elchi

insanların başını belaya sokma potansiyelinin yüksek olduğu fatura çeşidi.

lan bi siktir gitin kibar versiyonu.

tuvelet kağıdını top haline getirme isteğinin tavan yaptığı durumdur.

sagopa kajmer’in pesimist ep 2 ’sindeki giriş repliklerinden biri.

(bkz: yağmur duası)

şizofren bir şahsın kurabileceği bir cümle.

(bkz: ölü insanlar görüyorum)

olması halinde, stratejik açıdan kötü sonuçlara yol açabilecek bir durumdur.

öcesinde van, tu, tri, forro denmiş olması olasıdır. hatta ar yu redy de denmiştir muhtemelen.

sözlükte kebap partileri organizasyonu düzünlemesi olasılık dahilindedir.

dr. fuchs ve ceza’nın kanlı bıçaklı olmadığı zamanlarda genelde ceza’nın ağzından duymaya alıştığımız bir söylem.

şarkının adı: rudeboy&badboy olup sözleri şunlardır:

rude boy ben bur da bad boy sen yok oldu bur da işte atmosfer bu sefer nefret ellerinde neşter suç ve ceza gibi fuchs ve ceza lan bak ceza işte bur da müstakil ve torpilimle düştü işte yere tüm kopiller hepsi beş para etmeyen birer fosil nizam yok hiç birinde micro nerde fikri bur da konuşacak cezanın müzikte devrim oldu bayılacaksın orgazmın doruk noktasına da benzer işte bak bu karın ben bir insanım ne bir kral ne bir hünkarım fark yapar bu çünkü rap te ben bir istisnayım vibrasyonlu etki yaratır her bir düşmanıma bu rap düşmanımı da bir kere göremedim bilirim hepsi çatlamış hüznü numaralarla namussuzca patlamış kormuş bir köpek gibi hepsi havlamış

rude boy ben bur da bad boy sen yok oldu bur da işte atmosfer bu sefer nefret ellerinde neşter suç ve ceza gibi fuchs ve ceza

afrodizat etkisi bak bu rap te çok mu azdın al bu mikrafon senin bu ter benim sıkıca kavra histeki fantezi dolu düşünceler senin fazla çıplak olma çok serin üşürsün bak bu sürü yel gemiye bindim dört yanım deniz geç mi kaldım her tarafımı sardı bak yosun bu geç gelen o rüzgarın birisi midir yelkenim fora rüzgarım bora soran olursa yoldayım rotam sona bu son kalan bir sayfa sanki macerayı bitirecek olan sadece hayallerimle benle yenilecek olan yenilmedim cesur anlamda fakat devrilmedim hayat benim kader benim ben insanım bu nimetim geceden olma sayısız görüntü hep yasta kalsın orman ortasında yok olur deniz bir bakmışsın ki yoksun ortada rüyalarımda belki buluşuruz rüzgarım yeter çölden esti duyduğun eser

rude boy ben bur da bad boy sen yok oldu bur da işte atmosfer bu sefer nefret ellerinde neşter suç ve ceza gibi fuchs ve ceza

gölgeler güller ve yaprakları yoluma dökün ki son bahar olsun tek nefeste çekerim tarihleri kötülükler benim adım da dursun stop! yok ki talih kuşu konsun bize yok ki uzanalım arsız günlere saatim atar tik taktik tak a bu kadak yetti şimdi buna dikkat psikolojik ataklar mengene elimde kağıt kalem açtım full as yat yere kaç kere yitirdin sonbaharda dökülen yaprakları söyledim gene adı tilki bil ki şimdi yolumuz uzun dilime vurdular ama yinede kustum elime kağıt kalem satıra boğuldum herkes gelse de ben bu yola kuruldum

rude boy ben bur da bad boy sen yok oldu bur da işte atmosfer bu sefer nefret ellerinde neşter suç ve ceza gibi fuchs ve ceza

doğrusunun (bkz: suç ve ceza gibi fuchs ve ceza) olduğu başlık.

her hoşnutsuz durumda çemkirme potansiyeli mevcuttur.
hoşuna gitmeyecek şeylerin vukuu bulması durumunda psikopata bağlayabilir, kısmen tehlikelidir.

bir karikatür her şeyi anlatıyordu.
bir mağara adamı duvara dayanmış, yanında eşi ve ateşte pişmekte olan avı var. adamın ağzından çıkan cümle;
"her şeyim var ama mutsuzum."

(bkz: mona lisa gülüşü)
julia ablamıza ayıp olmasın die kalmaya çalıştım ama..
bi de "ripley’in cinayetleri".

p.s: ikinci filmin adını doğru yazmamış olabilirim. düşünün artık ne kadar sıkıldıysam.

doğadaki her şey kaçınılmaz olarak değişim içindedir ve kendi içinde çelişkileri vardır.
yumurta örneği aklımda kaldı;
bir yumurtanın kendi içindeki çelişkisi yumurta olarak mı kalacağı, civcive mi dönüşeceğidir.
civcive dönüşecekse değişim başlar zaten kaçınılmaz olarak.
yok yumurta olarak kalacaksa değişim sona erdi sanmayın, uzun süre de geçse bozulacaktır. yani yine kendi içinde bir değişim söz konusur.

karl marx ve friedrich engels’ın birlikte oluşturduğu bir kuramken neden marksizm olarak geçtiğini anlaamadığım kuram.
tarihsel maddecilik kuramın en çok dikatimi çeken savıdır.

kafanın bi milyon olduğu durumlarda istemsiz olarak etrafa saçılan bakış türü.

(bkz: kafanın bi milyon olması)

paradokstur.
eğer ateistse üfürükçüye gitmemelidir,
şayet üfürükçüye gittiyse de zaten ateist değildir.

öyle olmaz, böyle olur.

anneye sorulma isteğinin tavan olduğu bir sorudur. genelde içten söylenir.

- kızım, o öyle yapılmaz, şöyle yapacaksın
- ... (sorduk mu?!)