yaşatılabilir' sorusunun cevabı olan liste.
sık sık içine düştüğüm durumdur. kafamda iki ihtimal dönüp duruyor, ya ben yeterince işsizim yahut diğer bilgiçler yeterince iş güç sahibi insanlar.
yüzde elliye göre cihaddır, abd'yi feth etmektir, uzaya çıkmaktır, dünyaları sarmalamaktır, her asfalt taşı türkiye'yi zirveye çıkaran basamaktır.
bu paralel de çok oldu dedirten olaydır. ama bir konu da haklarını vermek lazım o kadar olaya rağmen hala zirvede eğitim veriyorlar dedirten hadisedir.
asla kullanmayacağım, öğrenince mutlu olmadığım ama yine de ilginç bulduğum terimdir.
yüzde ellinin dilinden düşmeyen içi fos dışı fos söylem
yüzde elliyi nasıl uyutacağını bilen siyasidir. ınsanların gözlerinin içine baka baka yalan söylemek sıradan huyudur.
önemli olan ölüm değil fakat ölümü öyle bir hale getirdiler ki ne ölene insan muamelesi yapılıyor ne kalana gazi. bu durumda niyazi olmak korkutuyor insanı.
öncelikle evrim dediğimiz olgu inanıp inanmamaya konu olabilecek bir şey değil neden? çünkü biz ki nasıl dünyanın yuvarlak olduğunu biliyoruz veyahut da kaldırma kuvvetiyle ilgili bilgilerimiz sabittir ışte aynı şekilde evrim de kanıtlanmış ve artık sen inanıyor musun devrini geçmiş bir teoridir. ülkemizde bu kadar tartışılmasının sebebi ise sürekli dinle karşı karşıya getirilmesidir ki bunun sebebi de avrupada yozlaşmış kilise karşısında yapılan tüm bilimsel araştırmaların-ki evrim teorisi de bunlardan- kiliseyi yalancı çıkarmak için yapılmasıdır. bu durum bizde de böyle lanse edilmiş ve sanki evrim vs din halini almıştır. fakat unutulmamalıdır ki evrim dine karşı gelmemektedir. yani nasıl ki islama karşı gelenler evrim teorisi üzerinden gidemezse aynı şekilde savunanlarda bu konu üzerinden bir yere varamazlar. yani evrim tartışmaya açık bir şey değildir artık tüm bilim dünyasının zaten var dediği bir olguya dönüşmüştür.
Her duyduğumda içimi kıpır kıpır eden, içinde derin manalar barındıran ve bir takım insanların çekemediği sözdür.
O gün geldiğinde tarih yeni bir Türk destanı yazacak. O gün geldiğine Lozanın gizli kalmış maddeleri bir bir gözler önüne serilecek ve o gün geldiğinde Tüm dünyada istiklal marşımız gururla okunup insanlara insanlık öğretilecek.
Kaynakça
1-Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyetine/ Yavuz Bahadıroğlu
2-+905536225143/ Cami Şadırvanındaki amca
3 Pollyanna / Eleanor H. Porter
O gün geldiğinde tarih yeni bir Türk destanı yazacak. O gün geldiğine Lozanın gizli kalmış maddeleri bir bir gözler önüne serilecek ve o gün geldiğinde Tüm dünyada istiklal marşımız gururla okunup insanlara insanlık öğretilecek.
Kaynakça
1-Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyetine/ Yavuz Bahadıroğlu
2-+905536225143/ Cami Şadırvanındaki amca
3 Pollyanna / Eleanor H. Porter
dolara ihtiyacımız olmadığını anlayın artık. bu kadar gözü kapalılığa gerek yok. hayır arkadaş sabah kalktım, bakkala gittim 2 sene önce 1 tl ye aldığım ekmeği yine 1 tl ye aldım. peki sen ey elinde dolar tutan kendini bilmez. sen bakkala gidince dolarla ekmek alabiliyor musun 'hayır!! '. e o zaman bakkalda bile kullanamadığın bu gavur parasını neden tutarsın elinde. uyan artık türkiye'm uyan.
patlamadan sonra daha henüz dakikalar geçmişken, aynı şekilde patlamanın yeri ve faili dahi belirsizken yapılan "patlama başkanlığa karşı saldırıdır" açıklamasının sahibi olan ve insana verilen değerin nasıl ayaklar altına alınabileceğinin kanıtı olan kanal.
hayır muhalif falan olmaya çalışmıyorum geçin bunları ama bir zamanlar biz, ayda bir gelen şehit için bir hafta yas tutan millettik ya. ne zaman bir patlamada ölen polislerimizi, ortada kalan yetimlerini ve ailelerini hiçe sayıp da böyle bir açıklama yapabilecek kadar insani duygulardan arındırıldık. ne zamandan beri o patlamada oluşan yarayı sarıp, acıları paylaşmak yerine ilk iş olarak yayın yasağı getirip insanların haberdar olmasını engellemeye giriştik. (bu arada yayın yasağını bir zamanlar kaos çıkmaması falan filan için savunuyor ve gayet makul görüyordum fakat artık o kadar şey yaşadık ki o seviyeyi aştığımızı düşünüyorum)
ya yeter artık şu milleti hafife aldığınız. kimse kusura bakmasın ama gidip köylere mahallelere koydukları iki çöp bidonuyla; cahil ve araştırmayan (kendi ailem de dahil) insanlardan aldıkları o kadar destekten dolayı çok rahat olabilirler ama artık yeter ya. hayır bunu söyleyebilecek bir medya organımız dahi kalmadı ki, birşeyleri gerçekten yazılabilsin anlatılabilsin. ondan bundan siyaset yapmanın bir manası yok.
edit:herhangi bir siyasi gruba bağlı değilim. sadece içimi acıtan bu mevzuyu paylaşmak istedim.
hayır muhalif falan olmaya çalışmıyorum geçin bunları ama bir zamanlar biz, ayda bir gelen şehit için bir hafta yas tutan millettik ya. ne zaman bir patlamada ölen polislerimizi, ortada kalan yetimlerini ve ailelerini hiçe sayıp da böyle bir açıklama yapabilecek kadar insani duygulardan arındırıldık. ne zamandan beri o patlamada oluşan yarayı sarıp, acıları paylaşmak yerine ilk iş olarak yayın yasağı getirip insanların haberdar olmasını engellemeye giriştik. (bu arada yayın yasağını bir zamanlar kaos çıkmaması falan filan için savunuyor ve gayet makul görüyordum fakat artık o kadar şey yaşadık ki o seviyeyi aştığımızı düşünüyorum)
ya yeter artık şu milleti hafife aldığınız. kimse kusura bakmasın ama gidip köylere mahallelere koydukları iki çöp bidonuyla; cahil ve araştırmayan (kendi ailem de dahil) insanlardan aldıkları o kadar destekten dolayı çok rahat olabilirler ama artık yeter ya. hayır bunu söyleyebilecek bir medya organımız dahi kalmadı ki, birşeyleri gerçekten yazılabilsin anlatılabilsin. ondan bundan siyaset yapmanın bir manası yok.
edit:herhangi bir siyasi gruba bağlı değilim. sadece içimi acıtan bu mevzuyu paylaşmak istedim.
insanların islam terör örgütünden bahsederken neden hristiyan terör örgütlerinden((bkz: anti-balaka) bahsetmiyor anlamıyorum. veya aynı şekilde milliyetçiliği merkez alan [(bkz: eta(euskadi ta askatasuna) )] veya sadece para, zevk gibi şeyler için terör estiren örgütleri neden konuşmuyoruz.
demem o ki terörün dini, dili, ırkı yoktur.
terörün olduğu yerde insana ait duygu ve değerlerden bahsedilemez.
artık bıralım onların amacına hizmet etmeyi de insanlık paydasında birleşmeye bakalım.
demem o ki terörün dini, dili, ırkı yoktur.
terörün olduğu yerde insana ait duygu ve değerlerden bahsedilemez.
artık bıralım onların amacına hizmet etmeyi de insanlık paydasında birleşmeye bakalım.
öncelikle bazı kavramlara açıklık getirmek gerektiği kanaatindeyim,
bilimde teori; bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır.
yani teori belli aşamalardan geçmiş -bunun başlangıcına hipotez deniyor.- ve doğruluğu saptanmış (*=yanlışlanana kadar.) hipotezlerdir.
bu durumda bilimsel teoriyi, evdeki konuşmalarda eniştenin söze girdiği "olum benim teorim şu bak..." tarzı ifadelerde karıştırmamak gerekiyor.
bilimde teori; bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır.
yani teori belli aşamalardan geçmiş -bunun başlangıcına hipotez deniyor.- ve doğruluğu saptanmış (*=yanlışlanana kadar.) hipotezlerdir.
bu durumda bilimsel teoriyi, evdeki konuşmalarda eniştenin söze girdiği "olum benim teorim şu bak..." tarzı ifadelerde karıştırmamak gerekiyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?