confessions

avalon

- Yazar -

  1. toplam entry 206
  2. takipçi 1
  3. puan 9580

the fountain

avalon
hayatımın filmi...

bir adem ve havva hikayesi...yönetmenin kendisi için çektiğine emin olduğum ,yorumlara ve venedik film festivalindeki entellektüel(!) seyircinin verdiği tepkiye bakılırsa belkide erken doğmuş diye düşündüğüm film. sırf ölümsüzlük için ölmenin, sonsuzluğa geçiş aşaması olduğunu düşündürmesi bile içimi huzurla doldurdu sevgilime daha sıkı sarıldım. gelecekte bir klasik olacağına şüpheyle bakmamalı.

..................................spoiler................................................................................................
tommy’nin hikayeyi bitirememesinin nedeni ölümün verdiği ölümsüzlük anahtarını alamamasıydı onu ,ölümü, kabullenmiş bilge izzy ’finish it!’ demekle aslında farklı bir bitimi kastediyordu.’ölümünle barış ki sana sonsuzluğu göstersin’.
.........................................................spoiler...........................................................................

hayatın tv dizisi kıvamında olması

avalon
dizi bağımlılarına ithaf edilmiş bir yazıdır. bazı kriterleri vardır;

1.hayatındaki herkesin az önce kuaförden çıkmış gibi görünmesi ve giysisinin asla ev hali denicek kıvamda olmaması gerekmekte.

2.tuvalete gitmek, burnunu silmek gibi ’iğrenç’ aktiviteleri hayatından çıkartmalı, acilen.

3.herkes taş olmalı değilse ilginç bir yöne sahip olmalı(komik,zeki,aşırı aptal).

4.durmadan bir felaket olmalı, birazcık moron moron dolaşıp sonra sanki daha demin inanılmaz doğaüstü birşey olmamamış gibi neşeli olmalısın. tabi 1-2 bölüm (sende gün) sonrası yine melankolik ve boğucu bir havaya girmeli.unutma ki hiçbir şey hep yolunda gidemez.

5.hayatında mutlaka bir çift kötü adam ve kadın olmalı, ortalığı kasıp kavurmalılar, intikam alıp sevgilileri ayırmalılar.

6.aşık olmalı ama kavuşmamalısın, ağda kıvamında bir aşk olmalı sizinki bir barışıp bir ayrılmalı ve hep yanlış anlaşılmalar sonucunda saçma davranışlar
sergilemeli.
7.ve son olarak biraz aksiyon. araban duvara çarpıp alakasız yere patlamalı, kurşunlar havada uçuşmalı, kan akmalı...

alo kanka

avalon
istanbul emniyet müdürlüğünün yeni uygulaması şöyle ki;

1550 arıyorsunuz ve ihbar etmek istediğiniz şeyi o anki kankanız polis abiye söyleyebiliyorsunuz.

ama fazla samimi olmasanız iyi olur uygulamanın adı ’alo kanka’ olmakla beraber sizi kandırmasın, başka bir hadise bu.

muzlu nesquik

avalon
en iğrenç muzlu ürünler katagorisine rahatlıkla girebilcek bir içecek. kendileri üzerindeki tavşanın ’allaaah ben bunu yalar yutarım’ diye çıkardığı dilini koparasınız geliyor adeta sayın tüketiciler.

1 mayıs

avalon
işçilerin kendilerini göstermeye çalıştığı fakat çok yanlış bir politika uyguladığı gün. çok güzel, herkes haklı o gün bayram kutlanıcak elbette...

fakat nedir yüzlerimizdeki maskeler, ellerimizde can yakan sökülmüş kaldırım taşları, ettiğimiz küfürler, attığımız tekmeler, molotof kokteyleri? veya 1 mayıs sonrası ’gittim dövüşüp dayak yedim’ tripleri?

biz savaşa gider gibiysek karşı taraftan nasıl bir tepki beklenmeli? bu işte sanki bir yanlışlık var ama nerede? diye düşünülmesi gereken, millet olarak bayram demek için çok çaba sarf etmememiz gereken gün.

ayşegül

avalon
çocuk kitabı serisi asıl adı ’martine’dir ve dili fransızca’dır.dünyanın birçok ülkesinde yayımlanmış, yayımlandığı her ülkede ad değiştirmiştir.

abd’de debbie
italya’da christina
almanya’da steffi
fransa ve belçika’da martine
ispanya’da martita
izlanda’da margret
çek ve slovakya’da martinka
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol