confessions

asar

- Yazar -

  1. toplam entry 113
  2. takipçi 1
  3. puan 46769

radar

asar
radyo dalgalarinin yankisini alarak cisimlerin yerini ve uzakligini bulabilen, genellikle ucak ve gemilerde kullanilan cihaz.
mecaz icgudu, sezis:
"... buyuk yurt sevgisinin yuce boyutlarini analik radari ile pek iyi sezebilmektedir

kel

asar
vucudun killi yerlerinde ureyen bir tur mantarin, killarin dokulmesine yol actigi bulasici bir hastalik.
sifat bu hastaliga tutularak saci dokulmus olan (kimse).
sifat kalitima bagli olarak veya yaslilik sebebiyle saclari dokulmus olan.
sifat, mecaz (doga icin) ciplak, (bitki icin) yapraklari dokulmus:
"yukselip alcaliyor, kel tepelerin etrafini donuyordu."- s. f. abasiyanik.
sifat, mecaz (bitki icin) gelismemis, ciliz.
sifat

şişe

asar
1 . sivilarin, ozellikle de ickilerin konuldugu camdan yapilmis, dar agizli uzun kap:
"onunde yarim kiloluk bir sarap sisesi yari yariya bostu."- s. f. abasiyanik.
2 . gaz lambasinda fitil cevresine konulan cam koruyucu.
3 . sifat sisenin aldigi olcude:
"olsa da bu zavalliya hic olmazsa bir sise kan verilse!"- m. s. esendal.

ince

asar
ince
sifat

1 . kendi cinsinden olanlara gore, dar ve kalinligi az olan, kalin karsiti:
"sarisin, kuru, ince bir kadindi."- y. k. beyatli.
2 . sifat taneleri ufak, iri karsiti.
3 . sifat kucuk ayintilari cok olan, asiri ozen gerektiren, kaba karsiti.
4 . (sivilar icin) akiskanligi cok olan, yogun ve koyu olmayan.
5 . mecaz dusunce, duygu veya davranis bakimindan insanin sevgi ve saygisini kazanan, zarif, kaba karsiti.
6 . sifat (ses icin) tiz, pes karsiti:
"ince bir cocuk sesinin hircinlastigi, agladigi isitildi."- r. n. guntekin.
7 . sifat hafif, gucu az:
"hicbir hareket bu gulus kadar belirsiz ve ince degildir."- s. f. abasiyanik.
8 . sifat, mecaz iyiden iyiye, enikonu, ayrintili:
"benim hasta oldugum gunlerde her sey uzun uzun dusunulmus, ince hesaplarla hazirlanmisti."- r. n. guntekin.

fatih

asar
1 . zafer kazanan, fetheden (kimse):
"milletler tarihte fatihlerden fazla adillere baglidirlar."- f. r. atay.
2 . isim, tarih islâm devletlerinde bir ulkeyi veya bir sehri savasarak alan hukumdar ve komutanlara verilen unvan:
"bizans fatihi kartal burunlu ii. mehmet ve misir fatihi yildirim bakisli selim, birer dar cukura nasil sigdilar?"- y. k. karaosmanoglu.
3 . mecaz buyuk ve onemli bir is bitiren kimse:
"gazinoya bir fatih olarak giriyorum."- r. h. karay

sikmak

asar
1 . cevresine sarilarak veya bir sey sararak cepcevre basinc altina almak:
"yalniz kalan kadin titriyor, hickirarak kucagindaki yavrusunu sikiyor."- o. seyfettin.
2 . basincla suyunu, yagini, sivi kismini cikarip akitmak.
3 . dar gelmek:
"kemer belimi sikti."- halk turkusu.
4 . basincli bir aracla fiskirtmak, puskurtmek.
5 . tetigi cekip bosaltmak (atesli silâhlar icin):
"kucuk hanim, tabancayi kalbine sikmak istemis."- h. r. gurpinar.
6 . baski altina almak, uzmek, bunaltmak, zorlamak.
7 . sikinti vermek:
"...ihtimal inanmayacaksiniz. fakat ben sizi sikmamak icin uzatmayarak anlatacagim."- o. seyfettin.

ahiret

asar
ahiret
isim (a:hiret) arapca ¥¬iret

dinî inanisa gore, insanin oldukten sonra dirilip sonsuza dek kalacagi ve tanri’ya hesap verecegi yer, obur dunya.

tepki

asar
1 . bir cismin kendini iten veya sikistiran baska bir cisme gosterdigi karsi etki, aksulâmel, reaksiyon.
2 . herhangi bir etkiye cevap olarak dogan soz veya davranis:
"seyircilerin saskinligi gecince tepkisi basladi."- h. taner.
3 . yorum, karsilik verme.

tekerlek

asar
1 . merkezde bulunan ve bir eksenin cevresinde donebilir kurs veya cember, teker:
"bozuk duzen taslarin ustunde tikirdayan / tekerlekler yollara bir seyler anlatiyor."- f. n. camlibel.
2 . isim, sifat teker biciminde olan (sey).
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol