adige

yapılmış olanı var.bazı itlere insanımsı özellikler bile kazandırıyor, o kadar etkili.yabancı bir markaydı sanırım, hatırlayamadım şimdi.

15 temmuz darbe girişiminden bu yana nihayet ilk defa bugün, orduya yapılan sistemli ve bitirici operasyonlar hakkında iki üç kelime edebildi kendisi.bir ülkenin ordusu revize edilip,yetersiz bir sivil otoriteye bağlanıyor, fakat kendisi bu yapılanlara karşı ancak tepki verebiliyor. tabi akp mitingleri yordu kendisini bu dönem,o da haklı.

hakkari ilçesinin yeni adı.

altından ne çıkacak diye sabırsızlıkla bekliyoruz.

en önemli uygulaması türk ordusunun pasifize edilmesidir.diğer yapılan her şey telafi edilebilir ama bu edilemez. artık amacın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğuna dair şüphem kalmadı. örgüt mensuplarını temizleme adına, askeri okullar, kışlalar kapatılıp, askeri yapılanmanın tüm dinamiklerini sarsmak uğruna her türlü uygulama sorgusuz,sualsiz yapılıyor. arkadaş fetö yü sil,kafasını ez tamam da,dört yanını düşmanlarla çevirdiğiniz bu ülkeyi kim savunacak ?kolpa bekcileriniz mi?ben türk ordusunun bu kadar aşağılayıcı, onur kırıcı bir muameleye maruz kaldığını hatırlamıyorum.asker içimizde ki düşman gibi hareket ediliyor ve nefret aşılanıyor.ülke göz göre göre acziyet içinde ve savunmasız bırakılıyor. ve ne acıdır ki,tüm bu olanlara bitene en çok muhalefet destek veriyor.yani iktidar çalıyor, muhalefet oynuyor.dilerim ki, bunun bedelini ülke olarak daha da acı bir şekilde ödemeyiz.

risk budur.

süreç konusu önemsiz artık,o konuda sıkıntı yok zaten. ama idam cezasını savunuyor olsam da, bu adamların eline böylesi bir yetkiyi vermeyi çok tehlikeli buluyorum. bugün yaşadıklarımız ve içinden geçmiş olduğumuz süreçte,dünün balyoz ve ergenekon hainlerine bugün, bunlar kumpasmış diyerek iade i itibar yapalımı konuşuyoruz.eğer idam yasası bu davalar sürecinde yürürlükte olsaydı emin olun bu insanların çoğu vatana ihanet suçuyla idam edilecekti.ee sen şimdi yediğin her halta kandırıldık dersen, bugünün hainlerini yarın kahraman yapmayacağının garantisi nedir?ya da bugün seni yine birilerinin kandırmıyor olduğuna nasıl emin olalım? memlekette at izi it izine karışmış,kimin ne ile suçlandığı ya da suçlanacağı belli değilken ben bu hükümet döneminde de bu kararın çıkmasına karşıyım.

insanlardan çok vefalı oldukları ve gerçek dost oldukları gerçeğidir.

156 saat.ilk üç günden sonrası bitmeyen halüsinasyonlar, delirium aşamasına geçiş ve tansiyonun çılgın atması ile gelişim gösterir.

kurumları ve kademelerini temizlemek yerine,kurumları kapatan garip bir uygulama.okullar,şirketler,hastaneler, bankalar kısacası bu işle ilişkilendirilen tüm kurumlar için aynı yöntem uygulanıyor. iyi de bunların hepsi milli servet değil mi?kurumları temizleyip ekonomiye kazandırmak varken neden böyle aykırı bir tutum sergileniyor anlamak güç.tek anladığım şey, bunun işin psikolojik boyutu olduğudur.

iade edilir mi bilemem ama abd türkiye yi kaybetmez orası kesin.bu adamlar bizim gibi ucuz reste rest politikası izlemiyorlar çünkü. ırak tezkeresi olayı da yaşandı bu ülkede, ne oldu?koca bir hiç. 1960 lara kadar mit in maaşlarını ödediği resmi belgelerle sabit bir ülkeden bahsediyoruz. kısacası bir şey olmaz.tabi iç politika için güzel malzeme olur o ayrı.mitinglerinde abd ye atarlanip üç beş gerizekalıyı daha efsunlar, ben dünya lideriyim diye.kısacası eğer abd çıkarlarına uygunsa gönderilir, yok değilse o konuda çok kırgın olmaktan öteye gidemez kimse.

lise döneminde yediğim ayardır,hala da unutamam.edebiyat dersinde hocanın haklı ikazlarına verdiğim tepki sonucu sınıftan çık ultimatomuna,artistlik yaparak sınıfın kapısını vurarak çıkmamla birlikte, dersin blok ders olduğu ve teneffüssüz iki dersin sonunda okuldan çıkacağımızı anımsamam bir oldu.o artistlik haller birden kaybolup sınıfa tekrar dönüp, hocam defterlerimi de alabilir miyim dememle ayarın kralını yemem bir oldu.hocamız ömrü boyu bu anı beklemiş gibi bir ifadeyle; bak oğlum,bu hayatta tekrar çalacağın kapıyı çarpma bir daha dedi. şaka falan değil bu öyle bir işledi ki içime,b ir daha gerçekten yapmadım böyle bir şey.

rakının adabını bilip, ayağa düşürmek istemeyen kişinin çözümü de olabilir aynı zamanda.

tadı beğenilir ya da beğenilmez, bu kişinin damak tadına göre değişir ama hamallık oranını düşürdüğü kesin.sekiz, on adet arası tüketim de bilinç şalterini kapatıp beyni otomatiğe bağlar. bir de bunu belli süre tüketen insana normal bira uzatırsanız, seni şuracıkta skerim bakışına maruz kalmanız olasıdır.

bu sürpriz oldu işte.

bodrum ilçesinde yakalanıp gözaltına alınmıştır.

dünya sikine,minare götüne sözüne bkz.vermiş çifttir.ohal de size mutluluklar.

ekonomik ve siyasi anlamda yaşayacağımız etkilerin zamanla daha iyi görüleceği ve anlaşılacağı uygulamadır.nasıl olsa halk desteği had safhadayken ve kesinlikle demokrasi kaygımız yokken,yapılan bu operasyonlar keşke ohal kararı alınmaksızın yapılsaydı.

15 temmuz askeri darbe girişimi kapsaminda gözaltına alınan akademisyenlerdır.
http://aa.com.tr/tr/turkiye/5-ilde-31-akademisyen-gozaltina-alindi/614972

mizaha zeka katınca güzel işler çıkıyor ortaya.