chavez

akp’ye kapatma davası açılınca ortaya çıkan ağlaklara yöneltilmesi gereken sorudur.

toplumcu hassasiyet parti kapatmaya karşı çıkmalıdır doğru.
#716038

parti kapatmanın bugüne kadar sorunları çözmediği de doğru. bugüne kadar onlarca parti kapatıldı. özellikle milliyetçi kürt partileri hep, dep, dehap, hadep nefes almadan kapatıldı. kimse bana bu kapatmaların haklı olduğunu söylemesin... haklı olsaydı akan kanlarımız durmuş olurdu.

yakın zamanda dtp kapatılmalı diye yorum yapanlar, şimdi parti kapatmak çağdışı diyerek döneklik yapıyorlar.
o zaman zil takıp oynayanlar, şimdi mağdur edebiyatından prim kapmaya çalışıyorlar.

şimdi ben size soruyorum:

önceden neredeydiniz?

gündem yaratma çalışmalarını son sürat sürdüren eskinin popüler gazetecisi.

#767930

yukarıdaki entrye ek olarak son günlerde tabir-i caizse sıçtığı demeçlerden bazıları şöyledir...

- ben ahmet’in yerinde olsam "yokini giyerim" derdim...
- fenerbahçe finale çıkarsa kellemi keserim...
- böyle giderse, uefa kriterlerine uymayan galatasaray 2009’da küme düşer..

en sonuncusuna fatih altaylı gerekli cevabı vermiştir.

http://www.sonsayfa.com/news_detail.php?id=68844

hem saatin markası, hem automatic ya da quartz gibi özelliklerinin hem de tarih bölümünün sağlıklı olarak görülebileceği tek pozisyondur.

şu anda dava başlamadığı için akp’ye oynayan şahıs. davadan kapatma kararı çıkarsa ve biz burada olursak kime yaltaklandığını hep beraber göreceğimiz şahıstır kendisi.

kapatılıp yasaklanıp güçlenmeden geri gelen ya da yok olan bir siyasi düşünce veya parti gördük mü şimdiye kadar? bir tek chp örneğini verebilirsiniz belki.

milli selamet partisi gitti, refah geldi. o bitti, akp geldi. ak parti gider bok parti gelir. hem de daha güçlü gelir.
demirel her defasında geri geldi. hem de iktidar olarak...
erbakan, ecevit, türkeş..
tayyip...
o da güçlenerek gelecek.

çünkü biz; bbg evinde ağlayana, popstar’da yetime, politikada mağdur rolü oynayana oy veririz.

akp’nin dava sonuçlanmdadan önce anayasa’da yargıyı ilgilendiren değişiklik yaparak kendini kurtarma çabasıdır.
zaten bu değişikliği yapmak muhtemelen savcı iddianameyi mahkemeye sunana kadar tamamlanacaktır. cumhurbaşkanı onaylar mı (!) bilemem...

(bkz: economy)
(bkz: economics)

sonu insanlara periyodik cetvelden lakap takmaya kadar gider. lakabınız lavrensiyum ise ne mutlu size. ama lakabınız hidrojen ise...

davanın üç türlü sonucu olabilir.

1. akp kapatılabilir. 71 kişiye siyasi yasak getirilebilir. bu durumda akp’ye ya da 71 kişiye üzülmem, ülkeme üzülürüm.

2. akp kapatılabilir. 71 kişinin bir kısmına siyasi yasak getirilebilir. yine sadece ülkem adına üzülürüm.

3. dava iade edilebilir. yani mahkeme der ki, kapatmayı ya da siyasi yasak getirmeyi gerektiren bir durum yoktur.

üçüncü şık üzerinde biraz düşünmemizi tavsiye ederim.
akp’nin ve bahsi geçen 71 kişinin tüm davranış ve söylemleri meşru zemine yaslanmış olur.
o saatten sonra bu tür söylemler az biledir.
yerel seçimlerde türkiye rekoru kırılır.
o saaten sonra tayyip’i oradan ya cumhurbaşkanlığı makamı sevdası uzaklaştırır, ya da darbe. ben bu durumda da ülkem adına üzülürüm.

yani anlayacağınız, ben her şekilde ülkem adına üzülürüm.

faşist rejimlerde ya da dikta rejimlerinde açılabilecek bir dava ile karşı karşıyayız ülke olarak.
neresinden bakarsanız demokratik rejimlere ters bir davadır bu.

ha bu savcının suçu mudur? tabi ki değildir. mevcut yasaların gereğini uygulamıştır. yani buradaki birinci suçlu bence, bu anayasayı yürürlüğe koyanlardır.

zaten laik olmayan bir ülkede, laikliğe aykırı tutum temeline dayanan suçlamalar olsa olsa komiktir.

sınırlı hukuk bilgimle kendimce bir yorum yapmak isterim.

diyelim ki laik bir ülkedeyiz...

akp’yi kapatma yanında, siyasi yasaklı hale getirilmeye çalışılan 71 kişi söz konusu. bunlardan biri de ve hatta en önemlisi, recep tayyip erdoğan’dır.

habertürk’ün yayınladığı iddianameye göre, çeşitli tarihlerde yapılmış konuşmalarından pasajlar değerlendirilerek, erdoğan’ın, laik düzene tehdit olduğu savı ortaya sürülmüştür.

1. adalet ve kalkınma partisinin davaya konu eylemleri başlığı, 12. madde a fıkrasında, erdoğan’ın minareler süngü kubbeler miğfer camiler kışlamız müminler asker sözünü ettiğinden bahsedilmiştir ki; bu suçsa erdoğan bu suçun cezasını çekmiştir. hukukta, aynı suça tekrar söz konusu olmadıkça iki defa ceza verilemez diye biliyorum.

2. sarfettiği tüm laikliğe aykırı sözler birer birer suç unsuru mudur? evet diyorsanız, neden ilk suçta dava açılmamıştır? hayır diyorsanız, suç olmayan iki eylemin toplamından suç meydana gelemez diye biliyorum. ortada suç unsuru içermeyen bir sürü konuşmayı alt alta yazsanız dahi suç işlenmiş olmaması gerekir.

tayyip erdoğan, terörist’in dizi dibinde fotoğraf çektirmiş olabilir. halka hizmet vermek yerine din sömürüsü yapmış olabilir. parti il başkanlığı, belediye başkanlığı ve başbakanlık maaşı ile oğluna 3 milyon dolarlık gemicik almış olabilir. vatandaşı padişahmışcasına "ananı da al git" diyerek huzurundan kovmuş olabilir. 25 kuruş değeri olmayabilir gözünüzde, gözümüzde...

ama ben bizi, diktatörlük döneminin anayasası ve faşist kararlarla yönetilemeyecek kadar değerli görüyorum.

aynı zamanda 71 siyasetçiye de siyasi yasak getirmeye çalışan davadır.

(bkz: benöylekoyunumkidemirelibile8keresevdim9kerenefretettim com)

her cuma sabahı sharebus.com internet sitesinin kilitlenmesine sebep olan dizi.

soğuk havalarda içilesidir. yurtdışında ise daha çok çocuk içeceği olarak nitelendirilir.

sunucusu olduğu şansa bak programında tabir-i caiz ise insanı çileden çıkaran şahsiyettir. bekara karı boşamak kolay derler ama, orada yarışmacı olsam kafa göz dalar, youtube sitesinde nesiller boyu seyredilir olurdum.

uğur mumcu’nun askeriyeden atılmasından ilham alarak yazdığı kitabıdır.

penguen’in son sayısındaki kapak karikatürüdür." her kadın en az 3 çocuk doğurmalı " gibi çağdışı ve bütün iktisadi kalkınma teorilerine zıt bir görüşü ortaya koyan rte’ye ithaf edilmiştir.

http://www2.internethaber.com/news_detail.php?id=132402

boyunduruk altına girmeyen gazete. liboşların hakim olduğu bir ülkede çizgisini hiç bozmamış olmasıyla bile saygı duyulmayı hakeden gazete.

haberciler.com haberine göre 9 milyon euro karşılığında rubin kazan’a transfer olmuş futbolcudur.
yeni yönetim, gökdeniz’i bu paraya satmakla ilk doğru icraatını gerçekleştirmiştir kanımca.

dün itibarı ile galatasaray başkan adaylığından çekilmiş şahsiyet. muhtemel olarak adnan polat ile beraber hareket edeceği tahmin edilmektedir.