greyfurt

bildiğim en ünlü türk tespiti sendrom için:
(bkz: behcet sendromu)

koca popolu thy hosteslerinden hiçte azımsanmayacak estetikte olan, daha da önemlisi hizmet kalitesi açısından hiç bir eksiğini göremediğim hostes popülasyonudur.
evet sabır gerektiren bazı durumlarda salyalar akıtarak "hadi be ordan" tarzı arka sokak dişi insanı rolleri patlak verebilmektedir bazen ama sonuçta daha formdadırlar, daha az endüstriyel ve daha doğaldırlar.

hayır şimdi yazmaya devam edeceğim ama er kişiler kötü olacak, bu kadarı yeter sanırsam. (bende kendime mukayyet olmalıyım)

tenks for fılaying anadolu jet...

pek çoklarına göre dünyanın en güzel kadınıdır.
yıllarca mücadele edilmiş huzur ve emellerin yürüyen halidir.
böyle düşünenlerce şımartılması normaldir, idrak edenlerce şımartılır.

armored fist tank simülasyonunda huzur veren operatör haykırışıdır.
siz omuzlarınızın üstünden geçen barut kokusunu ciğerlerinize çekerken, rakip zırhlıların mürettebatı çelik eriği içinde can vermektedir.
(bir an iğrenir gibi oldum kendimden ama du bakalım)

armored fist deneyimi olanlar bilir.(diğerleride bilsinler istedim)

118 tane ok, yes, accept, next, kabul ediyorum, istiyorum, o ye beybi, hadi artık, bitir butonuna tıkladıktan sonra hala yüklenmesini beklediğim bir eklenti yapılmış programcıktır.
en derin sevgilerimi yolluyorum.

hiç bir canlı tabiata büyük zarar veremez. çünkü her canlı tabiatın kendisinden gelir.
en yararlı hayvanları örnekleyelim de tam olsun:
(bkz: domuz)
(bkz: sinek)
(bkz: fare)
(bu örneklerde ülkemizdeki hayvanlar olmasına kastım)

http://www.formspring.me/greyfurt
...öhö...

umarsız ve fütursuzca uçar tekme atmak istediğim bilgiçtir.
hikayenin diğer kahramanını merak etmekteyiz.
bkz:http://www.formspring.me/mitili

göt ister.

beni formspring.me sayfasıyla gülmekten k.o etmiş kişidir. (şu an klavyemde salyalarımdan ve gözyaşlarımdan geri kalan alanları kullanmaya çalışarak bu entry’i giriyorum)

bu entry’e konu olan meçhul kişilerede teşekkür ederim.

http://www.formspring.me/independence ’e bakmayın. ((bkz: ağlamak istiyorum))

bana küçüklüğümden kalma, unuttuğum kahkahalarımı yaşatmış sayfadır. özellikle
http://www.formspring.me/independence ’e dikkat çekmek isterim.
harikadır, hiç bitmesindir. (ahahhahahahahahah)

açılış amacına uygun kullanımı tavsiye edeyimde, entry terörü doğmasın.

akdeniz temel reislerini mutlu edecek tariftir.
o kadar ıspanağı ayıklamaya gücü olanların, eforlarını bilime, ilime, derya baykal’ın "tuttuğumu söker, dikerim" programlarına yönelttiğini düşünemiyorum.
zor ama merak uyandıran tariftir. (rende soğan bozar bizi ama bi bakalım bakalım)

bunu söylerken önemli olan gözlerdir. dil bunu söyler ama işiten bu cümlenin anlamını gözlerde arar.

edit: "dil bunu sözler" kısmı "dil bunu söyler" şeklinde değiştirilmiştir. alkollüyüm, üstüme gelmeyin.

kaçan askerin süngü takması, karşı komşumuz necibe teyzenin makyaj yapması gibi boş bi iştir.
ziyandır.

45 derece eğilimli çift silindirli v motorunun yarattığı iddia edilen (diskaviri çenıl’ın yalancısıyım) sestir.

"böööörmmmmm...börm böhaaööööörrkkkkkgh" gibi bi şeydir.

bilim kumar diyor ama ben annelik derim. (başlık anket değil ama eğilimliyim ezelden)

yeni kullanılmakta olan bir hava yastığını (o aralar intihar vakaları pek revaçta olduğundan sanırım) tanıtmak için sosyal mesaj güdüsü gereği bilmem kaç katlı bir apartmandan atlayarak belini kırmıştır.

kendisinden hiç haz almasamda bu girişimi ve ödediği bedel yüzünden gizliden sempati duyar ve sayarım.

1996 yılında, laik ülkemizin izmir kentinde, ege üniversitesi kampüsünde ellerini kollarını sallayarak kaset ve incil dağıtmışlardır.

masamıza kadar gelip, bana ilk incilimi veren elemana buradan teşekkür ederim. ancak asıl amacımın elindeki diğer hediye olan "beyin yıkama" kaseti olduğunuda itiraf etmek istiyorum. (zira o zamanlar eş dost akrabanın arabesk kasetlerine metal müzik kaydedip değiştokuş yapardık)


birde bu tip bir pozisyon var ama ona hiç girmeyeceğim.

11 eylül sonrası -başta amerika olmak üzere- bütün hıristiyan ülkelerde müslümanlara olan bakışın kökten değiştiğini kabul etmekle birlikte aslında olaya birde şu yönden bakmamız gerektiğini düşünüyorum:
istatistiklere göre yaklaşık olarak 20 yıl sonra, avrupa birliğinin başkenti brüksel’de müslümanlar çoğunluğu ele geçirecek.
avrupa misyonerlik faaliyetlerine bütçeler, projeler, denizler akıtmakla meşgulken bazı insanlar (ciddiye alınması gereken, makul miktarda) islamiyeti ve onun gereklerini seçmektedirler.

baskı yoktur, zorlama yoktur, karşı propaganda hat safhadadır ama bütün bu gelişmeler yukarıda belirttiğim gibi devam etmektedir.

birde olaya bakış açısından avrupalılar ile amerikalıların bence en büyük farkları avrupalılar islam’ı kendi hayat tarzlarına bir tehdit olarak görürken, amerikalılar islam’ı varlıklarına (mevcudiyetlerine) direk olarak bir tehdit biçiminde değerlendirmeleridir. (hiç amerikalı arkadaşım yok ama okuduklarımdan, duyduklarımdan yola çıkarak bu önermeyi ortaya attım)

bilgici bozacağını düşündüğüm eylemdir. şimdi sıcacık evinde oturup, ayakları uzatıp, iki kutu bira cıpslatmak varken sen git serengeti yaylasında aslanlarla boğuş, zürafalarla çiftleş, sırtlanlar kovalasın... yok, yok bize gelmeyecek eylem, tutmayacak fikirdir.

(bkz: kumandama basarım keyfime bakarım inisiyatifi)