confessions

firambogaz

- Yazar -

  1. toplam entry 10312
  2. takipçi 2
  3. puan 176713

bilgi sözlükte çıtır terörü

firambogaz
sinan halaç’ın bir yazısı...

üç tane çıtır, bilgi sözlükte sol frame i esir aldı...

bilgi sözlük son birkaç haftadır 3 tane çıtır yazarın etrafında dönüyor. sözlüğe bilgi olarak en ufak bir katkıları olmamasına rağmen ssg in ekşide gördüğü yalakalığa eş bir sempati mevcut bu arkadaşlara. muhtelif liselerde öğrenim hayatlarına devam eden ve ergenlik çağları sivilcelerini hala fondöten ile gizlemeye çalışan bu üç hanım kızımız, seks temalı başlıklara yazdıkları isterik entryler ile abazan yazarların odak noktası olmayı başardılar. üzerlerindeki ilgiyi canlı tutmanın yollarını da bulmuşlar, her gün sırayla birisinin başına olmaz denen olaylar (araba kazası, göz ameliyatı, intihar, seri katil tarafından listeye alınmak vb...) geliyor ya da hepsi aynı anda sevgilileriyle kavga etmiş oluyor ve ilgiye çok muhtaç izlenimi veriyorlar,eğer bu numaralardan hiç birisi prim yapmazsa o zaman da birbirlerinin nicklerinin altına beş dakikada bir entry girip sol framede şovlarına devam ediyorlar. tüm sözlük işi gücü bırakıp bu hanım kızlarımızı msnde ilgi manyağı yapmak için ellerinden geleni artlarına koymadan canla başla mücadele ediyor hal böyle olunca.umarım en yakın zamanda bu üç hanım kızımızın ego tatmin ihtiyaçları bir son bulur ve bilgi sözlük özlenen günlerine geri döner.

http://www.medyaetegi.com/entry.aspx?i=339

refakatci

firambogaz
hastanelerin kölesi “refakatçılar”

biliyor musunuz.? bu birçok şeyde olduğu gibi bize özgü bir şey, yurdum insanının bulduğu bir meslek. çünkü bir hastanız varsa artık siz onunla hastaneye gideceksiniz onunla yatıp kalkacaksınız, kısaca bir süre işinizi veya mesleğinizi unutacaksınız.

size ‘sen kimsin?’ diye hastanede sorduklarında cevabınız hemen hazır olmalı “ben refakatçiyim.” bir kısmının bunu ispat etmesi için boynuna bir yafta asması hatta özel renkli bir kıyafet giymesi gerekebilir. işte o zaman akan sular durur ‘yeni mesleğiniz’ hayırlı olsun.

sivil giysiler içersinde uzaktan sizi gören “bu kişi burada işe yeni mi başladı” diye düşünebilir. refakatçinin ücretini kim verir. o ücretini doktorun lütfedip de ağzından dökülecek iyi bir haber duyduğunda alır sadece. o hastaya bağlılığı adına, hastanede sürünen yatağı olmayan bir yerde kıvranarak geceyi geçiren bir ‘yaratık’tır sadece!

‘refakatçi nedir, ne işe yarar’ diye merak ettiniz değil mi? evet bu kişi; bir hocanın veya asistanının çekinmeden yere attığı mikroplu pansuman bezini toplar, elinde paspas yerleri siler, hastasını sedyeyle röntgene bozuk değilse tomografiye götürür, hastanın altını temizler, yemeğini yedirir, nedense hastanede hiç bulunamayan fakat daima hemen karşı eczanede bulunan ilaçları ne yapar ne eder bulur, gece yarısı bozulan bir tıbbi aletin parçasını araştırır. refakatçinin görev tanımı sadece bunlarla sınırlı değil elbette !.

o her şeydir. hastaya güler yüz gösteren sadece odur. hastanın fenalaştığına yeniden ameliyata alınmasına karar veren de odur. diyaliz sıvısını bulan ve nedense daima yedekli çalışmayı prensip edinen sağlıkçıların bitmez tükenmez isteklerini yerine getiren de o dur.
onu bulmak çok kolaydır. kafanızı uzatın, onu hemen yanı başınızda bekliyor bulabilirsiniz.

zaten içeriden çağrıldında, o, yani refakatçi benim deyişimle “hastanenin kölesi” orada değilse yandı demektir. kim yanar? önce hasta yanar. sonra zaten hastasının durumuna hiç durmadan içi yanan refakatçi. halbuki, o eline tutuşturulan bir aletin tıkanan ek ünitesinin peşinde olabilir, en az 5 hastaya yetecek kadar istenmiş ilaç, eldiven, su bardağı, enjektör vs bulmaya çalışıyor olabilir. ama kimin umurunda !

refakatçinin hem şansı olmalı hem de parası. o bir yandan güçlü kuvvetli de olmak zorunda. zira kendisine verilen alım emri gereğince o kocaman ağır kolileri ite kaka kimse yardım etmeden o taşımak zorundadır. ve servisin hasta bakıcılarının daima işi vardır.başka bir görevlinin o servisin işine burnunu sokması da yasaktır.

inanmayacaksınız belki ama refakatçiler olmazsa hastanelerin durumu kim bilir ne olur! bir de ben refakatçilik kavramının olmadığı avrupa birliği yolunda ilk olarak bu kutsal müessesenin kaldırılması için ukalalık ediyorum.

prof. dr. turgut göksoy
fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı

birbucuk metre uzünlügunda telefon faturası

firambogaz
manisa’nın selendi ilçesinde, kendi boyu uzunluğunda 300 ytl’lik telefon faturasıyla karşılaşan vatandaş şaşkına döndü.

kurtuluş mahallesi’nde yaşayan iki çocuk babası celal ersöz isimli vatandaş, evinde kullandığı telefona 300 ytl fatura gelmesi üzerine itiraz için ilçe telekom şefliği’ne başvurdu. telekom yetkililerine faturanın yüksek geldiğini bildirerek düzeltilmesini isteyen ersöz’e, burada 1.50 santim uzunluğunda görüşme ayrıntılarını içeren bir döküm verildi.

kendi boyu uzunluğundaki görüşme dökümü karşısında şok yaşayan celal ersöz, kendi telefon hattıyla özel sohbet ve reklam hatlarının arandığını, kendisinin bu tür aramalar yapmadığını belirterek, başkalarının dışarıdan kendi hattına girerek söz konusu görüşmeleri yapmış olabileceğini öne sürdü. faturaya tiraz ederek bu yönde araştırma yapılmasını isteyen ersözi, ayrıca kendisi ile birlikte bir vatandaşa da 2 bin 500 ytl tutarında fatura geldiğini, dışarıdan telefon hatlarına giren kişilerin tespit edilerek yakalanması gerektiğini söyledi. maddi durumunun iyi olmadığını ifade eden ersöz, telekom yetkililerinden faturanın düzeltilmesi talebinde bulundu. telekom yetkilileri ise gerekli araştırmanın yapıldığını söyleyerek hiçbir ip ucu bulunamadığını ancak araştırmanın devam ettiğini söylediler.

ince mevzu

firambogaz
adi bende sakli albümünde yer alan bir sezen aksu şarkisi...

söz müzik: mustafa sandal

köprüye baktım yapan yapmış
geçemedim altından üstünden
mevzuya baktım ince kalmış
hadi dolana dolana başa döndüm mü ben

anlıyor musun bi’ tanem
içimden geldi denendim
hem aşkta hem işte bu yarışta
korkarım yine ben elendim

ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...

hocayı da buldum öğrendim
koyamadım dersimin adını
ben kocayı da buldum evlendim
ama olamadım evimin kadını

anlıyor musun bi tanem
içimden geldi denendim
hem aşkta hem işte bu yarışta
korkarım yine ben elendim

ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...

2 kere 2 etti dört
4 kere 4 çarp 16
böldüm 16’yı ortadan
8’i de buldum e daha ne
8’den düştüm -5
3 tam kaldı elimde
çıkarttım, böldüm, topladım
tutmadı hesap kitap bende

ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...

anlıyor musun bi’ tanem
içimden geldi denendim
hem aşkta hem işte bu yarışta
korkarım yine ben elendim

ben nerede aklım nerede (ilele ilele ilele ile...)
doğruyu bulsam bi’ kerede

ben nerede aklım nerede(ilele ilele ilele ile...)
doğruyu bulsam bi kerede

ben nerede aklım nerede(ilele ilele ilele ile...)
doğruyu bulsam bi kerede

ben nerede aklım nerede(ilele ilele ilele ile...)
doğruyu bulsam bi kerede

ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...
ilele ilele ilele ile...

adamların adamı

firambogaz
1993’te hayatini kaybeden yaman okay icin sezen aksu’nun soz ve muzigini yaptiği, erkan ogur’un duzenlemesini yaptigi ve nukhet duru’nun yorumladigi şarki...

bu yaz gunes beraz daha eksik,
el ele verin azaldik
yine o tanidik serinlik.
isimiz cok zor...
bu yil herkes biraz daha korkak
bu ne caresizlik ah yandik
dayan yurek dayan
giderek isimiz cok zor.
ah koca oglan oyun ettin
bu is burada bitmez
soylenecek cok soz kaldi
sana bir omur yetmez.
ah nerelere gittin aman soyle
bu ayrilik ne yaman soyle
adamlarin adami uykuda misin?
72 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol