kore’de ölen bir yedek subayimizin
menderes’e söyledikleri
diyet
gözlerinizin ikisi de yerinde, adnan bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden meclis’e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
ellerinizin ikisi de yerinde, adnan bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
iki bacağınızın ikisi de yerinde, adnan bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna eisenhower’in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
benim gözlerimin ikisi de yok.
benim ellerimin ikisi de yok.
benim bacaklarımın ikisi de yok.
ben yokum.
beni, üniversiteli yedek subayı,
kore’de harcadınız, adnan bey.
elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
ama ben peşinizdeyim, adnan bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
diyetimi istiyorum, adnan bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
nazim hikmet ran
25 haziran 1959
menderes’e söyledikleri
diyet
gözlerinizin ikisi de yerinde, adnan bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden meclis’e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
ellerinizin ikisi de yerinde, adnan bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
iki bacağınızın ikisi de yerinde, adnan bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna eisenhower’in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
benim gözlerimin ikisi de yok.
benim ellerimin ikisi de yok.
benim bacaklarımın ikisi de yok.
ben yokum.
beni, üniversiteli yedek subayı,
kore’de harcadınız, adnan bey.
elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
ama ben peşinizdeyim, adnan bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
diyetimi istiyorum, adnan bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
nazim hikmet ran
25 haziran 1959
atam izindeyiz!
atam, hala yaşıyorsak:
edepsizlik sayesinde!
altı oku soruyorsan,
politika dehlizinde!
hele partin senden sonra,
devrimlerin tavizinde!
vasfedeyim halimizi,
kalemime ver izin de!
yobazlarla gericiler,
onlar bizden daha zinde!
atam, atam... derler ama,
bir adınız var sizin de...
halkçılıkla devletçilik:
anlatamam, çok hazin de...
çoktanberi sahteciler,
ağır çeker her vezinde!
tek umut var, o da yalnız,
amerikan dövizinde!
sorma atam, halimizi,
hal mi kaldı anlatacak...
işte geldik dizindeyiz!
yata yata çok yorulduk,
tatil yaptık, izindeyiz!
sanayide henüz daha,
cafer için lazım diye,
amerikan bezindeyiz!
geçeceğiz avrupayı
ama şimdi izindeyiz!
hocamız var, hacımız var,
uçan kuşa borcumuz var,
el oğlunun ağzındayız!
ama bizi zor bulurlar,
bahar, yaz, kış izindeyiz!
evet, doğru söylemişsin:
türk milleti çalışkandır!
biz de senin tezindeyiz!
dinlenmekten yorulduk da,
onun için izindeyiz!
zinde kuvvet diye söz var,
kimse bilmez adresini,
ah izindeyiz, vah izindeyiz!
bugün değil, bu yıl değil,
çoktan beri izindeyiz!
ilerledik atam öyle,
şimdi görsen tanımazsın:
amerikan tarzındayız!
arasan da bulamazsın,
otuz yıldır izindeyiz!
aziz nesin
atam, hala yaşıyorsak:
edepsizlik sayesinde!
altı oku soruyorsan,
politika dehlizinde!
hele partin senden sonra,
devrimlerin tavizinde!
vasfedeyim halimizi,
kalemime ver izin de!
yobazlarla gericiler,
onlar bizden daha zinde!
atam, atam... derler ama,
bir adınız var sizin de...
halkçılıkla devletçilik:
anlatamam, çok hazin de...
çoktanberi sahteciler,
ağır çeker her vezinde!
tek umut var, o da yalnız,
amerikan dövizinde!
sorma atam, halimizi,
hal mi kaldı anlatacak...
işte geldik dizindeyiz!
yata yata çok yorulduk,
tatil yaptık, izindeyiz!
sanayide henüz daha,
cafer için lazım diye,
amerikan bezindeyiz!
geçeceğiz avrupayı
ama şimdi izindeyiz!
hocamız var, hacımız var,
uçan kuşa borcumuz var,
el oğlunun ağzındayız!
ama bizi zor bulurlar,
bahar, yaz, kış izindeyiz!
evet, doğru söylemişsin:
türk milleti çalışkandır!
biz de senin tezindeyiz!
dinlenmekten yorulduk da,
onun için izindeyiz!
zinde kuvvet diye söz var,
kimse bilmez adresini,
ah izindeyiz, vah izindeyiz!
bugün değil, bu yıl değil,
çoktan beri izindeyiz!
ilerledik atam öyle,
şimdi görsen tanımazsın:
amerikan tarzındayız!
arasan da bulamazsın,
otuz yıldır izindeyiz!
aziz nesin
(bkz: bilgi sozlukte coban mi var)
tip dilinde (bkz: lumbago)dur.
vatanin bolunmez butunlugune inanmis vatanperverlerimizin ,32 saatlik calişma zamanlarinda soyledikleri vecize.
"temeller yikilali cok zaman oldu "demek lazim bu basliga.
yurdum insaninin her daim "bakanim" dedigi eski bakan.
o ki bardağa dökülen şaraptır (bal yoğunluğundadır, sıcaktır, ışıktır).
o ki sabah erken bir bahçedir (çayır kokusudur, serinliktir, muttur).
o ki sabah erken bir bahçedir (çayır kokusudur, serinliktir, muttur).
asiri sarhos ve kusuyorsaniz ve de telefonunuz sol gomlek cebinizde ise buyuk olasilikla olusabilecek bir durumdur.aliskanlik yaptigi soylenmektedir.
hayattaki en gercek olaydir.yasanan pek cok sey subjektif iken ölüm herkes icin aynidir,kisiden kisiye degismez.dogum bile adaletsizdir ölümün yaninda..
(bkz: ölüm)
diyarbakirda gecer olay
tek yonlu ve dar bir sokakta ondeki arac park eder.tam giderken seslenilir.
-nereye gidiyorsunuz.yolu tikadiniz!
-varsay ben bir agacim!
_???!!
tek yonlu ve dar bir sokakta ondeki arac park eder.tam giderken seslenilir.
-nereye gidiyorsunuz.yolu tikadiniz!
-varsay ben bir agacim!
_???!!
-sevgilimden ayrildim,depresyondayim
-uzulme, yalniz degilsin...
diyalogunda oldugu gibi aportta bekleyenlerin bir cirpida soyledigi teselli cumlesi.
-uzulme, yalniz degilsin...
diyalogunda oldugu gibi aportta bekleyenlerin bir cirpida soyledigi teselli cumlesi.
yalniz geceler anlamina gelir.
(bkz: 11 eylul 2001)
sscb ’nin dagilmasi.
acilimi father and mother i love you olan kisaltma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?