artemisia

izlandalı bir rock grubunun ismi. ve insanı ske ske başka çağrışımlara sürükleyen 4. nesil bir yazar nicki, ama çağrışmayıp sadece hoş geldin denmelidir: hoş gelmişler..

kulaktaki zarları da sayarsak tam 5 yerinden olmak mümkünken çok da önemi kalmayan durumdur.

(bkz: yok mu arttıran)

white stripes’ın bence en iyi albümü olanget behind me satan’de bulunan kısacık bir şarkı. vokal grubun davulcusudur bu kez ve meg white’ın sesinin oldukça sıradan olduğu gözden kaçmasa da şarkı oldukça ilginç ve üst üste dinlenesidir. özellikle bayanlar, dinleyin!

women, listen to your mothers!
don’t just succumb to the wishes of your brothers.
take a step back, take a look at one another
you need to know the difference,
between a father and a lover.

(bkz: sözlükçek yastayız)

gün gelip de yönetici olursa sözlükten yazar uçurma işini keyifle yapacağına inandığım yazar. kısaca hoş gelmişler. ve evet ilk cümleyi kısaltınca bu oluyor.

filmin başında filmden bağımsız kısa bir animasyon vardır ki aslında o bile yeter, hem zaten pixar yapar da keyif vermez mi, diğer pek çok pixar animasyonları gibi zeka ürünü bir senaryoyla muhteşem efektlerin bir araya gelmesiyle oldukça izlenesi olmuş. animasyonda gerçekçiliğin bokunu her geçen sene biraz daha çıkaran tasarımcılar mutfaktaki alüminyum kapının üstündeki çiziklerden, şimşek çarpınca uçları yanık keçeleşmiş fare tüyüne kadar her ayrıntıyı inanılmaz bir gerçekçilikle izleyenlere sunmuşlar. detayları kaçırmamak için filmden kopmanız olasıdır. yalnız chocolat filminde nasıl çikolata aşeriyorsanız ve yanınıza çikolata almadan filmi izlemek büyük bir hataysa bu filme de benim gibi aç gitmek oldukça yanlış olacaktır zira filmden çıkar çıkmaz kendimi en yakın restauranta atıp küçük bir inek gibi beslenmek zorunda kaldım.

amerikan bilardosunda deliğe en son sokulması gereken ve oynu kazandıran siyah topun rakamı.

http://www.billardzone.ch/images/8ball_200.jpg

dayağın cehennemde ücretsiz atıldığına rivayet eden cümle. oysaki bizim barbar atalarımız şöyle özetlemiştir olayı:
(bkz: dayak cennetten cikmadir)

birazcık bacak görüp tahrik olan sapık beyinlerce ahlaksızlık, haysiyetsizlik olarak nitelendirilen bir çeşit kıyafet. herkesin mahremiyet anlayışı kendine göredir ve mini eteği tahrik unsuru,teşhircilik olan görenlere selam eder en yakın zamanda cinsel dürtülerini tatmin etmelerini ve takibinde bir psikolojik yardım almalarını tavsiye ederim. hayır hayır yukardaki entrye cevap vermiyor, sözlük formatını sevip koruyorum.

(bkz: çok iyi düşünmüşsün)

kerrang!: ablalarımız abilerimiz 80’lerde blue jean okurkene yurt dışında daha bir metalci abilerin okuduğu dergiydi. oldukça eskidir, ha şimdi envayi çeşit alternatifi vardır ama zamanında ziyadesiyle sağlamdır.

kerrang dergisine çok içten bir şekilde yorraaaaaaaaaaaaaaaammmmmmm dememe sebep olan listedir. daha içten diyemezdim evet. anlamayanlar için tekrar bile edebilirim o derecedir.

senden bir bok olmaz, hiç bir haltı beceremezsin, her işi yüzüne gözüne bulaştırırsın, bir boktan anlamazsın, adam değilsin ve hatta ve hatta iki elinle.. gibi berbat anlamları vardır. küfür etmek gibi bir şeydir. şahsen adamın 7 sülalesine sövseniz ancak bu kadar olur. evet sevgili sözlük, sevmiyorum ben bu lafı..

eğer cümleyi biraz açarsak ural akbulut demiş ki: "türban kullanan, yani muhafazakar olan, yani islamın yüzlerce yıl önceki örtünme yaptırımına inanan, yani bu siyasi sembolü kullanan hatun kişiler odtü’yü kazanacak zekaya sahip değiller.ayrıca bilkent’e de girecek paralarıda yoktur; keza burslu kazanamazlar çünkü odtü’ye girecek zekası olmayanın bursluda ne işi var... ama muhafazakar olan, türbanlı bayanlarla aynı görüşe sahip olan erkekler kazanabilir, çünkü onlar en azından erkeklerdir, daha zekiler midir nedir, sakallarını salıp okula ellerini kollarını sallayarak da girebilirler zaten. sorun türban takan bayanlar..." yoo yoo ben çelişmiyorum, ne kadar türban karşıtı olsam da sayın akbulut’un söylediklerini biraz daha irdeledim sadece.

bana ne alakaysa ve yerini tutamasa da being john malkovich’i hatırlatan film. tıpkı onun gibi tüm arıza senaryoya ve sıradışı kurguya rağmen inanılmaz oyuncularla yüreeenizin yağlandığı sahnelerle dolu. izleyin, izlettirin.

kanadalı inuitlerin kış mevsiminde fok ve kara balıkçılığı için inşa ettikleri; kemik ya da fildişi bıçaklarla kestikleri kar bloklarla yaptıkları, spiral biçiminde üst üste konan, blokların üstü tonozla örtülü bir kubbe oluşturan, tarih öncesi göçebe insanların yaptıkları ilk mimari eserlerdir. içinde organik bağlarla asılmş fok derilerinden oluşan bir iç duvar vardır. ömürleri kısa olduğu için dekor ve sembolik yerleşmeye imkan vermemişlerdir.

cinsiyete göre değişebilemeyeceği için kuvvetle muhtemel erkeklerinki gibidir. hatta gay’lerinkiyle bile aynı olabilir, o derecedir. he belki zekaya ve kültüre bağlı olarak değişir ama o da başka bir başlık konusudur, değil mi efendim, o yüzden şimdi lütfen dağılır mısınız aq?

(bkz: why they use why)

özellikle sözlüklerde kullanılan bir sözcük. nedense bazı yazarlar sık sık yineler bu kelimeyi ve de ayrı bir sempatileri vardır bu kişilere , bana garip ve saçma gelmektedir onlara keyifli; hatta bana göre süttür onlara göre çikolata. ayrıca burdan 3. nesillere selam eder hepsini öperim.

ankara’da arkadaş zoruyla gidilen bien isimli barda yapılan oldukça sıradan bir aktivitedir zira saçları fönlü, göbeği açık body’ler giymiş son moda hatun kişilerin hemen hemen yarısında gecenin bir vakti zifiri karanlık barda güneş gözlüğü vardı, ya toptan allerjik konjuktivit olmuşlardı ya da beni aşan bir bildikleri vardı.. itinayla bardan kaçıldı hatunların arkasından kıçla gülündü