confessions

akasha

- Yazar -

  1. toplam entry 394
  2. takipçi 1
  3. puan 12814

porcupine tree

akasha
her dinleyişte farklı bir yönü anlaşılan, tekrar tekrar dinlenilesi konsept albümler yapan, ve yaratıcılıkları şüphe götürmeyen progressive rock grubu. özellikle ölüm anını inanılmaz gerçekçi bir biçimde dinleyenin gözüne sokarlar. (bkz: heartattack in a lay by) (bkz: arriving somewhere but not here)

grubun kurucusu ve vokali steven wilson aynı zamanda (zamanla blackten progressive e kayan)başarılı metal grubu (başarılı ne kelime yahu tapıyordum ben bu adamlara) opeth’in 3 albümünün prodüktörüdür.

arriving somewhere but not here

akasha
porcupine tree’nin deadwing albümünün 5. şarkısı.
albümün en başarılı şarkılarındandır direk. (bkz: progressive)in de dibine vurmuştur azıcık. sözleri tabi:

never stop the car on a drive in the dark
never look for the truth in your mother’s eyes
never trust the sound of rain upon a river rushing through your ears

arriving somewhere but not here

did you imagine the final sound as a gun?
or the shattered windows of a car?
did you ever imagine the last thing you’d hear as you’re fading out was a song?

all my designs simplified
and all of my plans compromised
all of my dreams sacrificed

ever had the feeling you’ve been here before?
drinking down the poison the way you were taught
every thought from here on in your life begins and all you knew was wrong?

all my designs simplified
and all of my plans compromised
all of my dreams ..


did you see the red mist block your path?
did the scissors cut a way to your heart?
did you feel the envy for the sons of mothers tearing you apart?


samimi arkadaşınızın kürdistan hayali kurması

akasha
hayal kurmak, her ne kadar sizin düşüncelerinize ters olsa da sonunda hayal kurmaktan ibarettir.
düşündükleri için yargılanmamalıdır hiç kimse. hayalini kurdukları için de.

hayallerini gerçekleştirme teşebbüsleri dikkatle izlenebilir, en ufak bir şüpheli durumda harekete geçilebilir, ama hayal kuran insan sadece kendi haline bırakılabilir. demokrasi ve düşünce özgürlüğü budur çünkü, istesek de istemesek de.

aman kimseyi tekrar bir şeyi sadece düşündüğü için suçlamaya başlamayalım. aman.

bir şeylerden sonra gelen edit: aradım taradım herhangi bir hayali savunduğuma dair bir işarete rastlamadım entryde. yoktur efendim, siz de boşuna aramayın diye söylüyorum hani.

passive

akasha
o da bir öss2007zede.
ama onun en azından sahne önü bileti var.

sözlükte görmekten memnun olduğum şahsiyet. müzik zevkine saygı duyulası insan ayrıca.

robert kolej

akasha
2007 össde 1. okul olması en çok öğrencilerini şaşırtmıştır. amerikaya gitmek isteyenlere verdikleri gaz ve destek össciyim ben diyince bir anda uçup gider zira burada. hiç bir dersin össye yönelik olmadığı okulumda zaman zaman bahçede test çözmemize bile laf etmişlerdir.

öğrencileri böyle "başarıdan başarıya koşar iken" dönemin favori öğretmenlerinden biri bir bankanın reklam filmlerinde oynamaktadır..







placebo

akasha
ilk albümlerindeki şarkıların benzerliği muhtemelen teknik eksikliklerdi, son albümlerindeki şarkıların benzerliği ise elektronik ritimleri biraz dayamış olmalarından. en farklı albümleri şüphesiz black market music ’tir, en az bahsedilen, en az pop olan. ama küçük kızlar eştırey görl mi mii diye çığlıklar atarak izler onları, olsundur. narcolepticler bilir , esas şarkıları insanların gözlerine sokmadıklarıdır.

yağmurda yürümek

akasha
temmuzun ortasında bastırıverir, ben çıkıyorum bile demeden dışarda bulursun kendini. herkes kuytulara, pervazlara kaçışıyordur; gri (5dk içinde siyah) tshirt ve siyah kısa pantolonlu bir kızın sırılsıklam olmasına aldırmadan yürümesini yadırgar, en türk halleriyle (mal mal bakarak) da belli ederler bu yadırgayışlarını. denerler veya belli etmeyi
ama yağmurda yürümektesindir, hedefini ise varana kadar farketmezsin; her şeyini paylaşan moda sahil... yağmurla beraber göz yaşları da özgürdür sanki artık, kulağında space dye vest bitmiş, yerini the last remaining light ’a bırakmıştır. sahil ıssızdır, moda deniz klübünün ışıklı yolunu geride bırakacakken bekçisi sanki el kol hareketleri yapar, chris cornell kulaklarındayken kimin umrundadır..
zifiri karanlığı bir kaç şimşek deler, playlistteki sonraki şarkıya geçmeden önceki sessizlik gök gürültüsüyle bozulur, ve o bildik piano notaları: 12:5 ’ten undertow. her cümlesi her zamankinden daha da yakıcı işlerken içine, ruhunun kabukları sıyrılır; yagmura izin verir, yıkanırsın.
eve dönmekte olduğunun farkına denizden uzaklaştığını görünce varırsın, ışıklı sokaklar ve insanlar geri dönmüştür, 4. şarkı bile başlamıştır: comfortably numb. tasvip etmeyen bakışlar ve kafa sallayan teyzelere ragmen sakin, ve epey ıslak girersin içeri.
anneler anlar, seninkisi anlar, "hemen üstünü değiş"eceğini bilir, boşuna darlamaz. müziğini kapatır, teşekkür edersin yağmura, böyle zaman zaman annelik ettiği için.

oss sabahı ders çalışmak

akasha
össde çıkmayacak konular söz konusu ise gayet mantıklı, aksi taktirde feci şekilde geri tepmesi muhtemel eylem. kafa karıştırır, gereksiz heyecan yaptırır, hele bir de o son anda bilmediğiniz bir şey çıkarsa sapıttırır, aman diyeyim.

doksanlarda çocuk olmak

akasha
başlığı açılınca yaşlandığıma gerçekten inandıran eylemdir.
daha çok erken sanki ya 90larda çocuktum demek için, neyiz ki şimdi? 90lar yuvarlak hesap (1990-1999) 1995, eh 12 yıl olmuş henüz. çocuk yuvarlak hesap (5-13) 9, 12 ekle 21 yaşında. çok olmamış daha yani, düşünmemek lazım. onun yerine
(bkz: seksenlerde cocuk olmak)
19 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol