confessions

faten

- Yazar -

  1. toplam entry 3046
  2. takipçi 2
  3. puan 45335

bekaret

faten
universitelerde yapılan arastırmalarda gencler yuzde 60-70 oranına bakırelıgın onemlı oldugu soylemısler ,burada okuduklarım ise genel olarak bakırelıgın ıkı bacak arasında olamayacagı ,kafada olacagı vs ..

anlamadıgım nokta su benım ,kısı reelde bakıre degılse kafada nasıl bakıre olacak ?

zaten kafasındakı seylerı eyleme dokmus ve bakıretıne veda etmemıs mıdır o kısı ?

ayrıca bekaret hakkında yazılan yazılardan cıkardıgım genel kanı su oldu ’’bekareti onemlı saymak geri kalmıslıktır,bekaretı onemsemez isek cagdas ulke olucaz ’’

doluya koyuyorum almıyor ,bosa koyuyorum dolmuyor..

iyi ,o zaman herkes bırbırıyle yatsın ,senın yattıgınla ben evleneyım ,benım yattıgımla sen evlen ,sonra ’’oleeey,cagdas oldukkk’’ diye ortalıkta gezelım ..

yok oyle bırsey..

mac trt de izlenir

faten
trt nin yayınladıgı maclarda kameralar mactan once stadı gosterırken kesınlıkle bı amcanın elınde bu pankart olur ,ah be amcam ,mac madem trt de ızlenecek neden geldın maca ? yok maca gelmek daha guzel dıyorsan neden aldın elıne o pankartı ?

son zamanlarda degısık versıyonları da cıktı ,basketbol sky turk de ızlenır gibisinden ,buz patenı ızlerken ,buz pateni eurosport da ızlenır gibisinden pankart gorursem sasırmıycam artık ..

ayrıca at yarısı da cıne5 de izlenir ,burdan velıefendıdekı amcalaraseslenıyorum..

faten

faten
düşünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin keşfedilmesi,
cesaretsizliğimizin anlaşılması,
korkularımızın paylaşılması
sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
kabuklarımızın altında
kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden.
istiridyeler, deniz minareleri, midyeler,
kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk?
kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.?
hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
eger bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.
ne çıkar ateş böceği sansalar beni.?
belki en hoyrat yürek bile ateş böceğinin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna
el kaldırmaya kıyamaz?
güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
korkaklığımı, sevgi isteğimi
en insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem
bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
bir kuş gibi uçacağım özgürce.
anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım
karşımdakine.
o da çözülecek belki.
samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
oysa bir görebilsek bunu.
kalmadı böyle insanlar demesek.
güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
kırılmaktan korkmasak.
incinsek, yaralansak.
ne olur bir darbe daha alsak.
yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu.
denesek.
risk alsak.
yanılsak.
fark etmez.
tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
ve kucaklaşsak yeniden.
tıpkı eskisi gibi.
ne olduğunu anlayamadığımız o onbeş yıldan öncesi gibi.
o zaman fark edeceğiz.
ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
neler biriktirdiğimizi,
kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.
beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
vakit az, paylaşmak, sarılmak için.
yasadığımız coğrafya zor, şartları ağır.
yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
sevgiye çok ihtiyacımız var.
ufukta kara bir kış görünüyor.
ancak birbirimize sokulursak atlatırız o günleri.
kırın o sert, o ağır kabuklarınızı.
kurtulun bu yükten.
korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.
hem hepimiz bir yıldızız.
ne çıkar ateş böcegi sansalar bizi.

tabu

faten
bir hikaye var tabu ile ilgili ;

bir gün bilim adamlarının kafalarına esmiş, çok enteresan bir deney yapmışlar... önce bir kafesin tavanına bir hevenk muz asmışlar. sonra bu kafese hiçbir şeyden habersiz beş zavallı maymuncuğu doldurmuşlar. muzu gören maymunların gözleri parlamış tabii. hemen birisi atılmış, kafesin tellerine tırmanarak muza doğru seğirtiyormuş ki... dışarıdan tazyikli su tutarak maymunu aşağı indirmişler. gariban, başına ne geldiğini pek anlamamakla beraber paldır küldür yere inmiş. derken öbürü atılmış muza, tabii onu da ıslatmışlar hemen. öbürü, öbürü ve hepsi aynı şekilde ıslatılmışlar böylece. ve sonuçta, tavanda sallanan enfes muzlar ve onları almaya cesâret edemeden altında bekleyen beş ıslak maymundan müteşekkil bir manzara çıkmış meydana.

ardından ıslak maymunlardan biri kafesten çıkartılıp, yerine bir kuru maymun koyulmuş. yeni gelen, tavanda sallanan güzelim muzları görür görmez atılmış hâliyle. öbürküler tecrübeliler tabii. hemen yakalayıp alaşağı etmişler kuru maymunu. sonra da belki dersini almamıştır diye bir güzel de dövmüşler. böylece, dördü ıslak biri kuru ama hiç biri de muzları almaya yanaşamayan maymunlar elde edilmiş.

bir sonraki aşamada bir ıslak maymunla hiçbir şeyden habersiz bir kuru maymun daha değiştirmişler. aynı şeye teşebbüs edince, üç ıslak bir kuru maymundan ve bilhassa da kuru olanından esaslı bir sopa da o yemiş.

bu işlemi tekrar etmişler. sırayla önce iki kuru iki ıslak sonra üç kuru bir ıslak maymun kafese yeni giren kuru maymunu ilk teşebbüsünde hemen cezâlandırmışlar.

nihâyet son denemede, kafesteki son ıslak maymunu da çıkartarak yerine bir kuru maymun koymuşlar. netice ibretlik olmuş. niçin olduğunu bilmedikleri halde dört kuru maymun niye olduğunu anlayamayan bir kuru maymunu muzu alma teşebbüsüyle hemen yakalayıp bir güzel pataklamışlar.

o muza ulasmak maymunlar ıcın bır tabu halıne gelmıs ve ulasmaya calısılan cezalandırılıyor ,bızde pek farklı sayılmayız maymunlardan ,tabular ıcınde yasıyoruz ..

önyargı

faten
bir hikaye vardır onyargıyla ilgili ;

eşinin ölümünden sonra köydeki evinde tek başına yaşamak zorunda kalan hamile bir kadın vardı. kadın gündüzleri tarlada çalışır, akşam olunca da evinin yolunu tutardı. bir gün eve dönerken yol kenarında bulduğu yaralı bir gelinciği acıyarak kucağına aldı ve eve götürdü. evcil bir hayvan olmayan gelincik, zamanla uysallaştı. eve ve kadına o kadar çok alışmıştı ki, kadının yanından bir an bile ayrılmaz olmuştu. birkaç ay sonra kadının çocuğu doğdu. eve neşe ve mutluluk getiren bu küçük yavrucağı gelincik de çok sevmiş, artık ailesi olarak gördüğü bu anne ile yavrucağa gönülden bağlanmıştı. kadın tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorunda olduğunu biliyordu. tüm zorluklara rağmen günler geçti. eve yiyecek alabilmek için çalışmak zorunda kalan kadın, bir gün yavrusunu gelincikle evde yalnız bırakarak, çalışmak üzere tarlaya gitti. yorucu bir günün ardından akşam eve dönen kadın, gelinciği ağzı kanlı bir halde yerde yatarken bulunca beyninden vurulmuşa döndü. çıldırmışcasına yerde yatan gelinciğe saldırıp, oracıkta hayvanı öldürdü. tam o sırada bebeğin odasından bir ağlama sesi gelince, anne doğruca odaya yöneldi ve heyecanla odaya girdi. odada beşiği, beşiğin içinde gülücükler dağıtan bebeğini ve bebeğin yanında duran parçalanmış yılanı gördü...

gelicigi onyargı oldurdu ,dikkat edın sızde onun ugruna baskasını oldurmeyın yada yaralamayın..

cuzaco

faten
yenı sozluk yazarı imiş ..

#277578 nolu entrysi ile dikkatımı cekti ,gercekten cok guzel ve uzun uzun acıklamıs ,kendısının yazım tarzına ve dusuncelerına hayran kaldıgımı belırtmek ısterım . kendisine 1 rep puanı verıyorum ...

not : bahsi gecen entry sılınebılır ,yazılan entry su ;

baslık : fethullah gulen

entry : +1

çıldırtan çocuk soruları

faten
daha bugun basımdan gecen sorular silsilesidir ,ben boyle bır sey gormedım ..

velet 4 yasında..araba ile eve donuste aramızda gecen dıyalog ,aslında monolog demek daha dogru..

-bıze top oynamaya gelsene faten abi.
+gelirim.
-ne zaman.
+işim olmadıgı zaman.
-ne işin var.
+dersim var.
-neden .
+ogrencıyım cunku ben.
-neden .
+okuyorum cunku.
-neden.
+bellı bı yasa gelenler okula gıder.
-neden.
+..
-faten abi,neden abi ?
+...
-anne faten abi uyuduuuu...

vergi

faten
calıstırılan dukkanda kesılen fıslere gore dukkan sahibi vergisini oder ,cogu dukkan sahibi ufak tefek alısverıslere fiş kesmez ,ama bazıları devlete olan duskunluklerınden fıslerını duzenlı keserler..

ısrarla ,katiyen ve lutfen bakınız ;

http://www.komikler.com/komikresim/resim.php?catid=&imgid=171

karizmatik cevaplar

faten
ataturkun katıldıgı toplantıda turklerı asagılamak ıcın garson olarak bır turk secılmıs ,garson hızmete baslayınca sakarlıgından bı davetlının uzerıne bırsey dokmus ,herkes bıyık altından gulerken ataturk ; turklere her seyi ogrettım ,sadece baskalarının emri altında calısmayı ogretemedim ..

i

faten
cok kolpa bir seydir ..

4 un karekoku : 2

-1 in karekökü : i

i : kok ıcınde -1

fakat hic bir sayıyı bırbırıyle carpınca -1 vermez ,bır sonucun - olması ıcın - ile + nın carpılması lazım ama karekoklerde aynı sayı bırbırıyle carpılmalı ..

kendisiyle celısır ,ogrencılerının onune surulen saka gibi birseydir ,ibnelik kokar buram buram..
41 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol