bokk

(bkz: lololo yapmak)

(bkz: müşteri her zaman haksızdır) felsefesinin güdüldüğü yer.

halk arasında açı ölçmek değil çember çizmeye yaradığı bilinen ilim nesnesi.
fakat eğer hayatınızın bir döneminde teknik resim dersi aldıysanız pergel sizin için bundan çok daha fazlasıdır. o artık sizin bir parçanız, adeta yaşam biçiminiz haline gelir. pergel ucu sivriltmek sizin tırnak törpülemek gibi doğal bir aktivitedir artık. pergelsiz dışarı çıktığınızda kendinizi çıplak gibi hissedersiniz, çünkü pergel insanın kendine yakışanı giymesidir. o sizin sırdaşınız, beraber sabahlarken çizim yaptığınız yoldaşınızdır. bir süre sonra aynı şeylere gülüp aynı şeylere kızdığınızı fark edip düşüncelere dalarsınız. pergeller insanların sahip olabileceği en iyi dostlarıdır.

ömer hayyam şiiridir. zat bu soruya kimse bilmez cevabını uygun görmüştür. devamı da şöyledir:
bulut geçti gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde
zuhal olcay çok fevkalade icra eder ayrıca. başucu şarkıları albümünde dinlenilebilir.

sesli sözlükten.

(bkz: odtü mimarlık)
çok güçlü bir çağrışım yaptı ve kendime engel oladım.

albert camus kitabı olarak yabancı: anasının cenazesinde sıcaktan bunalıp bir damla gözyaşı dökmeyen yabancı gün gelir sahilde yürürken gözüne güneş girdiği için arabın tekini öldürmeye durur. kötü bir adam değildir, sadece nihilisttir. hayata yabancıdır. adamın adı kitapta hiç geçmez.
ayrıca cure’un killing an arab isimli şarkısı bu romandan esinlenerek yazılmıştır. albert camus varoluşçuluğu romanlarına en iyi şekilde yansıtır. bu kitabı da çok güzel. ama benim favorim veba.

kitabın tema sözü bana göre şu dizedir.
muss es sein?
ja, es muss sein.
ayrıca kitapta geçen mitleid/compassion ve kitsch tanımları ve sondan bir önceki bölümde bok üzerine yazılan paragraflar içimde milan kunderaya verme isteği doğurdu. kendisi müthiş bir insan kanımca. ben kitabı okuyup çok beğendim.

kardeşleri de vardır bunun.
(bkz: mutualizm)
(bkz: parazitlik)
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki bu güzide olgu bana össden yadigar.

short story isimli hikaye türünü geliştiren, hikayenin iyisi bir oturuşta okunup bitebilen uzunlukta olanıdır diyen insan evladı. ayrıca çok güzel şiir yazar bu zat-ı muhterem. örnek olarak
(bkz: the raven)
(bkz: helen)

size ve sevdiklerinize zarar veren eylem.

sahne adı için (bkz: sayko cepkin).

bu eyleme maruz kalmış kişiye geberik adı verilir.
(bkz: niyazi olmak)
(bkz: ölmek)
(bkz: mort)

zıbarmakla yatmak aynı manaya gelir. bu da atlanmaması gereken bir nokta, sözün can alıcı kısmıdır. bu şekilde yapılan tekrar vurgulanmak istenen fikri öne çıkarıyor. siz de deneyebilirsiniz.
ayrıca (bkz: edebiyat derslerinden öğrendiklerimiz)

bu tutarsızlığın en göze batan örneği (bkz: iti an çonağı hazırla) ile (bkz: iyi insan lafının üstüne gelir) ikilisinde görülenidir. öyle ki atasözlerindeki bu iğrenç tutarsızlık bazı arsız kişiler tarafından görüşlerini destemek amacıyla sık sık kullanılır. örneğin yaklaşan kişi uyuz oldunan dallamaysa birinci, çok sevdilen can dostu ise ikinci atasözü söylenir ve atalarımızın kemikleri mezarlarında sızım sızım sızlar.
bu ve buna benzer birkaç dejenere edilmiş örnek dışında atasözlerimiz bilime dayanan ve tutarlı kaynaklardır. bu güzide sözlerin doğruluğu cenk ve erdem isimli bilim adamlarının halkı eğitmek amacıyla hazırladıkları abesle iştigal isimli programda gözünüzün önünde kanıtlanır. izleyin. yararlı bir yayındır.

gençler ve ruhu genç olanlar arasında çok tutulan içecek olgularıdır. ama tek ortak noktaları da bundan ibarettir. aslında bir ikili tanımlamazlar zira ikisinin de hali hazırda iyi geçindikleri partnerleri vardır. bira patatesle, kahve sigarayla takılır daha ziyade.

bir tür bağımlılık nesnesi olan içecek. sigara ve muhabbetle iyi giden, kız isteme ritüellerinin assolisti, her genç kızın maharet testinde yapması istenen ilk şey. ayrıca yunanlılarda da vardır aynısından ama onlar greek coffee derler. aslında bir farkı yoktur ikisinin.

bu duruma başlıca örnek regl olgusu olmalı.

ısıtmakla uğraşmayıp o ağdanın vıcık vıcık iğrenç suretiyle muhattap olmadan bile bu insanın kendine işkence yapmasından öte bir vazifesi olmayan olgunun ne uğursuz bir şey olduğunu gösteren yararlı icat. ağda gene ağda. değişen bir şey yok dedirtiyor adeta.

yeni dostluklara ve hatta körpecik aşklara vesile olan "pardon ateşiniz var mı?" sorusunun arzu nesnesi.