amerikadaki kölelik taraftarı olan güney güçlerinin kuzey-güney savaşı’nı kaybetmesinden sonra 1865’te ortaya çıkan, siyahlara karşı yaptıkları korkunç işkence ayinleri, katliamlar ve uçları sivri beyaz kukuletalarıyla kısa sürede ün kazanan, beyazların üstün ırk olduğuna inanan ve 1871’de yasadışı ilan edilen gerizekalı örgüt..
1995 yılında fransada geçirdiği bir trafik kazası sonucu yaşamını yitiren, adına bir de karikatür yarışması düzenlenen karikatür sanatçısı..
the return filminin son sahnesinde ufak çocuğun baba diye bağırarak denize koşması..
hayat güzeldirin sonunda tankı gören çocuğun kazandık kazandık diye bağırması..
boş evde başrol oyuncularının beraber tartıya çıktığı ve tartının sıfırı gösterdiği sahne..
gönül yarasında meltem cumbulun şener şene başka bir yolu yok mu? diye sorduğu sahne..
duvara karşıda cahitin bardakları kırıp ellerinin kan içinde kaldığı ve sonra dansettiği sanhe..
hotel rwandada öldürülmek üzere olan ufak bir çocuğun bir daha tutsi olmayacağım diye ağladığı sahne..
lord of warda nicolas cage in tutuklandıktan sonra dedektife neden ve nasıl ceza almayacağını anlattığı sahne..
hayat güzeldirin sonunda tankı gören çocuğun kazandık kazandık diye bağırması..
boş evde başrol oyuncularının beraber tartıya çıktığı ve tartının sıfırı gösterdiği sahne..
gönül yarasında meltem cumbulun şener şene başka bir yolu yok mu? diye sorduğu sahne..
duvara karşıda cahitin bardakları kırıp ellerinin kan içinde kaldığı ve sonra dansettiği sanhe..
hotel rwandada öldürülmek üzere olan ufak bir çocuğun bir daha tutsi olmayacağım diye ağladığı sahne..
lord of warda nicolas cage in tutuklandıktan sonra dedektife neden ve nasıl ceza almayacağını anlattığı sahne..
(bkz: memento)
yorganın altında olan hadiselerin bütününe verilen ad..
bazen terketmeyi de bilmektir..
adapazarının gidilebilecek nadir kafelerinden biri.. çiftler tarafından parsellenmediği takdirde özellikle üst katında oturmak çok keyiflidir..
ikincisinden ne hayır gördük ki üçüncüsünü çekiyorsunuz dedirten film..
en saf, en duru, en temiz çiçek..
bugunlerde herkes gitmek istiyor. küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara...
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle yanina almak istedigi üç sey falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor, ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
böyle gidiyor iste. bir yanimiz kalk idelim, öbür yanimiz "otur diyor.
otur diyen kazaniyor. o yan kalabalik zira.
is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
en kötüsü aliskanlik.aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor. kaliyoruz. kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha dogurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.misal, ben... kapidaki rexi birakip gidemiyorum. degil bu sehirden gitmek, iki sokak öteye tasinamiyorum. alip götürsem gelmez ki... bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?
sirtinda yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardir; evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin. kendi imalatimiz küfeler. ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazim. inadina kök salmak lazim. bari ufak kaçislar yapabilsek.
var tabii yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakasi. hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa. gün içinde mesela... küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün. sabah 09.00, aksam 18.00. sonra baska mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali. hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. bir ömür karsiligi bir ömür yani. ne saçma. bahar midir bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. gittigim olmadi hiç. ama olsun... istemek de güzel.
can yücel
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle yanina almak istedigi üç sey falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor, ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
böyle gidiyor iste. bir yanimiz kalk idelim, öbür yanimiz "otur diyor.
otur diyen kazaniyor. o yan kalabalik zira.
is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
en kötüsü aliskanlik.aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor. kaliyoruz. kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha dogurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.misal, ben... kapidaki rexi birakip gidemiyorum. degil bu sehirden gitmek, iki sokak öteye tasinamiyorum. alip götürsem gelmez ki... bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?
sirtinda yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardir; evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin. kendi imalatimiz küfeler. ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazim. inadina kök salmak lazim. bari ufak kaçislar yapabilsek.
var tabii yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakasi. hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa. gün içinde mesela... küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün. sabah 09.00, aksam 18.00. sonra baska mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali. hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. bir ömür karsiligi bir ömür yani. ne saçma. bahar midir bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. gittigim olmadi hiç. ama olsun... istemek de güzel.
can yücel
(bkz: gitmek)
(bkz: yeni bir sayfada sana bakmak)
odtu fizik kantinindeki amcanın sürekli gerçekleştirdiği eylem.. şeytan diyor biriktir bütün sakızları sonra git bunları bütünlettirmek istiyorum de..
bir türlü izleyemediğim eğer izlemeden ölürsem gözümün açık gitmesine sebep olacak film..
"seviyorum ama kimi
en tatlı birisini
nasıl anlatayım sana
ilk harflere baksana"
en bilinen örneğidir sanırsam..
en tatlı birisini
nasıl anlatayım sana
ilk harflere baksana"
en bilinen örneğidir sanırsam..
filmle ilgili bazı şeyleri kafamda tam olarak oturtamasam da yine de garip bir şekilde kendini sevdirmeyi başarmış hoş ve değişik bir film..
böyle bir mantık yoktur mantığı olan birinin böyle bir bakış açısı olamaz çünkü..
kararsızlık zamanlarını en güzel tanımlayan şiirlerden biri..
yaşilçamın vazgeçilmezi, gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan ve sanatçılardan biri..
forumlarda aleni bir şekilde kullanıcılar birbirleriyle sohbet ederler, sözlükte ise bkzlarla..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?