confessions

atwa

- Yazar -

  1. toplam entry 286
  2. takipçi 1
  3. puan 48695

boulevard of broken dreams

atwa
turkcesi :

yalniz bir yolda yuruyorum
bildigim tek yolu
nereye gider bilmiyorum
ama benim evim olmus ve yuruyorum yalniz basima
bu bos sokakta yuruyorum
kirik dusler bulvari’nda
sehrin uyudugu yerde
bir ben varim ve yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima...
bir golgem var yanimda yuruyen
sig kalbim var tek carpan
bazen birileri beni bulsun istiyorum
o zamana kadar yalniz basima yuruyecegim
ah-ah, ah-ah, ah-ah, aaah-ah
yuruyorum hat boyunca
aklimin bir yerinde boluyor beni o
tam sinirda
ucurumun kenarinda ve yurudugum yerde yalniz basima
satir aralarini okuyorum
ne b.ku yedi ve her sey yolunda
hayati verilerimi kontrol ediyorum ki
bileyim hala ayaktayim ve yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima...
bir golgem var yanimda yuruyen
sig kalbim var tek carpan
bazen birileri beni bulsun istiyorum
o zamana kadar yalniz basima yuruyecegim
ah-ah, ah-ah, ah-ah, aaah-ah
yuruyorum yalniz basima
yuruyorum yalniz basima
bu bos sokakta yuruyorum
kirik dusler bulvari’nda
sehrin uyudugu yerde
bir ben varim ve yuruyorum yalniz basima...
bir golgem var yanimda yuruyen
sig kalbim var tek carpan
bazen birileri beni bulsun istiyorum
o zamana kadar yalniz basima yuruyecegim.

sweet dreams

atwa
turkcesi :

tatli ruyalar bundan yapilir
ben kimim ki karsi cikayim?
dunyayi ve yedi denizi dolastim
herkes bir seyler ariyor
nakarat :
bazilari seni kullanmak istiyor
bazisi senin tarafindan kullanilmak
bazilari seni kotuye kullanmak istiyor
bazisi da kotuye kullanilmak
ilk kisim tekrar..
seni kullanmak ve kotuye kullanmak istiyorum
senin icinde ne oldugunu bilmek istiyorum
kafani yukari kaldir, ilerliyoruz
kafani yukarda tut, ilerliyoruz
ilerliyoruz!(x3)
ilk kisim tekrar
nakarat
seni kullanacagim ve kotuye kullanacagim
icerde ne oldugunu bilecegim
seni kullanacagim ve kotuye kullanacagim
senin icinde ne oldugunu bilecegim.

hallowed be thy name

atwa
turkcesi :

bekliyorum soguk hucremde can calmaya baslarken
gecmisim hakkinda derin dusunerek ve yok fazla zamanim
cunku saat 5’te daragacina goturecekler beni
zamanin kumlari benim icin azaliyor simdi
okumaya geldiginde papaz son ayini
parmakliklarin ardindan bakiyorum, son manzaralari
benim icin cok ters giden bir yasamin
boyle bir hata varolabilir mi
zordur durdurmak bu yokedici teroru
cilgin bir ruya degil gercek bir son mu bu
lutfen ruya gordugumu soylesin birisi
cok kolay degil durdurmak cigligi
ama konusmayi denedigimde kaciyor kelimeler benden
bu dokulenler gozyasi ama neden agliyorum
hepsinin sonunda korkmuyorum olmekten
inanma asla bir son olmadigina
gardiyanlar gotururken beni bahceye
birisi hucreden sesleniyor "tanri olsun seninle"
eger varsa bir tanri neden olmeme izin verdi?
yururken tum hayatim ardimda surukleniyor
uzulmuyorum son yanibasimda olmasina ragmen
yakala ruhumu cunku o ucup gitmeye hevesli
inanin ruhumun yasayacagina dinleyin sozlerimi
lutfen uzulmeyin gittigim icin simdi
gormeye gidiyorum gercegin otesini
sizinde zamaniniz yaklastiginda
belki de o zaman baslayacaksiniz anlamaya
oradaki hayat sadece garip bir yanilsama
evet evet evet, senin adin kutsansin
evet evet evet, senin adin kutsansin.

nothing else matters

atwa
turkcesi soyle olagelir :

ne kadar uzak olsak da cok yakiniz
daha yurekten olamazdim
daima kim oldugumuza guveniyorum
ve baska hicbir sey onemli degil
kendimi hic bu sekilde acmamistim
hayat bizim, onu bildigimiz gibi yasiyoruz
tum bu sozleri soylemis olmak icin soylemiyorum
ve baska hicbir sey onemli degil
guveni sende ariyor ve buluyorum
her gun bizim icin yeni bir sey
farkli bir goruse acik bir zihin
ve baska hicbir sey onemli degil
ne yaptiklarini hic umursamadim
ne bildiklerini hic umursamadim
ama biliyorum
ne kadar uzak olsak da cok yakiniz
daha yurekten olamazdim
daima kim oldugumuza guveniyorum
ve baska hicbir sey onemli degil
ne yaptiklarini hic umursamadim
ne bildiklerini hic umursamadim
ama biliyorum
kendimi hic bu sekilde acmamistim
hayat bizim, onu bildigimiz gibi yasiyoruz
tum bu sozleri soylemis olmak icin soylemiyorum
ve baska hicbir sey onemli degil
guveni sende ariyor ve buluyorum
her gun bizim icin yeni bir sey
farkli bir goruse acik bir zihin
ve baska hicbir sey onemli degil
ne dediklerini hic umursamadim
oynadiklari oyunlari hic umursamadim
ne yaptiklarini hic umursamadim
ne bildiklerini hic umursamadim
ve biliyorum
ne kadar uzak olsak da cok yakiniz
daha yurekten olamazdim
daima kim oldugumuza guveniyorum
hayir, baska hicbir sey onemli degil.

in the end

atwa
turkcesi soyledir :

bir seyle basliyor
ne kadar ugrasirsan ugras hicbir onemi yok, neden bilmiyorum.
aklinda sunu tut
bu siiri(gufteyi) uygun zamanda aciklamak icin yazdim(tasarladim)
tek bildigim zaman degerli bir seydir
sarkac sallanirken onun ucup gitmesini seyret
gunun sonuna kadar zamanin geriye dogru sayimini izle
saat hayati uzaklastirarak isliyor
bu cok gercekdisi
disaridan asagiya bakmadim
zamani pencerenin onunden gecip giderken seyret
tutunamaya calisirken
ama zamani sadece senin gitmeni izlemek icin harcadigimi bile bilmiyordum
herseyi icimde tuttum ve ugrasmama ragmen
hersey dagiliverdi
boylesine fazla ugrasirsam butun bunlarin bana ifade ettigi eninde sonunda sadece bir hatiradan ibaret olacak
ve o kadar ileri gittim
ama en sonunda hicbir onemi bile kalmadi
hepsini kaybetmek icin dusmeliydim
ama en sounda hicbir onemi kalmadi
bir sey....
ne kadar ugrastiginin hicbir onemi kalmiyor,neden bilmiyorum
sunu bil ki(aklinda tut ki) bu siiri(gufteyi) kendime ne kadar cok ugrastigimi hatirlatmak icin yazdim
benle dalha gecip durmana ragmen, senin bir parcanmisim gibi hareket ediyordum
kavga ettigimiz zamanlari hatirliyorum da nasil bu kadar ileri gitti sasiriyorum
hicbirsey eskisi gibi degil artik
beni artik taniyamazsin bile
beni yeniden taniyacaksin sonra
ama hepsi bana geri donuyor
en sonunda
herseyi icimde tuttum ve ugrasmama ragmen
hersey dagiliverdi
boylesine fazla ugrasirsam butun bunlarin bana ifade ettigi eninde sonunda sadece bir hatiradan ibaret olacak
ve o kadar ileri gittim
ama en sonunda hicbir onemi bile kalmadi
hepsini kaybetmek icin dusmeliydim
ama en sounda hicbir onemi kalmadi
sana guvenmistim
gidebilecegim yere kadar zorlamistim
ve butun bunlar icin bilmen gereken tek sey var
sana guvenmistim
gidebilecegim yere kadar zorlamistim
ve butun bunlar icin bilmen gereken tek sey var
o kadar cok ugrastim
ve o kadar ileri gittim
ama en sonunda hicbir onemi bile kalmadi
hepsini kaybetmek icin dusmeliydim
ama en sounda hicbir onemi kalmadi.

candy shop

atwa
turkcesi:

evet..
hi hi
cok bastan cikarici
seni sekerci dukkanina goturecegim
lolipopu yalamana izin verecegim
devam et kizim, sakin durma
tadini alana kadar birakma
(olivia)
seni sekerci dukkanina goturecegim
bendekinin bir tadina bak
neyin varsa harcatacagim
tadini alana kadar birakma
bildigin gibi yapabilirsin, nasil istersen
o seyi bana yaklastiracak misin, yoksa ben mi yaklasayim
sicaklik artiyor, hadi bir sonraki asamaya gecelim
dans pisti tika basa dolu, su isiticisi gibi sicak
sana aciklayacagim, bebek bu basit
eger seks manyagiysan, ben de olurum
otelde ya da kiralik arabanin arkasinda
sahilde ya da parkta, nasil hosuna gidiyorsa
sihirli sopam var, ask doktoruyum
arkadaslarin seni nasil azdirdigimla dalga geciyorlar
nasil yaptigini gostermek ister misin bebegim, sorun degil
uste cik ve hoplamaya basla, suspansiyonlu arac gibi
bu b.kta cok deneyimliyim.
biraz terledikten sonra, sopayla oynayabilirsin
en iyi sekilde aciklamaya calisiyorum bebegim
agzinda eriyorum bebegim, ellerinde degil

nakarat:
bebek, yaptiklarimiz (yaptiklarimiz)
ve nerede yaptigimiz (nerede yaptigimiz)
yaptigimiz seyler (yaptigimiz seyler)
sadece ikimizin arasinda
yaklas bana bebegim, guzelce ve usulca
zirveye tirman, rodeo yaparmis gibi sur
daha once hic boyle bir ses duymamistin
cunku daha once hic bu sekilde yapmamistim
kapidan girer girmez fermuarimi indirdi
sanki kim daha once soyunacak yarisi gibi
onlari tangayla izlemenin bu kadar erotik olmasi ironik degil mi
gittikten sonra hep o kalcalari dusunuyorum
dogru zamanda dogru noktaya temas ediyorum
isiklar acik ya da kapali, arkadan yapmayi seviyor
cok bastan cikarici, nasil nefes aldigini gormelisin
kalcalari agir cekimde hareket ediyor yerde seks dansi yaparken
o durmadigi muddetce dostum, ben de durmayacagim
terden sirilsiklamiz adamim olay hala devam ediyor
sampanya kampanyam devam ediyor, sise ardina sise
ve sisedeki tum kabarciklar bitene kadar yudumlayacagiz.

farz

atwa
32 farz vardir, birde 52 farz vardir 32 farzin icinde islamin sartlari,imanin sartlari, abdestin farzlari , teyemmumun farzlari vardir 52’de boy abdestinin farzlari gibi genis versiyonlar vardir.

babaanne

atwa
kendimden ornek verecek olursam gayet eglencelidir babaannem, surekli kufreder, dedeme dedigi bir laftirki dorde yarar, (aglamakli bir ses tonuyla) : o simdi aglasin aglasiinn ! sikine caput baglasiin !! bu daha nedir ki neler neler soyler ama cok severim dunyada bitanedir.

er ryan i kurtarmak

atwa
bir spielberg filmi. bu filmin mutlaka gorulmesi gereken bir acilis sekansi vardir, normandiya cikartamasini anlatir. filmin konusu ise ; er ryan, 4 kardesi cephede olmus bir askerdir ve onunda olmeyip ailesine donemsi gerekmektedir, bir alay asker ryan’i bulmak icin gorevlendirilir ve olaylar gelisir.

bana kim oy verdi saplantisi

atwa
bugun icine dustugum durum, en kotu entry sayimin bir anda artmasiyla panikleyip seyhmerat’a :
- ulan biri bana mahsus kotu oyu veriyor
- olabilir
- ya bilerek yapiyor
- raki,kanat, balik , uyku
- neyse ben bulurum onu
- bulursun bulursun
- yaa.. neyse dedim ama bana oy vereni bulamadim.

25th hour

atwa
edward norton’un muhtesem performansiyla muhtesem bir spike lee joint basyapiti. filmin ana karakteri olan monty’nin hapse girmeden onceki 24 saatini anlatir, film 25th saat ise babasinin anlattigi ve monty’nin hayallerinde olan bir saattir, sadece yasanan bi an’dir babasi :
guneye devamli guneye gideceksin ve kucuk bir kasabada bir bar acacaksin, kimseyi tanimayacaksin ve gecmisin olmayacak. der ve ilerleyen zamanlarda belki naturelle’ide cagirirsin (burda benim gozlerim dolmustu) ve birgun yaslandiginda, tum hikayeni torunlarina anlatirsin der filmin sonunda yasanir. filmde birde aynayla konusma sahnesi vardir ki destandir adeta...winamp playlistimde siklikla dondurdugum bir monologtur soyle gelismektedir ayna sahnesi monty barda babasini yanindan kalkar ve lavaboya gider aynaya bir an baktigi zaman aynadaki goruntusune soylenmeye baslar ve aynada ona karsilik vermeye baslar :

monty: yeah, fuck you, too.
monty’nin goruntusu: fuck me? fuck you! fuck you and this whole city and everyone in it.
fuck the panhandlers, grubbing for money, and smiling at me behind my back.
fuck squeegee men dirtying up the clean windshield of my car. get a fucking job!
fuck the sikhs and the pakistanis bombing down the avenues in decrepit cabs, curry steaming out their pores and stinking up my day. terrorists in fucking training. slow the fuck down!
fuck the chelsea boys with their waxed chests and pumped up biceps. going down on each other in my parks and on my piers, jingling their dicks on my channel 35.
fuck the korean grocers with their pyramids of overpriced fruit and their tulips and roses wrapped in plastic. ten years in the country, still no speaky english?
fuck the russians in brighton beach. mobster thugs sitting in cafés, sipping tea in little glasses, sugar cubes between their teeth. wheelin’ and dealin’ and schemin’. go back where you fucking came from!
fuck the black-hatted chassidim, strolling up and down 47th street in their dirty gabardine with their dandruff. selling south african apartheid diamonds!
fuck the wall street brokers. self-styled masters of the universe. michael douglas, gordon gecko wannabe mother fuckers, figuring out new ways to rob hard working people blind. send those enron assholes to jail for fucking life! you think bush and cheney didn’t know about that shit? give me a fucking break! tyco! imclone! adelphia! worldcom!
fuck the puerto ricans. 20 to a car, swelling up the welfare rolls, worst fuckin’ parade in the city. and don’t even get me started on the dom-in-i-cans, because they make the puerto ricans look good.
fuck the bensonhurst italians with their pomaded hair, their nylon warm-up suits, and their st. anthony medallions. swinging their, jason giambi, louisville slugger, baseball bats, trying to audition for the sopranos.
fuck the upper east side wives with their hermés scarves and their fifty-dollar balducci artichokes. overfed faces getting pulled and lifted and stretched, all taut and shiny. you’re not fooling anybody, sweetheart!
fuck the uptown brothers. they never pass the ball, they don’t want to play defense, they take fives steps on every lay-up to the hoop. and then they want to turn around and blame everything on the white man. slavery ended one hundred and thirty seven years ago. move the fuck on!
fuck the corrupt cops with their anus violating plungers and their 41 shots, standing behind a blue wall of silence. you betray our trust!
fuck the priests who put their hands down some innocent child’s pants. fuck the church that protects them, delivering us into evil. and while you’re at it, fuck jc! he got off easy! a day on the cross, a weekend in hell, and all the hallelujahs of the legioned angels for eternity! try seven years in fuckin otisville, jay!
fuck osama bin laden, alqueda, and backward-ass, cave-dwelling, fundamentalist assholes everywhere. on the names of innocent thousands murdered, i pray you spend the rest of eternity with your seventy-two whores roasting in a jet-fueled fire in hell. you towel headed camel jockeys can kiss my royal, irish ass!
fuck jacob elinski, whining malcontent.
fuck francis xavier slaughtery, my best friend, judging me while he stares at my girlfriend’s ass.
fuck naturel rivera. i gave her my trust and she stabbed me in the back. sold me up the river. fucking bitch.
fuck my father with his endless grief, standing behind that bar. sipping on club soda, selling whiskey to firemen and cheering the bronx bombers.
fuck this whole city and everyone in it. from the row houses of astoria to the penthouses on park avenue. from the projects in the bronx to the lofts in soho. from the tenements in alphabet city to the brownstones in park slope to the split levels in staten island. let an earthquake crumble it. let the fires rage. let it burn to fuckin ash then let the waters rise and submerge this whole, rat-infested place.
monty: no. no, fuck you, montgomery brogan. you had it all and then you threw it away, you dumb fuck!.
Monologu dinlemek icin http://rapidshare.de/files/2998079/Edward_Norton_-_Fuck_You_25th_Hour_.mp3.html

senden çocuğum olsun

atwa
nasil bir sarkidir anlamadim.

-senin gibi deli dolu benim gibi sozu dogru olsun
-ne dedin berdan !
-(parmaklarini birbirine surterek)ikimizi kirdiralim diyorum hani
-sacmalama berdan, ayy sen iyice degistin bu almanya turnesine gideli bi degisik oldun
-yek pare ! .

tamam

atwa
ceza’nin rapstar albumundeki en guzel sarki (bence) sozleri ise :

canimi verene dek mi savasacam ben acaba
gozumun icine bakiniz
araba pesinde kosana merhaba ne demek istedim ben anla
kaderi geriye cevireceksen haydi gel cevirde
anamin gozune yaslar inmesin bu yagmur dinmesin
yalanci kazanamaz ki savasi
birakin evine donene respect
kompleksli ruhlara selamlar olsun
ceza mikrofonunu acti,nefretini bir doktu ki sen sorma
dovunen kalplere gem vurma
istanbul demek su anda stockholm
worldwide connect yo! ve burasi poligon
akil fikir dolu 3 mc sanma holigon
lyriclerimle pekisecek bu dostluk bosphorus and stockholm
bombayaj wack mc´s
uzak mi kaldi balbin acaba yarina
acilan kapina ne demek istedigimi sen bir anlarsin
hear the nefret and fjarde varlden
anladin mi derdi mi
her zaman gerceklerlen
[fjarde varlden:]
linka sinade linka pinade linka fina sva denaf
de quinade lane tarktas harekenin tequit de valetod
de halefor
[ceza:]
kalbim, rapim, nefretim, cezam.

geceler günlerimi gömer

atwa
jonturk’ten zerre hazzetmeme ragmen, begendigim bir barikat sarkisi, bunda sahsenem’in vokalinin etkisi vardir Hava, Su, Toprak ve Ate? albumundedir :

’geceler kor karanlik, geceler zindan, geceler derya bana! yalnizlik ise bedenime bir zincir; zincir! bu ilk kacisim benim, bu ilk buyuk yenilgim, bu ilk yikilisim benim! kaygi yok, beklenti yok, sevinc, umut yok. sadece kuru soguk icime isleyen! sen, ben bir marti gibi kanat cirparken, yuregini verdin bana! sevincini, umudunu, gozyaslarini tukettin hem de yani basimda! ben ise uslanmaz; baska sevdalar; baska kavgalar, baska savaslar, baska davalar pesinde! ben, duslenen cennetin pesinde... ben, bu dunya kokten degisir sanmistim; kanmistim, yanilmistim! oysa degisen tek benim coken omuzlarim! neden; bu yitip gitmeler neden? neden bu yukselen cigliklar dinmez? peki soyle neden aldigim yenilgiler? sonu gelmez sandigim bu koca yillar, tipki bir nehir gibi akip gitti elimden. geriye kalan tek elimdeki cicekler. sonsuzlugun sesine asik olan simdi ben; kosemde bekleyen hep simdi seni yine ben! yaram derin; yaram delirtir, yaram oldurur! gidisimin donusu, gozyasimin sonu yok! geceler gunlerimi gomer karanligina. geceler benim kapim, geceler pencerem. ya sen sevgilim? sen benim sevincime, benim kavgalarima, benim goz yaslarima, benim acilarima tanik olan sevgilim! peki sen soyle? ya sen sevgilim! ya sen beni geride biraktigin bu yolun soyle beni neresine, ne zaman gomdun? geceler gunlerimi gomer karanligina. geceler benim kapim, geceler pencerem. birak, done dursun akbabalar. birak, dibe vursun alttakiler! cabalari bosuna; ancak olu bedenime sahip ocaklar!’ seklinde sozleri vardir.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol