gülme eylemini bildiren internet terimi.
cinsiyetleştirilmişleri bile vardır.
örneklenerek çoğaltılmasında bir sakıncası yoktur. kişiye özgüleri bile vardır.
erkek aralıklı iki ha ha.
kadın hahahaayyyyttttt
cinsiyetleştirilmişleri bile vardır.
örneklenerek çoğaltılmasında bir sakıncası yoktur. kişiye özgüleri bile vardır.
erkek aralıklı iki ha ha.
kadın hahahaayyyyttttt
mısırı bulmuş püsküllüsünü arıyor da denilebilir.
söylenilmeden bir kere daha düşünülmesi gereken sözcüklere eklenmesi gereken, angut’un aslında bir kuş olduğunu bilmeyen bir ton "angut!" var ülkemizde.
bitkisel adı asparagus olan, çiçek ile bitki arası kültürlü canlı.
yeşil renkli, tüğümsü yaprakları ile sahneye çıkan assolisti andıran çok ince yapılı ve gövdeli, isminden de anlaşılacağı gibi kuşun bile konamayacağı hemen kırılabilecek narinlikte süs amaçlı yetiştirilen çiçek. çiçekten ziyade bitki olarak ta kullanılan senede bir defa sarımsı çiçek açıp rengi koyulaşarak etleşip meyve haline döner. budamadan kendi doğasına bıraktığınızda boyu 1.70cm kadar uzayabilir ve görsel bir ihtişam ile sizi şaşırtabilir.
paranın insan hayatında nefesini bile aldırtmadığı, oynadığı hayati deyim.
(bkz: safsata)
barnabas incilinin ta kendisidir.
kandırmak için ya da bir durumu ortaya çıkartabilmek için girilen durum.
azerice kemik demek.
azerbaycan da marketlerde, kasaplarda camlarda sümüklü et efendim şu kadar, sümüklü su bu kadar şeklinde yazılar görmeniz tabiidir.
azerbaycan da marketlerde, kasaplarda camlarda sümüklü et efendim şu kadar, sümüklü su bu kadar şeklinde yazılar görmeniz tabiidir.
(bkz: dermatoloji)
saman nezlesi ya da genellikle polenlere karşı alerjisinin tedavisinde kullanılan ilaç.
"doktor tavsiye etmediği sürece kullanmayınız"
"doktor tavsiye etmediği sürece kullanmayınız"
mümtaz ve coşkulu kişilikleri ve insanlara ders vermek amaçlı, hikayeleriyle şehir efsanelerindendir kendileri,
90 lı yıllarda lise çağlarından önce 2000 li yıllara daha girmemiş iken, acaba ömrümüz var mı görebilir miyiz? diye sorguladığımız, kıyamet senaryolarının şu senelerde kopacak şeklinde beyin yıkamacılığının yapıldığı dönemlerde patlak veren aynı sınıfta nalan isminde bir kız arkadaşımın kimya dersinin ortasında cesaretle gizliden verip ısrarla okutturduğu, okuyunca mide kramplarına girip bağarsak fesadı geçirdiğim harika bir yazı dizisinin sahibidir kendicüüü.
yazıyı düzden okuyunca ilmi icabi hoş bir beşeri anlatır,
fakat yazıyı bir satır atlayıp okuduğunuzda benim içine düşdüğüm durumu anlarsınız.!
abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. köy erkeklerine ib-
ni sina`nın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit-
nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. köy kadınlarına da si-
cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di-
kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. köydeki bütün çocukları el-
ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye-
ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si-
nemaya götürürdü. evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e-
kerdi. bu onun en büyük zevkiydi. bahçesinden topladığı patlıcan ve biberleri gö-
mer, toprağın altında pişirirdi. sonra da onları tek tek zevkle keçi sü-
tüne sokar, tadına doyamazdı. bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. am-
ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. kurufasulye pilav ve ca-
cığı görünce ağzının suyu akardı. üstüne başına çok önem verir ve ta-
radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. kravatlarını ütüler ku-
şaklarını beline dolardı. abuziddin efendi olgun yaşta öldü. ama ya-
şam boyunca millete hizmet etti. elinden düşüremediği fil dişi ta-
rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.
90 lı yıllarda lise çağlarından önce 2000 li yıllara daha girmemiş iken, acaba ömrümüz var mı görebilir miyiz? diye sorguladığımız, kıyamet senaryolarının şu senelerde kopacak şeklinde beyin yıkamacılığının yapıldığı dönemlerde patlak veren aynı sınıfta nalan isminde bir kız arkadaşımın kimya dersinin ortasında cesaretle gizliden verip ısrarla okutturduğu, okuyunca mide kramplarına girip bağarsak fesadı geçirdiğim harika bir yazı dizisinin sahibidir kendicüüü.
yazıyı düzden okuyunca ilmi icabi hoş bir beşeri anlatır,
fakat yazıyı bir satır atlayıp okuduğunuzda benim içine düşdüğüm durumu anlarsınız.!
abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. köy erkeklerine ib-
ni sina`nın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit-
nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. köy kadınlarına da si-
cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di-
kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. köydeki bütün çocukları el-
ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye-
ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si-
nemaya götürürdü. evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e-
kerdi. bu onun en büyük zevkiydi. bahçesinden topladığı patlıcan ve biberleri gö-
mer, toprağın altında pişirirdi. sonra da onları tek tek zevkle keçi sü-
tüne sokar, tadına doyamazdı. bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. am-
ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. kurufasulye pilav ve ca-
cığı görünce ağzının suyu akardı. üstüne başına çok önem verir ve ta-
radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. kravatlarını ütüler ku-
şaklarını beline dolardı. abuziddin efendi olgun yaşta öldü. ama ya-
şam boyunca millete hizmet etti. elinden düşüremediği fil dişi ta-
rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.
enene menene sokayım nerene? zartna zurtna pilav.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?