aşkdır, sevgidir, sevdadır, güzelliktir, dostluktur, gülücüktür, sıcaklıktır, içtenliktir , güzel bir zeybektir izmir.
körfezi içmek gelir içinden,
altın yol cidden altınmıdır diye sorarsın kendine,
istanbula okumaya gidip orada kalan izmirli güzel kızların aklından şüpheye düşersin,
alkolizm hakkında kitaplar okumaya başlar
yau insan evladı kısacık hayatında niye ofislere gömülüp eşekler gibi çalışır diye sorar, kendini saat daha 3 ken kordona atar, aslında kimsenin çalışmadığını farkedersin,
iş için istanbula gidince biraz gezerim der, ancak iş biter bitmez ilk uçakla geri dönmek istersin ve dönersin, dönünce de toprağı öpersin adnan menderes havalimanında,
aşık olursun,
koca bir valiz ve pahalı elbiselere ihtiyaç duymadan çandarlıya, foçaya, çeşmeye , bodruma gidersin
azraili yakanda hissetmessin, aksine cebrail ve mikail yanındadır,
balık tutarsın, tuttuğun balığı bir dostunla beraber iki kadeh rakı eşliğinde keyifle yersin,
üşümezsin,
10 dakikada çiçekliköyde mangal yapmaya gider, yer içer sonra 45 dakikada çandarlıya dalmaya gidersin,
arkadaşlarınla doya doya görüşmenin tadını çıkartırsın,
briç oynarsın,king oynarsın, ay başlarında poker oynarsın,
caddede vapurda otobüste çarşaflı-türbanlı hanımefendi, hacı-hoca beyefendiler yerine çağdaş, atatürkçü aydınları görmenin ışığı ile kendini ilme irfana edebiyata sanata verirsin,
sabah vapuruna biner, çay-gazete-gevrek ve muhabbet eşliğinde, kuşların eskortu ile işine gider güzel bir güne merhaba dersin,
iş çıkışı kordonda çimlere yayılır, kutu efesleri yudumlayarak kahkahalara boğulursun,
sadece free friday yerine free monday, tuesday, wednesday, thursday mevcuttur, her gün casual olabilirsin,
gününün %90ını trafikte stres kübü olarak geçirmek yerine kendine vakit ayırırsın,
evlenip çoluk çocuğa karıştığında eyvah cocuğumu tinerciler kesicek, araba çarpıcak diye düşünmene gerek yoktur, doya doya büyür yaşar,
ayy ne yesem şimdiiieee demez, alırsın boyozunu yumurtanı efeler gibi yersin,
bizi yaşatmaya devam et izmir, senden memnunuz.
şükranlarımızı sunuyoruz sana.(şımarabilirsin, hakkındır)
pılımı pırtımı toplayıp, arkama bir kere bile dönüp bakmadan izmire kaçtığım, kimsenin gözünün yaşına bakmayan hain şehir.
izmir bostanlıda türkan ve murat adlı iki güleryüzlü insanın işlettiği, şirin ve sıcak kafe-bardır.
beşiktaşta barbaros bulvarından inerken sahil yoluna kavuşmadan hemen önceki otobüs durağının arkasında bulunan şirin pubdır, oturulur, muhabbet edilir, bira içilir, garsonlarla geyik yapılır, huzurla eve dönülür veya taksime akılır.
nişantaşı reasürans çarşısının merdivenlerini çıkınca karşımıza çıkan, ufak , sevimli, sıcak müdavim barıdır. yeni bir kız bulunduğunda oraya götürülmesi ve iki bira içirilmesi caizdir, kızına göre farzdır.
kendileri ayrıca istanbulda bir irish pubdır. önceleri istiklal caddesinin girişinde sağ taraftaki ilk caddede mukim olan pub, ardından nevizade çıkışındaki sokağa taşınmıştır.
müzikler güzeldir, kredi kartı geçmez
müzikler güzeldir, kredi kartı geçmez
tanrının bir sonraki hamlesini bilemeyeceğimiz için çok üstüne varılmaması gereken davranış biçimidir. "tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset"
çok güzel bir kızla konuşmaya çalışma çabası içerisindeyken, aklınızın olması gereken anatomik bölgeden yarım beden boyu kadar aşağıya inmesi nedeniyle kelimelerinizin çıkması gerektiği şekilde çıkmaması, bazen hiç çıkamaması durumudur.
deniz ticaret hukuku ile ilgili terim,
hukuk diliyle: müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemi ve yükü tehdit eden bir tehlikeden onları korumak maksadıyla, makul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde bile bile yapılan fedakarlık veya fevkalade masrafların gemi , yük ve navlun arasında paylaşılması.
türkçe meali: hani bu gemiler çarpışıyor , bozuluyor , fırtınaya bodoslama giriyor, başına gelmedik kalmıyor ya, bunlar olunca kalan bişileri kurtarabilmek için başka masraflar yapmak gerekiyor. bu masraflar da hayatımızda göremeyeceğimiz kadar sıfırlı, küsüratlı masraflar olabiliyor ya, işbu masraflar tek başına bir garibe girmesin diye "bilader yola beraber çıktık, sen de at bişiler" denmesi,
ulan yükümüzü gemiye vermişiz taşıması için hala ulaşmadı gideceği yere bööle iş mi olur? bi de benden para mı istiyorsunuz? diye soran yük sahibine de durum şu şekilde açıklanabilir:
avukat: abi sen de haklısın da hani köyde biri ölür , ölü beraber kaldırılır herkes bi el atar garibe, beraberce bu üzücü durum halledilir.
yük sahibi: haa... imece gibin yani?
avukat: hah işte ondan
hukuk diliyle: müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemi ve yükü tehdit eden bir tehlikeden onları korumak maksadıyla, makul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde bile bile yapılan fedakarlık veya fevkalade masrafların gemi , yük ve navlun arasında paylaşılması.
türkçe meali: hani bu gemiler çarpışıyor , bozuluyor , fırtınaya bodoslama giriyor, başına gelmedik kalmıyor ya, bunlar olunca kalan bişileri kurtarabilmek için başka masraflar yapmak gerekiyor. bu masraflar da hayatımızda göremeyeceğimiz kadar sıfırlı, küsüratlı masraflar olabiliyor ya, işbu masraflar tek başına bir garibe girmesin diye "bilader yola beraber çıktık, sen de at bişiler" denmesi,
ulan yükümüzü gemiye vermişiz taşıması için hala ulaşmadı gideceği yere bööle iş mi olur? bi de benden para mı istiyorsunuz? diye soran yük sahibine de durum şu şekilde açıklanabilir:
avukat: abi sen de haklısın da hani köyde biri ölür , ölü beraber kaldırılır herkes bi el atar garibe, beraberce bu üzücü durum halledilir.
yük sahibi: haa... imece gibin yani?
avukat: hah işte ondan
(bkz: google)
arkadaşlarla toplanıp gidilesi, çok eğlenilesi, çok huzur duyulası yer.
sevgili veya eşle gidilmez, dönüşte ikiz zenci çocuklarınız olabilir. kısmet meselesi tabi.
sevgili veya eşle gidilmez, dönüşte ikiz zenci çocuklarınız olabilir. kısmet meselesi tabi.
ursa minor takım yıldızının alfası olan polaristir.
gökyüzündeki konumunu tespit etmek için;
güneşin batmış olduğu yere dönülür, niye buraya döndüm diye düşünüp 90 derece sağa dönülür, mağara adamlarının büyük ayı diye tabir ettiği ama bizim ancak bir cezveye benzetebileceğimiz parlak takım yıldızı bulunur (bundan böyle "cezve" olarak anılacaktır) bu cezvenin ağzı ne tarafa bakıyor ise yarım karış ölçülür, ucu ucuna cezvenin içine düşecek gibi olan yıldızdır (cezvenin çekimi olduğu varsayımı ile)
en parlak yıldız değildir , parlaklığı astronomik tabir ile 2,02 kadirdir.
gökyüzündeki konumunu tespit etmek için;
güneşin batmış olduğu yere dönülür, niye buraya döndüm diye düşünüp 90 derece sağa dönülür, mağara adamlarının büyük ayı diye tabir ettiği ama bizim ancak bir cezveye benzetebileceğimiz parlak takım yıldızı bulunur (bundan böyle "cezve" olarak anılacaktır) bu cezvenin ağzı ne tarafa bakıyor ise yarım karış ölçülür, ucu ucuna cezvenin içine düşecek gibi olan yıldızdır (cezvenin çekimi olduğu varsayımı ile)
en parlak yıldız değildir , parlaklığı astronomik tabir ile 2,02 kadirdir.
bir kızı çok beğeniyorsanız erkek arkadaşına hediye olarak almanız gereken massive multiplayer oyundur.
hediye verilir, 3-4 ay sotaya yatılır - para biriktirilir. güzel haber artık yakındır ve en nihayetinde kız sizindir.
hediye verilir, 3-4 ay sotaya yatılır - para biriktirilir. güzel haber artık yakındır ve en nihayetinde kız sizindir.
küçükken topu camiye kaçanlarla artık birleşip , vahdet-i vücüda yaklaşması gerekenlerdir. (biz onları topları kaçsın diye yaratanı yaratmayandan ayıranı yaratana yaşatmadık)
kalesi, soğuk denizi, sıcak insanı, doğal kliması, alkolik eden manzarası, huzur veren sessizliği, dostlukları, bozulmamış ve kirlenmemişliği ile tam bir ege sahil kasabası
(bkz: monica bellucci)
her insan evladının liseden sonra gidip okuyup bitirdikten ya da bitiremedikten sonra hayatının devamında hangi mesleği yapacağına karar vermesi gereken fakülte
nasolsa kırışacağı için ütülenmeden giyilmesi , ancak soranlara da "aaa şimdi takside nasıl da kırışmış bu? hay allah" denilmesi gereken bezimtrak pantolon cinsi
evrakları kıymetli-kıymetsiz diye ayırmamıza sebep olan, bölücü, ayrımcı; insanın önündeki gariban ezilmiş evrağa (mesela bir fatura) acıyarak bakmasına, "ah şimdi sen bi çek bi bono olacaktın" diye iç çekmesine sebep olan bir ticaret hukuku alt dalı.
işbu olgu evde huzursuzluk belirtisidir ki, anne tüpçüye verir ya da vermiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?