daymare

yeni tanışılan çocukla buluşmak üzere yola çıkılır. buluşma yerine varmaya az kalınca geç mi kaldım ki diye saate bakmak üzere telefon cepten çıkarılır. her ne hikmetse telefon kendi kendine kapanmıştır. açmaya çalışılır açılmaz. açılmayınca bataryası yerinden çıkarılıp yeniden takılır. bataryası çıkarılıp takılınca bu sefer saati telefon sorar. bu esnada hızlı hızlı yürünmeye devam edilmektedir. tahminen 16.45 olan saati yazarken elde eldiven olduğu için 6 yerine 9’a basılır ve saat 19.45 olarak telefona girilir. amaaaan geç kaldım oturunca düzeltirim diye telefon cebe geri sokulur ve bu hareket derhal unutulur. gidilir oturulur sohbet edilir, muhabbet koyuyken saate bir bakılır 21.30 olmuştur. benim gitmem lazım diye sızlanmaya başlanır, saatin nası bu kadar çabuk geçtiği anlaşılmaz. bu esnada kol saatine bakıp saatin 18.30 olduğunu gören çocuk benden sıkıldı galiba diye düşünür ama renk vermez, erken daha gibisinden bir şeyler söyler. bir yarım saat daha oturulur ve 10 oldu artık saat hesabı ister misin denilir. çocuk bi saate bi bana bi saate bi bana bakar. yüzünde tam bir ’kafayı mı yedin?’ ifadesi vardır. saat 7 daha ne 10’u yaa diye isyan eder. o anda tam bir siyah beyaz flashback yaşanır..yapılan salaklık akla sığdırılamaz. gülünse mi ağlansa mı bilinemez..boşluğa bakılır..çocuk çok güler..

’yumurta’ isimli gereksiz ve anlamsız filmin tek anlamlı diyaloğuna konu olmuş nesne.

-----------------------------spoiler----------------------------:
-sigaran var mı oğlum?
-yok teyze bıraktım ben sigarayı..
-sigara bırakılır mı heç ya..bırakılcak şey mi sigara?
-----------------------------spoiler----------------------------

katılırım, onaylarım.

l
anseprqlnenerfd
e

tercümesi : lansoprol nerde?

eve dönüşte bunun kağıda yazılmışını buldum bi de.baka baka yazmaya çalıştı tahminen

’olaya bir de şu açıdan bakalım’ gibi rahatsız edici ve reklam kokan bir laf.ben baktım her açıdan bir başka fena..

arkadaş tavsiyesiyle girilip,lan ne salak şey bu bunu mu oynuyosun diye arkadaşı azarlayıp,zaman geçtikçe müptelası olunan oyundur.gerçekten gerzekçe bi oyundur ama bi şekilde günde yüz kere kendini açtırır.aşamalı başarı ve hırs duygusu üzerine kurulmuş olması sebebiyle bir süre sonra istesem de emeklerime kıyıp bırakamamış olduğum,bir tur planı için saatler harcatıp sonra da pişman eden oyun.

ruhsuz olması...

istanbul’un birbiri içine girmiş burun buruna evlerini ne kadar sevmediysem , buradaki bir o kadar mesafeli ve 40 yıl önce heryere copy paste şeklinde inşa edilmiş evleri de o kadar sevmiyorum.

herkes herşeyi zorunluluktan yapıyor gibi..
durup durup olmadık yerlerde insanın karşısına çıkan envai çeşit acaip isimli devlet kurumları da gayet sinir bozucudur.

pis mekanik şehir , robot şehir git , kışt..

o kadar idealistim tanrım, o kadar şahaneyim ki ideallerim ömrümü aşıyor heyyt bee.yalnız harbiden vakit yetmicek millet yaş oldu 79 bi el atsanız da dünya gözüyle bi görsem şu idealleri diyorum, hadi canlar be..

şeklinde açasım gelen cümle

=sivilce

kendi kendine ısınan yaşlanma karşıtı yüz temizleyici gibi egzantrik restoran menülerinde bulunan ay ışığında marine edilmiş tavuk sote şaşasında adı olan fakat bi halta yaramayan,ayrıca,ergenlikte bile sivilce çıkarmamış olan yüzünüzde 10 kere gübrelenmiş tarla gücünde sivilce üretebilen ürünleri olan firmadır.

bir eczanedeki cilt analizi sonrasında üriderm yetkilisi bir bayanın avonun kanserojen maddeler içerdiğine dair iddialı açıklamaları sonucunda kendilerine mail atıp, ürünlerimiz şurdan böyle onaylıdır burdan şöle patentlidir şeklinde bilgiler aldığım ve kime inanacağımı şaşırdığım ama aldığım torba torba envai çeşitte kremi atmak istemediğim ve üridermin onun yerine bunu kullan dediği parmak kadar kremler 50 milyondan başladığı için şu an dürüstlüğüne inanmak istediğim ’pazarlamacının önde gideni’ firma.

ha bişey olsa kanunen hakkınızı hukukunuzu arayabilirmisiniz? hayır.fişiniz yok

helal..valla helal..

hatta şu şekilde:

degerli musterimiz,

urunlerimize gosterdiginiz ilgiye tesekkur ederiz.

avon urunleri amerika’da, avrupa ulkelerinde ve turkiye ’de uzun yillardir satilmaktadir. avon kozmetik, kalite ve guvenilirlik gerekliliklerini karsilayan urunlerin piyasaya surulebilmesi icin sıki kalite kontrol prosedurleri uygulamaktadir.

urunlerimiz avrupa birligi’nde yururlukte olan 76/768/eec kozmetik direktifi ve eklerine uygun standartlarda uretilmekte ve piyasaya sunulmaktadir. ayrica ulkemizde gecerli olan 23.05.05/25823 sayili resmi gazete’de yayimlanan turkiye kozmetik yonetmeligi’nce uygun bulunan bilesenler ile uygun limitlerde formule edilmektedir.

kanserojen nitelikteki maddeler konusunda dunya saglik orgutu (who) tarafindan yayinlanmis ve tum dunya’da referans olarak kabul edilen bir liste bulunmaktadir. avon urunlerinde bu listede adi geçen hiçbir madde yer almamaktadir. avon 140 ulkede faaliyet gosteren uluslararasi bir sirket oldugu için avrupa birligi tebligat ve direktiflerine uygun sekilde uretim yapmakta olup, urunlerinde insan sagligini tehdit edici maddeleri kullanmasi mumkun degildir.

avon kozmetik, yaptigi uretim ve formul gelistirme calismalariyla sıki guvenlik ve kalite prosedurlerini takip etmekte ve tuketicilemizin guvenligini korumak icin her turlu onlemi almaktadir.

avon kozmetik urunleri olarak, yaptigimiz her iste, sattigimiz her urunde ve sundugumuz her hizmette hedefledigimiz en ust kalite duzeyine ulasmak icin calisirken, insan sagligini daima on planda tutmaktayiz.

urunlerimize yonelik bilgi icin hafta ici 07:45-20:00 saatleri arasinda urun danisma hattimizi arayabilirsiniz. urun danisma hattimiza (212) 473 11 11 numarali telefonu arayarak, ardindan 2’yi tuslayarak ulasabilirsiniz.

bilgilerinize sunar, calismalarinizda basarilar dileriz.

saygilarimizla,

evde anneyle yan odada televizyon izleyen kardeşin dedikodusu yapılmakta ve hakkında yüksek sesle ileri geri konuşulmaktadır.eşşek kadar olmuş ama hala ağız yamışlama hareketinden vazgeçmemiş üşengeç kardeşin yan odadan attığı mesaj:

-bebbeb
imgmgmg

adama yaranmaya çalışan hatundur. adam kendine kıyafet almaktan hoşlanan tarz bi kişilikse hatun kişinin zaten çoktan dibi düşmüştür, ondan bekliyordur. eninde sonunda terk edilecektir.