confessions

bok bocegi

- Yazar -

  1. toplam entry 962
  2. takipçi 1
  3. puan 23878

bahçelievler katliamı

bok bocegi
"erzurumda tanışan haluk kırcı ile hem emek bölgesi’nin sorumlusu hem de mhp ankara il ikinci başkanı olan mahmut korkmaz’ın, kaldıkları bahçelievler 17. sokak’taki bir apartmanın bodrum katında, ’ülküdaş’ misafirleri vardı: ’büyük reis’ abdullah çatlı, bahçelievler bölge sorumlusu ahmet ercüment gedikli ve kürşat poyraz.
daha önce hazırlanan plan, tekrar gözden geçirildi. durumdan iyice emin olmak için, ’idi amin’ kod isimli haluk kırcı, bahçelievler, 15. sokak, 56/2 adresine tekrar gönderildi.
haluk kırcı, eve gidip kapıyı dinledi. sonra koşa koşa, arkadaşlarının bulunduğu kendi evine döndü: ’içeriden iki-üç kişinin sesi geliyor’ dedi.
eylemi o akşam yapmaya karar verdiler. ercüment gedikli, takviye güç için dadaş kahvesi’ne gidip, daha önce yapacakları bu eylemle ilgili olarak bilgi toplayan ömer özcan ve duran demirkan’ı buldu: ’hareket bu akşam yapılacak, kalkın, benimle gelin.’
saat 22:00
bahçelievler, 15. sokak’taki 56 no’lu apartmanın üçyüz metre sağında, trafonun yanında gözcü olarak duran demirkan bırakıldı. apartmanın bir köşesinde ise ömer özcan gözcülük yapacaktı. 16. sokak’a giren küçük caddenin başındaki otomobilin içinde, abdullah çatlı vardı.
plana göre, içeriye dört kişi girecekti: haluk kırcı, ercüment gedikli, mahmut korkmaz, kürşat poyraz.
bu dört kişi, ürkek adımlarla 56 no’lu apartmana girdiler. 2 numaralı dairenin önüne gelince, bellerindeki silahları çıkardılar. ercüment gedikli, kapıyı zorladı, açamadı. zile bastılar.
kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar.
içeride, türkiye işçi partisi üyesi beş öğrenci vardı:
odtü elektrik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki serdar alten..
ankara devlet mimarlık mühendislik akademisi öğrencisi, 26 yaşındaki hürcan gürses.
ankara iktisadi ticari bilimler akademisi gazetecilik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki efraim ezgin.
hacettepe üniversitesi istatistik bölümü öğrencisi, 20 yaşındaki osman nuri uzunlar.
aynı okuldan, 20 yaşındaki latif can.
televizyon seyretmekte olan öğrenciler, elleri silahlı dört kişiyi görünce şoke oldular.
saldırganlar da şaşırdı. evde beş kişi olmasını beklemiyorlardı. bildikleri, en fazla üç kişi olduğuydu.
hemen hemen aynı yaşlardaki saldırganlar, evdekilerin ellerini arkadan bağlayıp, yüzükoyun yere yatırdılar. odaları dolaşıp arama yaptılar. haluk kırcı, ’böyle devrimcilik mi olur, evde bir silah dahi yok,’ dedi.
evde silah yoktu. saldırganların evde bulabildikleri, genç öncü, çark başak ve yürüyüş adlı dergilerdi. ve başta aziz nesin olmak üzere, bazı ünlü yazarların kitapları...
saldırganlar, evdekilerin sayılarının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. bir de arabada bekleyen reis’e danışmaya karar verdiler. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, dışarıya çıkıp durumu anlattılar.
abdullah çatlı, kürşat poyraz’ı yanına alarak: ’ben şimdi geliyorum, beni bekleyin’ dedi. çatlı ve poyraz otomobille hareket edince, ercüment gözcülerin yanına gidip onları uyardı: ’aman dikkat edin, sinek uçsa bize haber verin.’
kısa bir zaman geçti.
reis çatlı, gittiği yerden döndü. onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, eteri ve pamuğu alıp eve girdiler.
yere yatan beş gencin yüzüne sırasıyla, etere batırılmış pamuğu bastırdılar.
tam o sırada, kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi gecenin bu saatinde?
kapıyı açtılar. iki kişi daha gelmişti. türkiye işçi partisi üyesi faruk erzan ve salih gevence. evde bulunanların sayısı, bir anda, 7’si tip’li gençler olmak üzere, 11 kişi olmuştu. tekrar reisleri çatlı’ya koştular, durumu haber verdiler.
çatlı, ’soğukkanlılığını’ kaybetmedi. emrini verdi: ’sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin.’
kürşat poyraz ve haluk kırcı, salih gevence ile faruk ferzan’ı, çatlı’nın otomobiline getirdiler.
kürşat poyraz otomobilin önüne, çatlı’nın yanına, haluk kırcı ve tabanca tehdidi altındaki iki tip’li genç, arka koltuğa oturdular. araba, bahçelievler’den çıkıp süratle istanbul-eskişehir yoluna yöneldi.
10 dakika sonra, balmumcu yolunun 13. kilometresine vardılar. otomobil durdu. abdullah çatlı, aracın motorunu çalışır durumda tutarken, farlarını söndürdü.
iki tip’li genç, haluk kırcı ve kürşat poyraz tarafından, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü.
24 yaşındaki faruk erzan’ın kafasına üç, 26 yaşındaki salih gevence’nin kafasına da üç kurşun sıktılar.
otomobil aynı hızla yine bahçelievler’in 15. sokağı’na döndü. haluk kırcı ve kürşat poyraz, arabadan inip eve girdiler. evde bulunan ercüment gedikli ve mahmut korkmaz, beş tip’li genci eterle bayıltmıştı. aslında çatlı’nın yolda yaptığı plan değişikliğine göre, evdeki ’esirler’, ikişer üçer otomobile bindirilip eskişehir yoluna götürülecekti.
bu arada serdar alten’in yarı uyanık olduğunu gördüler, kollarına girip otomobile götürdüler.
reis, ’hemen geri götürün, biraz önce buradan ekip arabası geçti. belki eskişehir yolundaki cesetleri bulmuşlardır. işi siz, evde bitirin.’ emrini verdi. serdar alten, eve geri götürüldü.
saldırganlar, beş genci nasıl yok edeceklerini tartıştılar. haluk kırcı, ’ben iple boğarım’ dedi. bu teklife, arkadaşları bile şaşırdı. ’sahi yapabilir misin? ’
haluk kırcı; ’denerim’ dedikten sonra; içeri girip, telden yapılmış bir askı getirdi.
osman nuri uzunlar’ı, sürükleyerek mutfağa götürdü. telle boğazını sıktı. ancak telle boğamayacağını anladıktan sonra, gidip banyodan bir havlu aldı. 20 yaşındaki uzunlar’ın yüzüne havluyu bastırdı.
dakikalar geçti. osman nuri uzunlar, havlunun altında can çekişiyordu.
üniversite öğrencisi uzunlar’ın öldürülmesi epey zaman aldı. bunun üzerine haluk kırcı ülkücü akadaşlarına dönüp; ’bu böyle olmayacak, siz evden çıkın, ben hepsinin kafasına sıkıp çıkarım,’ dedi. eskişehir yolunda kullandığı silahı kürşat poyraz ile değiştirip, ondan mermi dolu 14’lü tabancayı aldı.
ercüment gedikli, kürşat poyraz, mahmut korkmaz dışarı çıktılar. ercüment gedikli, gözcülük yapan ömer özcan ve duran demirkıran’a, ’görevlerinin’ bittiğini bildirdi. sonra çatlı ile otomobilde bekleyen kürşat poyraz ve mahmut korkmaz’la birlikte, 15. sokak’tan hızla uzaklaştılar."

alıntıdır

dersten atilmak

bok bocegi
üniversitede hazırlık okumak zorunda kalmış şahıs dönem sonuna doğru iyice bunalmıştır artık.. devamsızlığı hakkı olan rakamın üç katına ulaştığı için ipe ipe gelmektedir derse.. 20 kişilik küçücük sınıfta hoca -ki dünyanın en iyi kalpli en şeker hocalarından biri- ders anlatırken şahıs tüm yüzsüzlüğüyle hocanın karşısına geçmiş telefonda yılan oynamaktadır ki hoca dayanamaz:

+bitmedi mi hala yazdığın mesaj?
-yok hocam mesaj yazmıyorum yılan oynuyorum
+şimdi durdur ders bitince devam edersin o halde dikkatim dağılıyor
-peki hocam

iki dakika sonra yine ruhu sıkılmış öğrenci oyuna kaldığı yerden devam eder..

+sürdürecek misin inadını?
-hocam çok sıkıldım ama ya biliyorum da zaten ben bu konuları
+o zaman çık dışarı bir daha da benim derse gelme
-mümkün değil hocam devamsızlık hakkım yok
+sen yeter ki gelme yok yazmicam seni
-söz mü?
+söz, çık artık
-eheh sağolun hocam

parayla saadet olmaz

bok bocegi
yalnızca paranın saadet getirmeyeceğini anlatmaya çalışan cümle.. doğrudur da lakin bu paranın kabahati değildir.. saadet ne parayla gelir ne parasızlıkla.. geçicidir zira.. bir ara uğrar gider.. ama paralı mutsuzluk parasız mutsuzluğa tercih edilesidir her zaman..

bir avuc kum

bok bocegi
kesmeşekerin kum albümünden oldukça hoş bir parça.. sözleri:

uykumda uyudum uykumda uyudum
bir ayna oldu yüzün yüzün bana
ben gördüm kendimi ben gördüm kendimi
bir avuç kum ne adım var ne uykum

esen rüzgarlarda kalmış adım
her zaman yanımdaydı adım adım
oldum ben sonunda olmayanlardan oldum
ama kendimi hep olanlardan sordum

kum.. bir avuç kum..

kalbi kırıklar bankasında

bok bocegi
kesmeşekerin kum albümünden bir şarkı..

kalbi kırıklar bankasında
bekliyorum faizler insin
gözardı suresini okudum bugün
gözaltı çizgilerinde durdum

kullandığım günlerim de var yanımda benim
kullandığım günlerim kadar hissem var benim

kalbi kırıklar bankasında
bekliyorum faizler insin
bir hayatın alkışında
bekliyorum kendimi burda

dört buçuktan beşle mezun oldum
cesaret babından ikmale kaldım, yoktum
bir sevgilim varmış adı güzel geçmişte kalmış
ben geçerken aramızdan sirenler çalmış

kalbi kırıklar bankasında
bekliyorum faizler insin
bir hayatın alkışında
bekliyorum kendimi burda

(bkz: cenk taner)

ne zaman gitti tren

bok bocegi
kesmeşeker’in kum albümünden söz ve müziği cenk taner’e ait bir parça..

uzundur ömür meraklanma
mühimdir yalnızlık telaşlanma
saatler geri yavaşlama
sayfalar sarı bi’ zamanlar genç olsan da

yaşamdan yaralı hayvan gibi
insafa gelmeyen sahip gibi
duygular saygılar eşyalardan sonra
yazılmış suya bi’ zamanlar aşk olsan da

ne zaman gitti tren
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış bilmem
ne zaman gitti tren

bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz

ne sen anladın ne ben öğrendim
ön sözler gereksizmiş geç bildim
okuduk yine de gençmişiz işte
öylesizliğin daha güzelmiş öylece

bir kısa film hayattan kalan
oyuncu olsan yönetmen olsan
gördüklerini unutmuş olsan
yaşamak bazen sabır ister

ne zaman gitti tren
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış bilmem
ne zaman gitti tren

bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz
18 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol