confessions

ederleziavela

- Yazar -

  1. toplam entry 790
  2. takipçi 1
  3. puan 54913

hz muhammed in mal varlığı

ederleziavela
hanesınde,bazı patetık hadıslere gore yakacak odun yıyecek hurma ve ıcecek sudan baska bırsey olmadıgı soylenen hz muhammed’in tenakuz olarak addedılen mal varlıgıdır.

bırde yıne ayetlere ve surelere gore bır celıskı oldugu iddia edılmektedir.

soyleki;

*çok zengin bir kadın olan hatice’den miras kalanlar


*ebubekir’in sağladığı mallar


*medinelilerin sağladığı mallar


*düşünülemeyecek kadar çok ganimetler: medine yakınlarındaki hurmalıklar; hayber hurmalıkları; fedek hurmalıkları bkz:( sahih-i buhari tecrid: 1288 nolu hadis ve kamil mirasın açıklamaları)


*humus (savaş ganimetinin beşte bir payı)


*ayetnip (bazı savaş ganimetlerin tümü. örnek: nadiroğullarından fedek halkından elde edilen ganimet böyle olmuştur. f.razi: 29/284; kurtubi 18/19 )


*ayetnip hakkında nüzul olan haşr suresi 6.ayet:6 - allah’ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. fakat allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. allah her şeye kadirdir.


haşr suresi 6. ayetin tefsiri: elde edilmesinde zorluk olmayan ganimete de fey’ adı verilmiştir. şer’an da fey’, kâfirlerin mallarından müslümanlara dönen ganimet ve haraç gibi gelirler demektir. denilmiştir ki ganimet, harb esnasında kâfirlerden üstünlük ve galibiyyetle alınan şeylerdir. hükmü, enfâl sûresi’nde geçen "bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri allah’a, resulüne..." (enfâl, 8/41) âyeti gereğince beşte birdir. fey’ ise harp bittikten ve feth edilen yer dar-ı islâm olduktan sonra onlardan alınan mallardır. hükmü, beşe bölünmeksizin hepsi müslümanların menfaatlarına uygun olan yönlere sarf edilir." âyette geçen zamirinden maksat, yurtlarından sürülen kâfirler, yani benî nadir’dir. onlardan resulullah (s.a.v)’a ganimet olarak verilenler de, bırakmış oldukları taşınır ve taşınmaz malların ganimet olmak üzere resulullah’ın eline verilmesi ve tasarrufuna geçirilmesi demektir.


sünnete bakalım: nadir oğulları’nın malları, elde edilmesinde fazla zorluk çekilmeyen ganimet kabilinden bir fey’ olarak kalmıştı. sahâbîler bunun, bedir’de olduğu gibi enfâl sûresi’de bulunan âyetlerin hükmü gereğince beşe bölünerek kalanın taksim edileceğini sanmışlardı. işte bu âyetle bunun bilhassa resulullah’a aid bir fey’ olduğu beyan edilerek buyuruluyor ki, allah’ın yurtlarından çıkarmakla perişan ettiği o kâfirlerden fey’ olarak resulü’ne iâde buyurduğu mala gelince siz ona ne at oynattınız ne de deve.


hadise bakalım tekrar: buharî, müslim tirmizî, nesaî ve diğer kaynaklarda rivayet edildiğine göre, hz.ömer demiştir ki, "nadir oğulları’nın malları, allah teâlâ’nın, resulü’ne ganimet olarak verdiği, elde edilmesi hususunda müslümanların ne at ne de deve sürmediği ganimet malı idi ve resulullah’a mahsustu. hz.peyamber bu maldan ehlinin bir senelik nafakasını ayırdı, kalanını silah ve hayvanat ile allah yolunda hazırlanmak için sarfetti. nadir oğulları’na karşı yapılan kıtal da ehemmiyetsizdir." (sünnet ve hadis dışında yukarıdaki ayet tefsiri elmalılı hamdi yazırdan alıntılandı)


* "de ki, ganimetler allah ve peygambere aittir. (enfal, 8/1),


*muhammedin şahsi zengiliğinin diğer işaretleri: 60’tan fazla kölesi, 20 cariyesi; karılarından ayşe’nin bir andını bozması üzerine kendisine ait olanlardan 40 köle birden azad etmesi (buhari; tecrid hadis no: 699 ve devamına dair kamil miras’ın izahı)


*veda haccı öncesinde kendi hazinesinden 100 deve kuban kestiren, hatta bir kısmını da kendi kesen; bir kısmını da damadı ali’ye kestirebilecek bir dünyalığa
sahip olması (buhari ve müslim’de kitabu’l-hac’ca bkz).


*rukye: nefes etme ve okuma sonucu teda vi ettiği-yani e’t-tıbbün-nebevi’yi uyguladığı vakalarla doludur kütub-u sitte. her defasında rukye adı altında ücret aldığın: koyun sürüleri, kurutulmuş, yoğurt, et artık ’şifa bulan’ın gönlünden ne koparsa, gücü ne kadarsa ücret almıştır muhammed (s.a.v). uhruc duası ile (’’uhruc adevullah, ene resullullah!’’) diyerek cin çıkaran da bu muhammed mustafa’dır

müslüman

ederleziavela
evrim geçirmiş insanlar toplulugu.öyle ki , kimi hırsızlık yapanın elini keser,kimi allaha havale eder,kimi de mudahil olmaz kanun nizam var der.

her dinde oldugu gibi uçe ayrılırlar, " good, bad and ugly "

good muslim: etliye sütlüye karışmayan ibadetini, allahın ona buyurdugu gibi uygulamaya çalısan islamiyeti ve kuranı beyninden anlayan fazilet sahibi insanlardır.hayata goreceli bakar bu ınsan evlatları.siyah ve beyazın harıcınde grininde renk oldugunu bilirler ve saygı gösterirler.evet ben bunlara " algıda seciciler" derim.

bad muslim : evlerden ırak.eleştiriye kepenkleri kapatan yasam formlarıdır.ya siyahtır ya siyah.beyaz bile yoktur hayatlarında.işte bunlar islamı ve kuranı beynen algılayanlardan degildir.cehalet dogdukları anda genlerine işlemiş aids , gibidir.maalesef kromozomlarında mutasyon soz konusu olamaz.ne saygı gosterirler ne sevgi " munafık" tükürün suratına adamlarıdır.ota boka tekbir cekerler.bilimin besınden anlamazlar ama kurana "ilim" yerine bilim derler.sorarsınız musa’nın denizi yarması bilime ve fizik kurallarına ters düşmez mi diye? cevap: bilim diyorsam bilimdir olur ama mitolojık efsaneler konu oldugunda uydurma onlar uydurma gibi cevap verip, çözümlenmesi bir denklem kadar zor davranıs sergilerler.ben kısaca bunlara " algida dondurma" diyorum.yala yala ferahlatır ınsanı.

ugly muslim : bildiğiniz erbakan ve turevleridir.muslumanlardır ama dini istismar ederek zavallı bad muslimleri maymun ederler.

bilimin kurani reddetme sorunsalı

ederleziavela
karsıt guruhların yıllardır uzlasamadıgı kor nokta.kurandaki ayetlerin bilimle bagdasmadıgı gercegını kabullenemeyen karsıt guruhun, bilimin ? isaretı ıle baktıgı olayları surelerdeki benzerlıge mal etmesı sonucu yasanan kor dogusu.fakat nedendır bılınmez kuran sadece ? ısaretlı konularda ben burdayım demektır.lakın kanıtlanmıs bıılımsel bulguların yer almaması ıronık bır durum tabi.

ornek olarak soyle bır karsılastırma yapmakta fayda var.

- kuran’a göre ilk insan adem, bügünkü insandan farksızdır. konusabilir, zekidir, düşünme kapasitesi, bilinci ve yetenekleri bizlerle aynıdır.

- bilim’se, insanlar’ın zeka, konuşma, bilinç vs gibi yeteneklerinin zaman içinde evrimleştiğini, ilk insanlarda beyin hacminin daha düşük olduğunu, beyin kabuğu’nun gelişmemiş olduğunu, konuşma’nın olmadığını, renkli görmediklerini, ayrıca fiziken daha değişik olduklarını söyler.

- kuran’a göre ilk insanlar uzun yaşamıştır. adem 930 yıl, nuh 950 yıl,vs vs.

- bilim’e göre ise, ilk insanların ömrü tam tersine günümüzdekinden kısa olup, evrim sürecinde giderek uzamaktadır. romalılarda bile ortalama ömür 40 yıl civarındadır.

- kuran’a gore adem’in çocuklarından habil çiftçi, kabil koyun çobanıdır. yani ilk insan döneminde ziraat ve hayvancılık vardır. bügünkü toprak yapısı, ve bitkiler, ağaçlar vs mevcuttur.

- bilim’e göre ilk insanlar avcı ve toplayıcıdır. ziraat ve hayvancılığın tarihi sadece on bin senedir. ekilebilir mevcut toprağın, bu günkü haline gelebilmesi ancak 100.000 sene önce olmuştur.

- kuran’a göre, adem’in çocuklarından habil, kabil’i öldürür ve gömer. yani ölü gömmek, ilk insanlardan beri vardır.

- bilim’e göre, insanlar ölü gömme bilincine elli bin yıl önce erişti. milyonlarca yıldır, ölüler gömülse idi, mezarlik olmayan bir karış yer kalmazdı.

- kuran’a göre ’allah, koyun, keçi, deve, at, eşek, sığır yaratmıştır’. yani bu hayvanlar ilk ortaya çıktıklarından beri aynıdırlar. ve ilk insanlarla aynı anda yaratılmışlardır.

- bilim’e göre bu hayvanlar başka türlerden evrimleşmiş, ve insan tarafından evcillestirilerek, muhtelif seçmelerle (çiftleştirme, eleme vs) bugünkü konumlarına gelmişlerdir. ilk insanların devrinde bu tip hayvanlar yoktur, bunların yabanıl ataları vardır, ve bahsedilen evcil türler sadece 10.000 senedir vardır.

- kuran’a göre meyveler, sebzeler bugünkü özelliklerinde (renk, tat, şekil, büyüklük vs) yaratılmışlardır.

- bilim’e göre ise günümüzde bulunan sebze ve meyveler, insanlar tarafından seçildiği için, bugünkü tat, koku, renk, ve boyutlarına ulaşmışlardır. mısır 5.000 yıl önce 2-3 santim iken, insanlarca devamlı surette irileri seçilerek ekildiği için bugünkü boyutuna ulaşmıştır. armut, elma vs nin acıları beğenilmeyen türleri vs ekilmemiş ve beğenilen türleri korunmuştur. yani günümüzde tüketilen tüm sebze ve meyveler, insanlarca geliştirilmiştir.

uzar gider.

kuran ı kerim

ederleziavela


batı uygarlığını yaratan bilginlerin ve düşünürlerin tekrar et­mekten bıkmadıkları şey hep şu olmuştur ki, insanları fikirsel geliş­me olasılığından, yaratıcı zekadan ve düşünme gücünden yoksun bırakan şeylerin başında "kutsal" diye bilinen din kitapları gelir. nitekim batı dünyasının ortaçağ karanlıklarından kurtulup uygarlık çağma girebilmelerinin nedeni, tevrat ve incil’in ("ahdi atik" ve "ahdi cedid") ve benzeri kitapların rehberliği yerine aklın rehber­liğini seçmiş olmaktır.

telekinezi

ederleziavela
parapsikoloji alanının, en ilgi ceken ozelligi.beyin gucu ile cisimleri hareket ettirebilmek.hatırlamıyorum bır belgesel de seyrettıgım uzere hatun kisinin cisimi hareket ettirdigine sahit olmustum fakat hatunun cisimi hareket ettırmesi 3 kilo vermesıne sebebıyet vermıstır.matrix deki kasıgı egen cocugun yaptıgı hadise.

ayrıca:john travolta’nın oynadıgı " phenomenon " filminde bu konu ele avuca alınmıştır.

(bkz: uri geller)
28 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol