confessions

bb

- Yazar -

  1. toplam entry 3646
  2. takipçi 1
  3. puan 60641

rakı

bb
işte mucizesini kanitlayan bir olay

antalya kemer’de sahte içki içerek komaya giren ancak hayatta dönmeyi başaran alman öğrenci dustin krabbe (18), 3 arkadaşının can verdiği korkunç olayı alman bild gazetesine anlattı. tatillerini anatolia beach hotel’de geçiren dustin, olayın gerçekleştiği gece iki şişe votkayla bir kola aldıklarını ve bunlar için25 euro ödediklerini söyledi ve sonrasını şöyle anlattı: “içerken tadında hiçbir değişiklik hissetmedik ama sonra kendimi çok garip hissetmeye başladım. ardından uyuyakalmışım. uyandığımda öğretmenimiz arkadaşımız rafael’in (21) öldüğünü söyledi. hastaneye gitmek üzere yola çıktık. yolda görme yetimi kaybettim. her şey çok parlaktı, hiçbir şey göremiyordum.”

habere göre anlatya’daki doktorlar, durumu hemen anladı. bir doktor, yarım litre sek rakıyı burnundan geçirdiği bir tüp yardımıyla dustin’e verdi. kalan yarım litre de arkadaşı vanessa’ya verildi. uzmanlara göre rakıdaki etil alkol, sahte votkadaki zehirli metil alkolü etkisiz hale getirerek yani bir nevi “panzehir” etkisi yaparak komadaki dört gencin hayatını kurtardı.


kapkaç

bb
amerikada bir kapkaççı tekerlekli sandalyedeki kadının çantasını ve bileziğini çalıp koşmaya başlıyor. kadın çantasından bir magnum çıkarıp adamı sırtından vuruyor. polis adamı yakalıyor. hapisteki kapkaççı kadına "orantısız güç kullanması" sebebiye 5 milyon dolarlık tazminat davası açıyor.

1 nisan

bb
ultra mega komik(!) bir şakaya sahne olmuştur bu sene.

++

anadolu ajansı, bugün birçok gazetede çıkan haberi için bugün yeni bir duyuru yayınlayarak ’1 nisan şakası’ dedi.

-duyuru
sayın abonelerimiz,
1 nisan 2009 tarihinde "ilk kez dünya’ya çok benzeyen gezegen keşfedildi"
başlığıyla verdiğimiz haber, aa muhabirinin kurguladığı "1 nisan" şakasıydı.

++

fazıl say

bb
chp lideri deniz baykal’a aşağidaki mektubu yazmiştir.

mustafa kemal atatürk,bugün bu saatte yaşıyor olsaydı, muhtemelen: "akdeniz’deki ordular!!ilk hedefiniz, anadoludur! ileri!!!"emrini verirdi...
ülkenin deniz kenarındaki hemen hemen bütün şehirleri akp’nin elinden geri alındı dünkü seçimde...
ege, akdeniz tamamen...
karadeniz’in ve marmara’nın da çoğu...
büyük kısmı chp de toplanarak...
batı anadolu . (izmir mesela) kilitlenmiş durumda...ezici bir üstünlükle.
güneydoğu,
kürtler,...
çok haklı olarak dtp de karar kıldılar..
onlarınki de ezici üstünlük...
orta ve doğu anadolu ve tabiki ankara ve istanbul’un milyonlarca nüfuslu varoşları ,
iktidar partisi akp de...
bu da %39 demekmiş tam olarak...
ak parti’yi zor bir 3 yil bekliyor..
ama unutmayın: tayyip erdoğan usta bir liderdir..
en azından bu elindeki %39 u asla kaybetmiyecektir,
ve siz gelip %39 dan fazlasını almadığınız sürece de
biz burada boşuna dil döküyor olacağızdır...
ülkenin batısı yunanistan
doğusu afganistan gibi...
insanları da öyle...
atatürk:"ben halkı niye dinleyeyim? halk beni dinlesin!" diyen, cesur tip bir liderdi...
bu ama,"tarihe not düşen" büyük liderlerin uslubudur..
kendisinden sonra
öyle bir lider gelmedi...
büyük bir bağlama üstadı olan arif sağ’ın:
"ben sazımı ne dinleyeyim? sazım beni dinlesin!"
demesi gibi...
aynı şekilde,arif sağ’dan daha iyi bağlama çalan henüz yok...
ludwig van beethoven ,sağırlığında bile bütün insanlığa kendini dinletmekte...
niye???
deniz bey,
" toplanalım psikolojisi"nde size destek vermekteyiz...
"bölünmeyelim,ufalmayalım,ezilmeyelim, mahvolmayalım" psikolojisi...
ne sizin parti başkanlığınız,
ne kemal kılıçdaroğlu’nun istanbul liderliği ,
umurumuzda değildi ...
derdimiz endişelerimizdi...
ve onlar hala varlar...
kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğü...
düşünün ki bir sezen aksu var,
sürekli tarkan ve ajda pekkan’ı eleştiriyor,
"kirli söylüyorlar" diyor(yolsuzluk yapıyorlar der gibi misali örnek),
"dürüst değiller" diyor (playback yapar onlar der gibi keza) vesaire...
ama eninde sonunda halk da sezen aksu’ya soracaktır:
"peki ya sen ne yaptın?" diye...
biz de sadece beklemedeydik,
kılıçdaroğlu kazansaydı neler yapacaktı diye...
yöntemi ama: "müthiş bir şey" değildi! hem de hiç değildi...
zaten kazanamadı da...
yazık oldu, görmek isterdik,
"gelse ne yapardı?"yı...
sayın baykal,
eskişehir,ordu ve istanbul-şişli’nin laik oy olmasına ,
ama seçim haritasındaki renginin farklı olmasına
üzülmediniz mi siz??
artık ne zaman türkiye’nin sol-laik oy bölünmesinden kurtulacağız??
ne zaman??
1980’ler ve 90’lar da kaç kere fırsat tepildi bu sebepten???...
sırf bu bile "huzursuzluk"...
hepimizde...
ben eskişehirli olsam mesela :
şehrimde mucizeler yaratmiş bir büyükerşen’den asla vazgeçmem.
ama türkiye genelinde dsp’nin %2 oy alacağını da bilerek...
hazin bu... sorumlusu sizsiniz...
anadolu şehirlerinde ise endişeler iyice artmakta,
elazığ??
sivas?? (aşik veysel’in sivas’ı...
uzun ince bir çıkmaz sokaktayım!!
benim sadık yarim %2 chp!!)
laiklik tamamen unutulmuş durumda...
neden???
akp’nin yoğun olduğu yerler özellikle...
kadınlarımız etekle dolaşamıyor,
marketlerde bira bile satılmıyor,
bilim ve sanat zaten yok...
tarikatlar çoktan almış başını gitmiş,
dinci siyaset başa geçmiş...
neden???
neden karşı siyaset üretilmemiş???
neden sahaya çıkılıp bu mücadele verilmemiş??
neden??
var mı iktisadi açılımlarınız??
bu şehirlerin insanlarına hitap etmek konusunda?
eğer yoksa, chp’nin başına ,sizin yerinize, "iktisadi ve gercekçi fikirleri-projeleri olan" birisini istiyoruz.
açık ve net...
çünkü ülkemizin de, hayatlarımızında, en kritik , en belirleyici yıllarndayız...
varsa fikirler,
ne ala ,
uygulamaya geçilmesini hemen isteriz...
deniz bey,
mevzubahis konusu olan şey yaklaşik 2o-3o milyon insanın endişeleridir..
ve bu endişeler gerçekten ciddi boyuttadır...
bu şaka bir rakam değildir...
3o milyon :
3 kere macaristan,
5 kere isviçre
16 kere estonya eder...
bu muhim bir güçtür...
ve bizler ,atılım görmek istiyoruz...
otekileşmekten kurtulmak,
ergenekon vs gibi paranoyalardan
ve şeriat gibi travmalardan çıkmak ,
normal bir ülkede mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz...
türkiye’nin öteki yüzü de aynı şeyleri istiyor elbet...
var mı ikisini toparlayacak gerçekçi bir iktisadi fikir???
piyano ile "ney" fevkalade güzel beraber müzik yapabilir deniz bey...
yeter ki beste iyi olsun...
ve buradaki iyiden kasıt ,
iki enstrumanı da cok iyi tanımaktan geçer...
piyano ile ney beraber müzik yaparken,
nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmekten geçer...
ortaya bir ilk çıkabilir
ve bu muhteşem olabilir...
varoşlar ???
ordaki insanlar için ne yapacaksınız???
su anda tamamen toplanmiş olan laik birlikten alacağınız destek ile büyük şehirlerimizin( adini bile duymamış olduğumuz semtlerinde yasayan ) yeni sahiplerine
neler sunmak istiyorsunuz?
var mı "eğitim projeleri"niz??
işsizliğe çözüm??
kültür sanat projeleri??
bunlara destek olacak "sivil toplum örgütleri"...
ya da "sponsorlar" ???
o insanlara akp’den daha fazla şey sunacak mısınız ???
bu 3 yıl içinde???

güneydoğu’da oyunuz sıfır!
sıfır aslında iyi bir başlangıç noktasıdır...
tabi fikirler varsa...
kürtlere nasıl yardımcı olacaksınız?
kürt sorununa nasıl çözümler getireceksiniz???
deniz bey,
bu mektubumu okuyan insanlar muhtemelen
mektubun altına kendi sorularını da ekleyeceklerdir...
ve size sorulacak cok soru var..
ama bir sey gerçek:
yapmak zorundasınız...
yapamıyorsanız da yerinizi
en saygın bir şekilde
bu işlerin üstesinden gelebilecegine inanan
genç bir yeteneğe bırakın...
bizler uzun zamandır "inanç" görmedik..
cok uzun zamandır...
seçim mitingleri sırasında,tayyip erdoğan’ın dil sürçmeleri sonucu çıkmış yanlış cümleleri üzerinde (kronometre ile tutmak zorunda kalmıştım) tam 52 dakika konuştunuz..
sürekli bir "eşek" tartışması...
katır... at... inek...
her mitingde...
kendimi haftalarca 3 yaş zekasının içinde buldum
ve cok sinirlendim bu duruma...
size oy veren %24 bu zekanın çok üstünde.
bunları bilin isterim..
bu yazımın altına muhtemelen yüzlerce kişi kendi eleştirilerini de yazacaktır...
hepsini okuyun...
size verilen %24 oy asla "size" değildi...
toplandik biz...
endişelerimizden ötürü...
(bu betimlememin kısmen haksız olduğunu biliyorum, burada belediye seçimleri söz konusu olan...çok başarılı cok değerli belediye başkanlarınız da kazananlar arasındadır... haksızlık yapmak istemezdim..ama antalya örneği , bu seçimin genel itibariyle mahalli değil siyasi oldugunun en güzel örneğidir.senden benden daha laik ve şehrine cok güzel hizmetler hediye etmiş bir başkan idi menderes türel... ta ki , ak parti’ye antalyalıların şu ortamda daha fazla oy veremeyeceği asıl gerçek olandır...)
her zaman dostlukla...
saygıyla içtenlikle

estoppel

bb
ing: önceden yapılan bir işin veya verilen ifadenin sonradan ileri sürülen bir iddiayı savunmaya engel olması durumu. kısaca sözünden dönmeye izin verilmemesi.

müjdat gezen

bb
seçim savaşlarında adayların birbirini oynamakla, tiyatro yapmakla suçlamasına, tiyatro yapmayı hakaret yerine kullanmalarına çok kızmış, "bundan sonra ben de siyasetçilere dürüst adam, namuslu politikacı deyip onlara hakaret edeceğim, olamadıkları şeyleri yüzlerine vuracağım" demiş, beni benden almıştır bu gece genç bakışta.
32 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol