cirkinbeti

yeğenini kaybetmiş kendisi , allah geride kalanlara sabır versin.

o beni "herhalde" sevmiş ,
oysa ben onu "her halde " sevmiştim.

yeni yazar adaylarımızdan . en kısa zamanda kendisini aramızda görmek isteriz .
hoş gelmiş sefalar getirmiş.

yeni bilgiç adayımız hoş gelmiş..

yarışmanın birincisi nihat olmuştur efendim. hayırlı uğurlu olsun .

sana,senli masalımı anlatmamı ister misin?
.bir vardın,bir yoktun.
-en çok yoktun!
-evvel zamanların,şimdiki zamanlarımın kalburundan aktı gitti..
ve sen zamanla ’hiç’ oldun...

dönerse senindir , dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok.
dönecek!
bir katil olay mahaline mutlaka geri döner.

aynası iştir kişinin ,lafa bakılmaz .

yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.

aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.

balkondaki sarı bir el bezine bakıyordum o sırada bir kaza oldu .
sorduğum soru şu olmuştu
"anne şimdi sarı bezi hapse mi götürecekler" .

bu akşam saat 20 00 da star tv de oynayacak film .. ağlamaya yeni bahanelerimiz oldu bakalım .

kıyamet alameti şimdi ; avuç içi sıcaklığının bu katran karası gecede beni terk edişi.
aşk kendi yokluğunu var ederek varlaşıyor içimizde!
gelsen içini karanlıkta kalmış kelimelere batırarak
kaç susmayı göze alabilirim ki sevgili .

cemal süreya’nın keyifle okuduğum kitaplarından bir tanesidir. kitapta yer alan şiirleri seçen kişi ülkü tamer’dir. kitabın içerisinde şairin 137 şiiri bulunmaktadır.

elazığ il halk kütüphanesi mimesis adlı tiyatro dergisinin 2500 yıl öncesine ait resimlerimi müstehcen bulduğu için kaldırmış.
her şeyi göz ardı etmeyi seviyoruz biz toplum olarak ne yazık ki durum bu .
algıda seçicilik sen koca makaleyi okumaksızın sadece resme bakarak müstehcen dersen bu olmaz !
hem bu dergiler neden toplatılmış çocuklar görmesin diye ; çocuk eğer cinsel bilgisini tamamlamamışsa aynı resmi on kere de görse bu onun için bir anlam ifade etmez , he yok çocuğun yaşı ergenlik dönemlerine denkse o zaten neler neler görmüştür diyesim geliyor .

bilimden sanattan anladığımız bu "ayıp"
http://www.haberturk.com/polemik/haber/753836-mustehcen-dergi-krizi

(bkz: soluğundan öptüm seni )

trabzon da yapılan patlamada biri ağır 3 askerimiz yaralanmış . artık söz kâr etmiyor , denilecek ne varsa insanın boğazına tıkıveriyorlar. karadeniz de terör olaylarına pek de alışkın değiliz, herkesin mutlak söyleyecekleri var ama artık söz ne fayda.

program bitti fakat. çok güzel hareketler bunlar oyuncularına güzel kapılar açtı .zira hemen hemen yeni dizi ve programların çoğunda çok güzel hareketler bunların oyuncularından birini görüyoruz.

mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor

biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürürün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor

yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çoçuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar

tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse

eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar .

dün gece rüyama girdin :
dizimin dibinde oturuyormuşun.
başını kaldırdın, kocaman, sarı gözlerini bana çevirdin.
bir şeyler soruyormuşun.
islak dudakların kapanıp açılıyor,
sesini duymuyorum ama.

gecenin içinde bir yerlerde aydınlık bir haber gibi saat çalıyor.
havada fısıltısı başsızlığın ve sonsuzluğun.
kırmızı kafesinde, kanaryamın : «memo»mun türküsü,
sürülmüş bir tarlada toprağı itip yükselen tohumların çıtırdısı
ve bir kalabalığın haklı ve muzaffer uğultusu geliyor kulağıma.
senin ıslak dudakların hep öyle açılıp kapanıyor
sesini duymuyorum ama...

kahrederek uyandım.
kitabın üstünde uyuyakalmışım meğer.
düşünüyorum :
yoksa senin miydi bütün o sesler?.

klozet ... hani şu bizim bildiğimiz tuvaletlerin üzerine takılan zımbırtı değil mi?
hangi akıl hangi vicdan hangi mantık bir dine bu yakıştırmayı yapabilir anlam veremiyorum .
yanlış yada doğru olmayan bilgiler olabilir fakat yanlış olanı düzeltmek yerine ’klozet müslümanı’ gibi yakıştırmalar kesinlikle hoş değildir.
ne kadar doğru olduğunu sorgulamıyorum sorguladığım şey şu ; hangi dine mensup olurlarsa olsunlar bu dünyada din için canını veren insanlar var müslümanlık dininde cihat denen bir kavram var ve her şeyden önce inanılan eksik yanlış yada uygulamasında problemler bile yaşansa bir mutlak var.
sen otur oturduğun yerden de ahkamını kes
tuvalete koyduğumuz şeyi inandığımız şeye eş değer kıl bu nasıl bir zihniyet anlam veremiyorum .