cirkinbeti

(bkz: gırgır ağları)

survivor yarışmasının adil olmadığını , ona edilen hakaretlerin yayınlanmadığını ,aslında yemek yediklerini açıklayan merve büyüksaraç ile ilgili hukuki işlemleri başlatmış acun ılıcalı.
haklı.
"survivor da yakalayamadığımız şöhreti dışarıda yaşananları ifşa eder yakalarız" düşüncesiyle hareket edilmiş çok belli. sonuçta anlaşma yaptı o programa girmeden ve şartlarını biliyordu. hem neyin dürüstlüğü bu şimdi . adada yemek verilirken ’olmaz seyircilere ayıp onlar yediğimizi bilmiyor , onları kandırmayalım bu etik değil ’ mi demiş ?
velhasılı kelam acun bey yapılanı kötü ve cahilce bulmuş .


http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/20877496.asp

atom saatleri dünyanın yavaşlayan anıyla uyumlu olabilmesi için bir saniye eklenecekmiş.
bu düzenleme ne şimdi demeyin. eğer bu uygulama aksatılırsa yıllar sonra güneşin doğuşu öğle vaktine gelirmiş.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/20881574.asp

yazar adayımız..hoş gelmiş, sefalar getirmiş.

ufak bir anısını paylaşmak isterim.
akşam yemeklerinden birinde sofrada viski şişesini gören necip fazıl oğluna kızar .oğlu kendini savunmak için kaynar su ve bol sabunla yıkadık baba buz dolabında bu şişelerle muhafaza edebiliyoruz dese de dinmez şairin siniri.
sonuçta içinde su da olsa o bir içki şişesi..
necip fazıl oğluna şöyle bir misilleme yapar.

"yarın git ve bir lazımlık al ! içine çorba koy ve çorbanı oradan iç . aslında bunda bir sorun yok lazımlık sonuçta kullanılmamış fakat miden kabul etse de ruhun kusar bu çorbayı".

genellikle küpeli erkeklerin sığınağı olmuştur.
zira yavuz sultan selim’in küpe takma nedeni farklıdır.
o dönemlerde köleler küpe takıyorlarmış , yavuz sultan selim de bende allah’ın kölesiyim diyerek takmış küpeyi.

#1052770
#1052769
sadece ikisi kaldıysa bırakın sap gibi takılsın , allah sonlarını hayır etsin dediğim hede

boğazıma takıldı sevdan ...
3 kere sırtıma vur helal de ;
alışık değilim harama
ondan olacak herhalde.
cemal süreya

kıyamam ya elleri vururken acımış . halk çok anlayışsız çok .
ben söyledim polislere sürmeyin ellerinizi şu varlıklara diye coplarınızla dövün dedim , yine kıyamayıp "el emeği göz nuru olsun "demişler.
annem yaa bu ne meslek aşkıdır böyle ama.

yeni yazar adayı hoşgelmiş.

güneşin kafasına geçmesinden korkuyordur.

(bkz: beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş)

(bkz: büyü)

ayın belli zamanlarında
menopoza girme isteğinin baş gösterdiği döneme verilen isim.

kızı su yüzmeyi öğreniyormuş bunu da birileri haber yapmış. memleketin işi gücümü yok senin kızından bizenede denmiyor ki evet gerçekten vaktinin tamamını böyle şeylere harcayan insanlar var.
zira haber yapımını beğenmedim. "su yüzme öğreniyor"
ilk okulda okuduğum ayşe gül serileri gibi başlık mı olur yahu .
su yüzerken
su kolluklarını çıkarırken
su selülitlerini kapatırken.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/20875379.asp

yeni bir açıklama yapmış
survivor’ da kendilerine yemek veriliyormuş aslında o kadar da aç olmuyorlarmış.
en sevmediğim tavırdır insanoğlundaki.
sen bunun böyle olduğunu biliyordun anlaşmanı yaptın her şeyi de göze aldın gittin . istediğin veriyi alamayınca neden patır patır dökülüyorsun . ne gerek var buna?
dayanamadın mı insanların daha fazla kandırılmasına . sen çok mu dürüstsün e o zaman neden gittin yarıştın ve hatta tiraj yakalasaydın muhtemelen susacaktın. bir şeyler olmadı diye çirkefleşmek neden .

satürn’ün uydusudur.

"spartalılar yedi yaşına geldiklerinde bağımlı olmayı keserlerdi;bir cesaret okuluna yerleştirilip orada kahramanla , göz kamaştıran yenilmez savaşçılar olarak yetiştirilirlerdi . oysa bugün o yaştaki çocuklar kederli yetişkinler ordusunun saflarına katılıyorlar.
çocuklardaki değişim gözle görülebilir . oyun oynamanın keyfi , dipdiri heyecanlar, heveslenme , uyum sağlayabilme ve cesaret etme , günden güne kıskançlık , haset , kin ve endişe gibi bildik insani duygularla ; şikayet etme , çene çalıp durma , gizlenme , yalan söyleme gibi manasız alışkanlıkların edinilmesiyle ; bunların yanında , kendi çürümelerinin maskeleri olan öykündükleri şu surat yapmalarla yer değiştirirler.
bir çocuğun özgürlüğünü hapsetmek , onların düşlerinin kanatlarını kırpmak , şu haliyle insanlığın görmediği ve bedelini , başına gelen binlerce sosyal dertle felaketin üzerine kurulu bir ekonomiyle ödediği bir hatadır ".

bir cemal süreya şiiridir

aşktın sen, kokundan bildim seni
bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
taşıttan indin, sonra da karşıya geçtin
elinde tuhaf bir çanta, saçında soku

akıl almaz işleri şu zambakgillerin
sokakta bir sövgü gibi akıp gittin
gözlerin sonsuz uzun, sonsuz çekikti
baksan uçtan uca çin seddi’ni görebilirdin

yanındaki adam mutlaka kardeşindir
istanbul öyle ağırbaşlı bir kent değildir
aşktın sen, gidişinden bildim seni
neye yarar sağduyuyu aşmazsa şiir

birbirinizi kucaklarken neye yarar
kucaklamıyorsak eski, yeni sevgilileri
diyorum çoğunca evli kadınlar
bu yüzden ölü yıkayıcısıdırlar

bilir misin acaba ne demiş tilki?
kişi bir anda nasıl çarpılıverir
kuliste yarasını saran bir soytarı gibi
giderek nasıl anlaşılmaz olur sözleri

ömer ki gölü balığı için değil
kamışı için vergilendirdi
ama değnek vurulurken zavallı uğruya
yüzüne ve neresine değmesin derdi

selam size büyük durumlar, doruk anlar
dağ görgüsü kazanır ağrı’yı bir kez görse de kişi
marmara’dan yirmi yılda çıkaramayacağı gerçeği
okyanusu beş dakika seyretmekle kavrar

belki de biraz geç rastladım sana
ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza
1929 buhranı bile geç gelmemiş miydi
eksikliğe mi alışmışız, mutsuzluğa mı yoksa

bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
ağır uykusu aldatılımış olanın
ve aldatanın delik deşik uykusu
taşıttan indin, sonra da karşıya geçtin

divan, nazım hikmet, ikinci yeni
kaç gündür adını düşünüyorum
ne demiş uçurumda açan çiçek
yurdumsun ey uçurum.

arma bilimi.