confessions

artemisia

- Yazar -

  1. toplam entry 1132
  2. takipçi 2
  3. puan 29859

tokalaşırken elin havada kalması

artemisia
yine bir derece iyidir çünkü el havada asılı kaldıktan bir süre sonra sessizce bir yere konar, asıl beter olan birini öpmek için eğilip dudaklarınızı uzattığınız zaman havada asılı kalan dudaktır, zira el gibi atik, hızlı ve kıvrak değildir, olduğu yerde öylece donar, kalır. havada kalan elin kamuflajı kolaydır ama yaklaşı 30 cm öne kaykılmış bir vücudun ve uzanmış dudaklarınki imkansızdır, kabak gibi kalır rezil olursunuz.

büyümek

artemisia
bazı şeylerin asla olamayacağını, bazı hayallerinize asla ulaşamayacağınızı, bazı fikirlerin sadece hayal olarak kalacağını fark etmek demektir. büyümüş olanlar ne demek istediğimi sanırım anlamışlardır. şimdi henüz büyümemişler için şöyle açıklayayım: en yakın 2 arkadaşınla sırt çantalarınızı kapıp dünya turu yapamayacağını, o çok istediğin yurt dışındaki üniversitede asla master yapamayacağını, o içinde kalan kişiyle asla tekrar karşılaşamayacağınızı anlamaktır. bazı şeyleri yapamayacak güçte olduğunuzu fark etmektir. yapmak istediklerinin aslında çoğunun senin elinde olmadığını fark etmek, ve sorumluluk almak demektir. sanırım henüz büyümemişler de anlamışlardır. şimdi de türkçe bilmeyen ve henüz büyümemiş sözlük kullanıcıları için ingilizce, italyanca, fransızca ve almanca entryler:

breeze

artemisia
4. nesil bilgiç. ha henüz değil, şu an çömez ama çok yakında olacaktır zira kuzendir, kan bağından mütevellit benim kadar yazardır ayrıca kankadır, beceriklidir, falandır, filandır... kısaca hoş gelmiş.

ramazan davulcusundan korkmak

artemisia
eğer sahurla aranız pek yoksa, kendinizi davul sesi aslında sahura kalkmaya delalet eden bir sestir fikrine bir türlü alıştıramadıysanız gecenin 3’ünde "gümbede gümgüm bede güm bede güm güm" sesini duyunca "anam allah noluyor, nerdeyim ki ben ne sesi bu şimdi" diyerek uyku sersemi bir halde feci halde tırsabilirsiniz. burda ilginç olan her seferinde aynı şekilde tırsabilmenizdir. zira insan öğrenen bir varlıktır. hadi bir kere korktun, iki tamam, üç belki ama her gün korkulur mu yahu? zaten sabah ezanından bile korkan bir bünye olduğu için çok da yadırgamayarak burdan kendisine acil şifalar dileriz.

yalnızlığın acıttığı anlar

artemisia
akşam yemeği olarak kendinize sandviç hazırlamışınızdır, tv karşısına geçip bir elinizde kemirmeye başladığınız sandviçinizle kanalları karıştırmaya başlarsınız, sonra gözünüze bir reklam takılır, kocaman bir sofra, binbir çeşit yemek, sofrada anneanneler, dedeler, kardeşler hep birlikte kocaman bir aile olarak yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle yemek yiyorlardır. reklamın sloganı da şudur: "bu ay öyle bir aydır ki hiç kimse sofraya yalnız oturmaz"!!??!? sonrasında artık reklamın başarısından mıdır yoksa yalnız, bozuk psikolojiden midir bilinmez soğuk sandviçiniz üzerine akan yaşlardır elinizde kalan...

yalnızlığın acıttığı anlar

artemisia
eğer yalnız kalmak sizin seçiminizse başınız sıkıştığı zaman özellikle hasta olduğunuz anda "ühüüüü ben ailemi istiyoruuum" moduna girmeniz işten bile değildir. hem de "ben artık kocaman adam oldum, yalnız yaşamak istiyorum" diye kalplerini çokça kırarak zorla evinizden yolladığınız ailenizi... eşekliktir, çıkarcılıktır, egoizmdir, şudur, budur, ama gerçektir, şahsım sıkça tecrübe etmektedir.

i facebooked your mom last night

artemisia
facebook üzerinden satışa çıkarılmış bir t-shirt’ün üzerinde yazan yazı. "i facebooked you"nun seni feysbuka ekledim gibi bir anlamı var kanımca sitede lakin yazar burda ne demek istemiş ben pek anlayamadım, anlamak istemedim belki, kim bilir..ananı da al git’ten sonra rte’nin avrupa birliği uyum sürecinde benimsemesini beklediğimiz cümledir ayrıca.

http://tinyurl.com/35ekl2

goran bregovic

artemisia
29 eylül 2007 cumartesi akşamı odtü’de konseri vardır kendilerinin. biletler tam: 25, öğrenci:15 liradır, dost kitabevi’nden temin edebilirsiniz.

dip not: konser odtü stadı’nda olacağı için kalın giyinin, sonra cırcır olmayın..

facebook

artemisia
efenim bünyemde şöyle etkiler yaratmıştır bu site:
üye olunan ilk gün: ıyk ne biçim bir yer burası yonja gibi bir yer, bir ton tikky piyasa yapıyor, 2 güne kadar kaydımı silerim..
üyeliğin ikinci günü: ben bi arkadaşa bakıp çıkıcam zaten, ortamı sevmedim, çoluk çocuk birbirini dürtüyor yok poke ediyor, yok içki gönderiyor, ayol çocuk muyum ben..
üçüncü gün:anaaa lan ana okulu aşkımdan orta okul kankama, lise arkadaşımdan amcamın oğluna kadar herkes burdaymış beaa..yani aslında bana ne de.. ay dur şunları bi poke edeyim ben..
dördüncü beşinci ve diğer günler:(artemisia kendini kaybetmiş bir şekilde hiç durmadan eski arkadaşlarını arar, önüne geleni ıssırır, hediye yollar, içki yollar, grafiti çizer, gruplara girer, ve herkesi poke eder)
18 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol