(bkz: elma $ekeriiii)
(bkz: atatürk ün gençliğe hitabesi)
toprak millet vatan sevgisi nedir çok iyi bilir, çocuklarını da bu değerlerde yetiştirirler.
parkta görüşerek el ele tutuşan çiftlerden pakistan orta yaş grubu yaka silkmekte. gençler hariç, tüm vatandaşlar bu tür davranışların islami şartları ezip geçtiği görüşünde. sabah programlarına, anne babalar telefon açıp çocuklarından şikayet ediyorlar. bu gençlerin suçu ise, el ele tutuşmak.
bu film "maymun gözünü açtı" ya sebep oldu. vatan gazetesi yazarı mustafa mutlu, bu filmi baz alarak şu şekilde bir makale yazmış:
"genelkurmay, zenne’deki korkunç iddialar hakkında neden açıklama yapmıyor?
.....
sayın, genelkurmay iletişim daire başkanı tuğgeneral baki kavun,
geçen hafta vizyona müthiş bir film girdi; izlemediyseniz bile eminim ki duymuşsunuzdur! ayrıca; entelektüel bir subay olarak mutlaka izlemenizi öneririm. senaryo, yönetim, çekimler, oyunculuk ve müzik gerçekten mükemmel...
adı, zenne...
konusu; sizin mesleğiniz için hayli zor... ama böylesine yüce bir kurumun basın sözcülüğünü üstlenmiş bir “komutan” olarak, bu filmdeki “iddialara” açıklık getirme görevinin de zat-ı âlinize düştüğüne inanıyorum.
türk silahlı kuvvetleri için hayli yıpratıcı olan ve benim bugüne kadar hiç duymadığım iddiaya göre, askere gitmek istemeyen eşcinseller ya da transseksüellerin “çürüğe” ayrılabilmeleri için, cinsel eğilimlerini kanıtlamaları gerekiyormuş...
bunun için de askeri hastanelerdeki doktor heyeti tarafından, ilişki sırasında çekilmiş bir fotoğraf talep ediliyormuş...
ve bu fotoğraflar, askerlikten muaf tutulan kişilerin dosyalarına konularak saklanıyormuş...
bu yüzden de dünyadaki en büyük porno fotoğraf koleksiyonu türk silahlı kuvvetleri’ndeymiş...
filmde eşcinselliğini bu şekilde kanıtlayamayan, yani fotoğraf getiremeyenlere reva görülen bir muamele daha var ki... onu burada yazmaya ne terbiyem, ne de insanlığım izin veriyor!
sayın kavun, sadede geliyorum:
son derece masum bir yorumumun yayınlanmasından sadece birkaç saat sonra beni arayıp, aklınızca fırça çekmeye kalkıştınız...
kesinlikle haddiniz olmamasına karşın, erdemimi sorgulama cesareti gösterdiniz...
ne ilginçtir ki “anlatılanların tamamen gerçek olduğu” uyarısıyla başlayan bu film günlerdir vizyonda ama sizden ne bir ses duyduk, ne de bir nefes!
bu “sessizlik” ne anlama geliyor sayın kavun?
inanmak bile istemiyorum ama böyle bir uygulama gerçekten var mı?
varsa bu, anayasa’daki ve insan hakları evrensel bildirgesi’ndeki kişilik haklarına tecavüz anlamına gelmiyor mu?
bu insanlık dışı ayıba katılanların, izin verenlerin ve bunları uygulayanların, irak’taki ya da afganistan’daki esirlere cinsel tacizde bulunan abd’li askerlerden ne farkı kalıyor?
ve siz; koskoca türk silahlı kuvvetleri yönetimi olarak, böylesine küçültücü bir iddiaya nasıl oluyor da hâlâ yanıt verme gereği duymuyorsunuz?
yoksa gücünüz sadece benim gibi “muhalif” gazetecilere mi yetiyor?
“erdem” demiştiniz değil mi sayın kavun?
asıl “erdem”; bir insanın görevi, unvanı, makamı ne olursa olsun, insan kalabilmesidir...
vefayı unutmamasıdır!
insana sevgiden ve saygıdan asla sapmaması, bunun için gerekirse yorganı yakmayı göze alabilmesidir!
hadi; şimdi siz erdeminizi gösterin ve filmdeki iddiaların doğru olup olmadığını açıklayın...
doğruysa, “demokratikleşme” çabasındaki bugünkü tsk yönetiminin, bu insanlık ayıbına artık bir son vermeyi düşünüp düşünmediğini anlatın...
dünyanın bütün saygın gazetelerine ve dergilerine yansımaya başlayan bu iddianın; başbakan’ın cipinden çok daha yıpratıcı olduğunu eminim ki görüyorsunuzdur...
susmayın baki bey..."
çok büyük bir iddia.
"genelkurmay, zenne’deki korkunç iddialar hakkında neden açıklama yapmıyor?
.....
sayın, genelkurmay iletişim daire başkanı tuğgeneral baki kavun,
geçen hafta vizyona müthiş bir film girdi; izlemediyseniz bile eminim ki duymuşsunuzdur! ayrıca; entelektüel bir subay olarak mutlaka izlemenizi öneririm. senaryo, yönetim, çekimler, oyunculuk ve müzik gerçekten mükemmel...
adı, zenne...
konusu; sizin mesleğiniz için hayli zor... ama böylesine yüce bir kurumun basın sözcülüğünü üstlenmiş bir “komutan” olarak, bu filmdeki “iddialara” açıklık getirme görevinin de zat-ı âlinize düştüğüne inanıyorum.
türk silahlı kuvvetleri için hayli yıpratıcı olan ve benim bugüne kadar hiç duymadığım iddiaya göre, askere gitmek istemeyen eşcinseller ya da transseksüellerin “çürüğe” ayrılabilmeleri için, cinsel eğilimlerini kanıtlamaları gerekiyormuş...
bunun için de askeri hastanelerdeki doktor heyeti tarafından, ilişki sırasında çekilmiş bir fotoğraf talep ediliyormuş...
ve bu fotoğraflar, askerlikten muaf tutulan kişilerin dosyalarına konularak saklanıyormuş...
bu yüzden de dünyadaki en büyük porno fotoğraf koleksiyonu türk silahlı kuvvetleri’ndeymiş...
filmde eşcinselliğini bu şekilde kanıtlayamayan, yani fotoğraf getiremeyenlere reva görülen bir muamele daha var ki... onu burada yazmaya ne terbiyem, ne de insanlığım izin veriyor!
sayın kavun, sadede geliyorum:
son derece masum bir yorumumun yayınlanmasından sadece birkaç saat sonra beni arayıp, aklınızca fırça çekmeye kalkıştınız...
kesinlikle haddiniz olmamasına karşın, erdemimi sorgulama cesareti gösterdiniz...
ne ilginçtir ki “anlatılanların tamamen gerçek olduğu” uyarısıyla başlayan bu film günlerdir vizyonda ama sizden ne bir ses duyduk, ne de bir nefes!
bu “sessizlik” ne anlama geliyor sayın kavun?
inanmak bile istemiyorum ama böyle bir uygulama gerçekten var mı?
varsa bu, anayasa’daki ve insan hakları evrensel bildirgesi’ndeki kişilik haklarına tecavüz anlamına gelmiyor mu?
bu insanlık dışı ayıba katılanların, izin verenlerin ve bunları uygulayanların, irak’taki ya da afganistan’daki esirlere cinsel tacizde bulunan abd’li askerlerden ne farkı kalıyor?
ve siz; koskoca türk silahlı kuvvetleri yönetimi olarak, böylesine küçültücü bir iddiaya nasıl oluyor da hâlâ yanıt verme gereği duymuyorsunuz?
yoksa gücünüz sadece benim gibi “muhalif” gazetecilere mi yetiyor?
