(bkz: eşref armağan)
sanmak fiilinin geçmiş zamanının 1.çoğul şahıs zamirine göre çekimlenmiş hali...
örnek cümle : " sandık ki gittin, sevinmiştik halbuki. ne yazık ki geri gelmişsin, özlememiştik halbuki... "
örnek cümle : " sandık ki gittin, sevinmiştik halbuki. ne yazık ki geri gelmişsin, özlememiştik halbuki... "
(bkz: hep böyle save)
(bkz: hep böyle sevenler kulubü)
günlerden çarşamba. ders var 9 da. arkadaşımla aynı gruptayız. ders başladı, arkadaşım derste yok. tahmin ettim, uyuyor dedim. ama hoca ara verince arayım dedim, demez olaydım. neden mi?
ben : selamınaleyküm.
o : aleykümselam.
ben : nerdesin?
o : yatakta. sen?
ben : okulda. ara verdik, seni merak ettim.
o : neye ara verdiniz?
ben : derse.
o : ne dersi?
ben : zemin mekaniği.
o : bugün cumartesi değil mi ya?
ben : hayır pazar. bırak allahını seversen, kalk giyin gel.
o : saat kaç?
ben : 9.45
o : çıksam da yetişemem, yerime imza atıver.
ben : ben atmam, başkasını bul. ben olsam çıkardım, hoca sınavda çıkacak soruları çözüyor.
o : uyandırmasaydın ak sakallı dede rüyamda zaten verecekti sınav sorularını.
ben : olmuşla ölmüşe çare yok. hadi bekliyorum; atla gel, yok atla gelme otobüsle gel. otobüse atla gel. böyle de olmadı, otobüse atla ve gel.
o : zzzzzz...
ben : selamınaleyküm.
o : aleykümselam.
ben : nerdesin?
o : yatakta. sen?
ben : okulda. ara verdik, seni merak ettim.
o : neye ara verdiniz?
ben : derse.
o : ne dersi?
ben : zemin mekaniği.
o : bugün cumartesi değil mi ya?
ben : hayır pazar. bırak allahını seversen, kalk giyin gel.
o : saat kaç?
ben : 9.45
o : çıksam da yetişemem, yerime imza atıver.
ben : ben atmam, başkasını bul. ben olsam çıkardım, hoca sınavda çıkacak soruları çözüyor.
o : uyandırmasaydın ak sakallı dede rüyamda zaten verecekti sınav sorularını.
ben : olmuşla ölmüşe çare yok. hadi bekliyorum; atla gel, yok atla gelme otobüsle gel. otobüse atla gel. böyle de olmadı, otobüse atla ve gel.
o : zzzzzz...
(bkz: aseton erkek)
thesız hali, erkek dergisidir...
(bkz: eask)
(bkz: öğrenciliğe veda partisi)
bugün için 00:05 itibariyle civeng tarafından yazılmış olan başlık.
çok çeşitli anlamlara gelmekle birlikte, açıklamakta niyet ettiğim anlamını açıklıyorum:
üniversitelerde, derslere giren hocaların derslerini alan öğrencilerin içinde hangilerinin gelip hangilerinin gelmediğini tespit etmek ve tespitleri doğrultusunda öğrenciyi dzden(devamsızlıktan) bırakabilmek için kullandığı; üzerinde dersi alan öğrencilerin isimlerinin liste halinde yazılı olduğu kağıt parçası. genellikle a4 boyutunda olur. o dersi alan öğrenci sayısı olağandan fazla ise imza kağıdı hocanın keyfine kalmakla birlikte arkalı önlü olarak, ya da ayrı ayrı kağıtlar şeklinde bastırılabilir. ayrı ayrı bastırıldığında, o kağıdın zımbalı halinin zımbalı olarak kalması söz konusu bile olamaz. imza atmaya hevesli öğrenciler, kağıdın zımbasını sanki yiyecekmişçesine koparıp, kağıdı 2-3 parça halinde sınıfa dağıtırlar. hatta bazı hocalar vardır ki, dersini 100 küsür kişi almasına rağmen imza kağıdını birden çok saat süren derslerde son saatte verirler. bunun amacı gidecek olanları engellemek, son saate kadar beklemelerini sağlamaktır. son saatte verilen imza kağıdının başlangıç sırasını(pencere,orta,duvar) belirlemek için öğrenciler kıyasıya yarışa girerler ve o sırada sınıfta kıyamet kopar. hoca kızar, öğrenciler susar. kağıt en sonunda bir yerden dolaşmaya başlar. ama asla ve asla yetişmez.hem hoca ders bitişi imza kağıdının kendisine gelmesini bekler, hem de öğrenciler ders esnasında büyük bir stresle kağıdın kendisine gelmesini bekler. çünkü eğer ders içinde gelmezse, ders bitişi imza atamayan bütün öğrenciler kağıda hücum edecektir. imzasını ders içinde atabilen şanslı öğrenci, bir an önce eşyalarını toplayıp kaçar ki hoca zaten kalabalık olan sınıfı saymaması gerekirken inat edip de saymasın diye. ki öğrenciler de hocanın saymayacağını bilerek imza kağıdını doldurmaya çalışır. ki ( tekrar ) imza kağıdının ders içinde yetişmemesinin bir sebebi de budur. biz buna kısaca sahte imza diyoruz. yakalanması durumunda imza atan ve imza atılan öğrenciyi büyük tehlikeler beklemektedir. evet, bitti.
üniversitelerde, derslere giren hocaların derslerini alan öğrencilerin içinde hangilerinin gelip hangilerinin gelmediğini tespit etmek ve tespitleri doğrultusunda öğrenciyi dzden(devamsızlıktan) bırakabilmek için kullandığı; üzerinde dersi alan öğrencilerin isimlerinin liste halinde yazılı olduğu kağıt parçası. genellikle a4 boyutunda olur. o dersi alan öğrenci sayısı olağandan fazla ise imza kağıdı hocanın keyfine kalmakla birlikte arkalı önlü olarak, ya da ayrı ayrı kağıtlar şeklinde bastırılabilir. ayrı ayrı bastırıldığında, o kağıdın zımbalı halinin zımbalı olarak kalması söz konusu bile olamaz. imza atmaya hevesli öğrenciler, kağıdın zımbasını sanki yiyecekmişçesine koparıp, kağıdı 2-3 parça halinde sınıfa dağıtırlar. hatta bazı hocalar vardır ki, dersini 100 küsür kişi almasına rağmen imza kağıdını birden çok saat süren derslerde son saatte verirler. bunun amacı gidecek olanları engellemek, son saate kadar beklemelerini sağlamaktır. son saatte verilen imza kağıdının başlangıç sırasını(pencere,orta,duvar) belirlemek için öğrenciler kıyasıya yarışa girerler ve o sırada sınıfta kıyamet kopar. hoca kızar, öğrenciler susar. kağıt en sonunda bir yerden dolaşmaya başlar. ama asla ve asla yetişmez.hem hoca ders bitişi imza kağıdının kendisine gelmesini bekler, hem de öğrenciler ders esnasında büyük bir stresle kağıdın kendisine gelmesini bekler. çünkü eğer ders içinde gelmezse, ders bitişi imza atamayan bütün öğrenciler kağıda hücum edecektir. imzasını ders içinde atabilen şanslı öğrenci, bir an önce eşyalarını toplayıp kaçar ki hoca zaten kalabalık olan sınıfı saymaması gerekirken inat edip de saymasın diye. ki öğrenciler de hocanın saymayacağını bilerek imza kağıdını doldurmaya çalışır. ki ( tekrar ) imza kağıdının ders içinde yetişmemesinin bir sebebi de budur. biz buna kısaca sahte imza diyoruz. yakalanması durumunda imza atan ve imza atılan öğrenciyi büyük tehlikeler beklemektedir. evet, bitti.
bugünün ilk cümlesi benden olsun.
precaution. pre caution. pre = ön,önce caution = uyarı,ihtar ise uyarı öncesi gibi bi anlam oluyor
(bkz: i was hoping)
(bkz: umut ediyordum ki)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?