cocabora

bazen ve zor gibi şarkıları neden yazdığını anlamadığım sanatçı...yani neden bizim gibi duygusal gençliğin duygularınla oynadı,yani 18-19 yaşında bu gençleri neden ağlattı durduk yere...
hadi biz ağlıyoruz dinlerken bile merak ediyorum bu adam hangi hislerle,nelere karşı yazmıştır bu parçaları veya kime?

küçücük bir şehirden taa nerelere üniversiteye ve yurda tek başına kayıt olmaya gittiğinde başına türlü şansızlık geldiğinde,tek başına kaldığını hissettiğn an...

(bkz: an gelir)

güzel bir inerektif yarışma....ancak defalarca girdikten sonra kimi zor sorular ikinciye hatta üçüncüye denk geliyor ve yarışmanın kalitesi düşüyor aynı zevki alamıyorsun...
ve bazı sorular inanaılmaz zor,yapamayınca moralim bozuluyor valla.defalarca ilk soruda gittim...

aynı yurtta kaldığımız her gün beraber vakit geçirdiğimiz,kafa olarak biraz farklı,komik,en dağınık odaya sahip arkadaşım...
arada half life da yaparız biz onla sahi...

kötü geçen bir sınav sonrası;ana avrat sövmek millete,ülkeye,herşeye,;ardından güzel bir alkol komasına girmek....ancaj ertesi gün uyandığında ağlamaya çalışmak ve ağlayamamak...ve hayatın aslında adil olmadığını öğrenmek...

her zaman 4. aranan oyun...

(bkz: mustafa hakkinda herşey)

istiklal marşımızın ilk kelimesi....

eskiden eğlence,gülüşmeler,mutlu bir yorgunluk,kızarana kadar üşümek demekken;şimdi sadece tatil demek!

ambiti

(bkz: www.kou.edu.tr)

galiba hemen hemen herkezin başına gelmiştir.bırakmak g*t ister.bırakırsan,ki bırakmışımdır,yüzünde gereksiz mutluluk olur,sanki sevap kazandığını hissedersin!böyle sevap mı olur demeyin,bu da bi irade.

nedense 18 yaşından küçükken yaptığım her türlü güzel ve tehlikeli olayı,artık tehlikeli olmadığı daha doğrusu yasal olduğu halde,yapmadığımı ve özlemediğimi farkettim!

çok müthiş bir şarkı!
ne dediğini tam bilmiyorum ama romantik bişeyler heralde.duygulanıyorum dinlerken...

kimi insanlar şanslarını kendi yaratır.acun denilen adam aslında ingilizce öğretmenliğinden dönmüş,daha 19 yaşında evlenmiş sıradan bir türk gencidir.
ancak hayat seçimlerden ibaterttir ve o seçimini çoktan yapmıştır ve artık o yarattığı şansı,karizması azcık yalakalı ile çok farklı biridir.
ve torunlarına anlatacağı bizden çok daha fazla hikayesi olduğu kesin.her limanda yeni kızlar,her kulupte kamera ayağına göremediğimiz daha ne röportajlar!
biz de kıçomızı yırtalım,sabahlayalım kaç gece,mühendis olalım,alacağımız para ne!
bu hayat mı ya!

kocaeli ve sakarya üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yegane ulaşım aracıdır.ancak pek dolandırıcık yapılır zaten ucuz olan bu trenlerde.izmitte binilir,tuzla bileti alınır,haydarpaşada inilir falan..
herşeye rağmen bu trenler çok tehlikelidir;trenden atılabilirsiniz kapkaççılar tarafından,ayrıca içersi felaket kokar,havasızdır!trenler yavaş gider,çekilmez o yollar...

eskiden güneş hiç batmazmış ingiliz topraklarında,o kadar çok toprakları varmış ki sömürge ile kazanılan...

hala iskoçya liginin onlara hafif geldiğini düşünür celtic.premier lig’e transfer olmak istemektedir ezeli rakibi ile beraber.ancak bu lige transfer olmak bu kadar kolay değildir.federasyon ancak bu iki takımın bi alt ligten başlaması gerektiğini söylerler ve celtic taraftarı bunu kabul etmez.müthiş ateşli taraftarına sahiptir.zaten rangers dan başka rakipleri de yoktur ve paşa paşa stadlarına gidip galibiyetlerini izleyip dönerler!

104 kiloluk tavuk göğsü canavarı!adam her türlü tatlıyı sorgusuz sualsiz yiyebilme potaniyeline sahip.ama o ebattaki birine göre yeşil yoldaki dev gibi duygusal bir yapısı var.ee bi de bu kadar da anneci olunmaz ki anasını satayım.
adam 20 yaşına gelmiş,hala spice girls dinler sabah akşam;çok güzel gitar çalar(!),ayrıca rakı içmesini hiç bilmez.defalarca anlattım ona’’olum dedim öyle rakıyı sek içemezsin,sen ne böyle mezesiz muhabetsiz içiyorsun?’’dedim ama nafile!’’hem burası yurt,sokamazsın oraya istediğin gibi rakı!’’
desen bile ne olcak adam koridorda içtiyo.