“erdem” demiştiniz değil mi sayın kavun?
asıl “erdem”; bir insanın görevi, unvanı, makamı ne olursa olsun, insan kalabilmesidir...
vefayı unutmamasıdır!
insana sevgiden ve saygıdan asla sapmaması, bunun için gerekirse yorganı yakmayı göze alabilmesidir!
hadi; şimdi siz erdeminizi gösterin ve filmdeki iddiaların doğru olup olmadığını açıklayın...
doğruysa, “demokratikleşme” çabasındaki bugünkü tsk yönetiminin, bu insanlık ayıbına artık bir son vermeyi düşünüp düşünmediğini anlatın...
dünyanın bütün saygın gazetelerine ve dergilerine yansımaya başlayan bu iddianın; başbakan’ın cipinden çok daha yıpratıcı olduğunu eminim ki görüyorsunuzdur...
susmayın baki bey..."
çok büyük bir iddia.
günlerdir tüm sinemalarda gösterimde olan film için bir şey yazılmaması tuhaf.
yönetmen: caner alper.
oyuncular: kerem can, giovanni arvaneh ve erkan avcı.
gerçek bir hayattan esinlenerek çekilen film, geniş yankı uyandırdı. izleyenler bir güldü bir hıçkırıklara boğuldu. nedeni ise,tüm yönleri ile bir eşcinselin hayatını konu alıyor oluşu...
fragmanı şöyle:
http://www.vidivodo.com/video/zenne-film-fragmani/614674
yönetmen: caner alper.
oyuncular: kerem can, giovanni arvaneh ve erkan avcı.
gerçek bir hayattan esinlenerek çekilen film, geniş yankı uyandırdı. izleyenler bir güldü bir hıçkırıklara boğuldu. nedeni ise,tüm yönleri ile bir eşcinselin hayatını konu alıyor oluşu...
fragmanı şöyle:
http://www.vidivodo.com/video/zenne-film-fragmani/614674
modası hiç bir zaman geçmeyecek olan yiyecek.
küçükken paketi açıp yiyenler büyüdüğünde arasına dondurma koyar yer.
küçükken paketi açıp yiyenler büyüdüğünde arasına dondurma koyar yer.
klibine şuradan ulaşılabilir:
http://tinyurl.com/889bwjt
http://tinyurl.com/889bwjt
ingiliz seks terapisti.
the independent gazetesine açıklama yapan andrew g. marshall, çiftlere sevişmenin ortasında ara verip bir bardak çay içmelerini önerdi. marshall, “eğer sevişmenin ortasında durup birer fincan çay içip sohbet ederseniz, seksin sona ulaşılması gereken bir yarış olmadığını görürsünüz. bu birbirinize yakın olmanızı sağlar ve 15 dakika süren seks, 1-1.5 saat sürer” dedi.
türk halkının damarına dokunuyor bu adam.
the independent gazetesine açıklama yapan andrew g. marshall, çiftlere sevişmenin ortasında ara verip bir bardak çay içmelerini önerdi. marshall, “eğer sevişmenin ortasında durup birer fincan çay içip sohbet ederseniz, seksin sona ulaşılması gereken bir yarış olmadığını görürsünüz. bu birbirinize yakın olmanızı sağlar ve 15 dakika süren seks, 1-1.5 saat sürer” dedi.
türk halkının damarına dokunuyor bu adam.
istanbula film çekimi için geldiğinde duyduğu ezandan çok etkilendiğini, bu nedenle müslüman olmayı düşündüğünü açıkladı.
hükümet, söz konusu bombalanan kişilerin ailelerine, kişi başı 123 bin tl tazminat ödeyeceğini açıkladı.
fransada çıkarılan ermeni yasası için, "ifade özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz!" tepkisini dile getirmiştir.
yunan asıllı, senarist yönetmen.
geçirdiği trafik kazası sonucunda 76 yaşında vefat etti.
geçirdiği trafik kazası sonucunda 76 yaşında vefat etti.
yeşilçamda 450ye kadın filmde rol oynayan aktör, 65 yaşında idi. ve dün beyoğlundaki evinde ölü bulundu.
allah rahmet eylesin.
allah rahmet eylesin.
dün ermeni yasası senatodan da geçti. bu kadıncağız da salondan çıkarken gözlerini siliyordu.
bi anlamsız ağlamalar falan.
bir türk milliyetçisi de seni kenarda köşede sıkıştırdığında ağlarsın böyle...
bi anlamsız ağlamalar falan.
bir türk milliyetçisi de seni kenarda köşede sıkıştırdığında ağlarsın böyle...
online uyeler
tayfa75 (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
serhadlu (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
okaryothucre (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
trouble (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
mudo (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
haksiz miyim (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
$u anda yonetimden
jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),
uyelerden ise
0 gammaz,
6 bilgic,
0 comez,
uyelerden toplam 7 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.
ayrica
$u anda bilgi sozluk’u 9 ki$i okuyor.
not: nerede bunlar?
tayfa75 (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
serhadlu (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
okaryothucre (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
trouble (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
mudo (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
haksiz miyim (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
$u anda yonetimden
jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),
uyelerden ise
0 gammaz,
6 bilgic,
0 comez,
uyelerden toplam 7 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.
ayrica
$u anda bilgi sozluk’u 9 ki$i okuyor.
not: nerede bunlar?
geçen gün sahneye çıktığı yerde, bileklerinden kollarına dek tüyle kaplanmış bir elbise giymiş olan bülent hanım, kolları spot ışıklarına yaklaşınca alev almış. elbise bildiğin üzerinde yanmış; yardımcıları zor söndürmüşler. keşke bıraksalardı.
herkesin poposuna baktığını söyleyen kadın. eğer sen omuzundan çatalına dek açık bir kıyafet giyersen herkes merak eder; kadını erkeği farketmez kot da giysen dönüp aşağıya bakar. bu kadar basit.
acunn.comdaki sözleri şu şekilde:
“komedi kapıdan ilk girdiğimde başlıyor. içeri attığım ilk adımda kafalar dönüyor ama kim olduğunu bilmeden tamamen meraktan derken ünlü birinin olduğunu algılamaları iki saniye içinde gerçekleşiyor. birazdan onların önünden geçerken, dönüp de arkamdan, kimse kimseyi takmadan bakacaklarını onlar da biliyorlar. bilinen bir şey daha var; o da arka görünümü merak ettikleri! ama benim açımdan işin en fena tarafı biraz evvel önünden geçtiğim herkesin aynı anda popoma bakıyor olmaları. fakaaaaaat! bilmedikleri bir şey var ki o da benim bunu bildiğim; tabii ben de hemen gardımı alıp amorstan oynamaya başlıyorum. en güzel yürüyüşümü sergiliyorum... derken bir de restauranttan çıkışı var. tabii yine gözler bizim başrol oyuncusu popo show’da...”
hülya hanımcım, şarjın bitmiş senin.
acunn.comdaki sözleri şu şekilde:
“komedi kapıdan ilk girdiğimde başlıyor. içeri attığım ilk adımda kafalar dönüyor ama kim olduğunu bilmeden tamamen meraktan derken ünlü birinin olduğunu algılamaları iki saniye içinde gerçekleşiyor. birazdan onların önünden geçerken, dönüp de arkamdan, kimse kimseyi takmadan bakacaklarını onlar da biliyorlar. bilinen bir şey daha var; o da arka görünümü merak ettikleri! ama benim açımdan işin en fena tarafı biraz evvel önünden geçtiğim herkesin aynı anda popoma bakıyor olmaları. fakaaaaaat! bilmedikleri bir şey var ki o da benim bunu bildiğim; tabii ben de hemen gardımı alıp amorstan oynamaya başlıyorum. en güzel yürüyüşümü sergiliyorum... derken bir de restauranttan çıkışı var. tabii yine gözler bizim başrol oyuncusu popo show’da...”
hülya hanımcım, şarjın bitmiş senin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?