confessions

alchoburn

- Yazar -

  1. toplam entry 2129
  2. takipçi 1
  3. puan 69557

alpay erdem

alchoburn
ismail hasta ruh adlı köşesini son kez çizdiğnden şüphe ettiğim yazar

ayrıca kendisi penguendeki köşesinde, yazdığı yazıların yanında kendi resmi varsa o hafta dergiye gitmediğini anlamamız gerektiğini,zira dergideyse mutlaka kendi resmi yerine bir karikatür çizeceğini;resim çektirmeyi sevmediğini anlatmıştır.

ya basta viva zapatista

alchoburn
tartışmaktan keyif alınabilecek bir insan, savunduğum ve savunduğu fikirlerin ufkunu bilemiyorum; ama bunların ekseninde tartışırken asla bir saygısızlığını da görmedim

adalet kavramına inanan ve bu uğurda keskin bir duruşu olduğu belli olan insandır kendisi.

sana değer veriyorum

alchoburn

nihayetinde yalan olduğunu görebileceğiniz, söyleyen insanların sadece sıkıştığı anda sarfettiği cümle.

değer vermenin söz ile değil,faaliyet ile olduğunu göremeyen bir kişinin sarfedeceği sözdür bu,bir süre sonra da anlarsınız zaten vaziyeti giden gider;bu nedenle kalkıp size söylendiğinde en kısa yoldan kaçmanızı öneririm o insandan.zira böyleleri insanlara olan güvenini kaybettirir kişiye.

middle earth

alchoburn
orta dünya denmesinin asıl nedeni,batısında bulunan büyük bir kısmının morgoth’un gönderildiği öfke savaşında sular altında kalmasıdır. yoksa dünyanın ortası falan değil basbayaa batısıdır middle-earth.

doğuda mordor ile kuyutorman’a kadar olan,batı,kuzey ve güney’den denizlerle çevrili kara parçası.

ismail yk

alchoburn
vur patlasın çal oynasın zihniyetini en iyi temsil eden kişi.

(zannımca bu adam küçük emrah’ın ta kendisidir fakat büyümemiştir, emrah kişilik bölünmesi geçirerek emral,emrah ve ismail yk adında üç farklı karaktere bölünmüştür...hatta babalık davasının bundan çıktığını düşünüyorum...)

ilk olarak bir final zamanı şarkısını duyduğum bu şahıs,beni psikolojik olarak etkileyerek bütün yazılılarımın kötü geçmesine neden olmuştur.

türkiye’de ciguli vakasına benzer bir etki yaratmış ve her nasılsa halın bir kesimi tarafından sevilmiştir.

ne yazik ki o da bir önceki versiyonları gibi çöpe gitmeye ilelebet mahkumdur.

peugeot j9

alchoburn
manevra kabiliyeti en kötü taşıma araçlarından biridir...sanırım körüklü otobüsten sonra bu alandaki en kötü taşıttır.

bunun yanı sıra yıllarca canımızı emanet ettiğimiz,ön koltuğunu arka koltuğunu kapmak için dövüşüp durduğumuz (ne dertsiz tasasızmışız halbuki) taşıtlardır kendileri.

marcio

alchoburn
vakti zamanında galatasaray’da top koşturmuş, capone ile birlikte gelmiş olan brezilyalı golcü

nedense bu adamın antremanlarda hiç iyi olmadığı söylenirdi...fakat çok kritik anlarda ilginç şekilde golelr atarak galatasaray’da iki buçuk sene kadroda durdu

zlata nin öyküsü

alchoburn
zlata filipoviç adlı saraybona’da yaşayan bir kızın günlüğüdür aslen zlata’nın öyküsü...bir nevi anne frank in günlüğü gibidir.

zlata’nın savaş başlamadan önceki günlerden başlayarak aktardığı öyküsünde, savaşın bir çocuk için ne manaya geldiğini, yaşanan zorlukları ve en kötü durumlarda dahi insanın yaşamak için sahip olduğu nedenleri açıkça görebilirsiniz.

hala bosna hersek’te yaşanan soykırımı hatırlayan kalmış ıdır bilemem...ama en azından unutmamanız için bu kitabı size önerebilirim...
78 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol