(bkz: güzel günler)
bir hasan hüseyin şiiridir. ahmet kaya da acılara tutunmak isimli albümünde seslendirmiştir.
dalgındım dağlar gibi türkülüydüm çınar çınar
ne kızarıp giden sarı ne kızarıp gelen yeşil
dikilmiş dikmeninde hoşçakal köprüsünün
tamda mendil sallıyordum güzel günlere
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerimde, gider mi hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerimden gelir mi hey güzel günler
balık attım olta tuttum yaşadım gençliğimi
masal oldu çocukluğum gençliğim bahar seli
ve bir akşam birdenbire bir bulvar otelinde
ince bir dal değdi anlıma koptu sazımın teli
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gider mi gözlerimde hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerimden gelir mi hey güzel günler
hey günler hey hey günler hey güzel günler
dalgındım dağlar gibi türkülüydüm çınar çınar
ne kızarıp giden sarı ne kızarıp gelen yeşil
dikilmiş dikmeninde hoşçakal köprüsünün
tamda mendil sallıyordum güzel günlere
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerimde, gider mi hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerimden gelir mi hey güzel günler
balık attım olta tuttum yaşadım gençliğimi
masal oldu çocukluğum gençliğim bahar seli
ve bir akşam birdenbire bir bulvar otelinde
ince bir dal değdi anlıma koptu sazımın teli
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gider mi gözlerimde hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerimden gelir mi hey güzel günler
hey günler hey hey günler hey güzel günler
bir eksenin döndürdüğü tekerlek biçimindeki makine parçası.
saç düzleştiren alet çıktığından beri pek de sallanmayan yöntem olmuştur.
bu yazıyı an itibarı ile bilmem kaçıncı okuyuşum bilmiyorum ama her okuduğumda ağzımda sakız oluyor ve ben her seferinde yavşak yavşak;
+heee oluurrr.
şeklinde cevap veriyorum.
+heee oluurrr.
şeklinde cevap veriyorum.
(bkz: beni affeder misin)
"bğoharoaahahap" şeklinde tanımlanamayan bir gülüş şekli vardır.bu sebeble aklımda hep gülüşüyle kalmıştır.
bu geceki konukları; yaşar, ayten alpman, yavuz seçkin ve hasibe eren olan program.
kendisi kastamonuluymuş.ancak ankara havası söylüyormuş.ayrıca ankaralı olmadığını her fırsatta vurgularmış.kendisini hatırlamak isteyipde hatırlayamayanlara bir öneri, (bkz: buzda dans yarışması)
(bkz: hasan yılmaz)
devrik cümle.
bu gece beyaz showun konuğudur kendisi.
olağan,süregelen.
ibrahim tatlısesde seslendirmiş bu türküyü. mutlu ol yeter isimli albümünde.
ayrıca metin-kemal kahraman kardeşlerin 2002 yılında çıkardığı albümün adı.
zazaca bir sözcüktür. türkçesi:misafir,konuk anlamına gelir.
(bkz: çok sevmek)
"bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam". demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela.
o daha az severse kırılırsın. ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o’nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı, yıldızları... mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim." diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, yada pembeye. ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın.
ucundan tutarak... "
can yücel
"o olmazsa yaşayamam". demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela.
o daha az severse kırılırsın. ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o’nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı, yıldızları... mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim." diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, yada pembeye. ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın.
ucundan tutarak... "
can yücel
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?