yapılmış en aptalca dalgınlıklar

daymare
yeni tanışılan çocukla buluşmak üzere yola çıkılır. buluşma yerine varmaya az kalınca geç mi kaldım ki diye saate bakmak üzere telefon cepten çıkarılır. her ne hikmetse telefon kendi kendine kapanmıştır. açmaya çalışılır açılmaz. açılmayınca bataryası yerinden çıkarılıp yeniden takılır. bataryası çıkarılıp takılınca bu sefer saati telefon sorar. bu esnada hızlı hızlı yürünmeye devam edilmektedir. tahminen 16.45 olan saati yazarken elde eldiven olduğu için 6 yerine 9’a basılır ve saat 19.45 olarak telefona girilir. amaaaan geç kaldım oturunca düzeltirim diye telefon cebe geri sokulur ve bu hareket derhal unutulur. gidilir oturulur sohbet edilir, muhabbet koyuyken saate bir bakılır 21.30 olmuştur. benim gitmem lazım diye sızlanmaya başlanır, saatin nası bu kadar çabuk geçtiği anlaşılmaz. bu esnada kol saatine bakıp saatin 18.30 olduğunu gören çocuk benden sıkıldı galiba diye düşünür ama renk vermez, erken daha gibisinden bir şeyler söyler. bir yarım saat daha oturulur ve 10 oldu artık saat hesabı ister misin denilir. çocuk bi saate bi bana bi saate bi bana bakar. yüzünde tam bir ’kafayı mı yedin?’ ifadesi vardır. saat 7 daha ne 10’u yaa diye isyan eder. o anda tam bir siyah beyaz flashback yaşanır..yapılan salaklık akla sığdırılamaz. gülünse mi ağlansa mı bilinemez..boşluğa bakılır..çocuk çok güler..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol