yaran diyaloglar

12 /
sepulturk
sepulturk’un teyzesi evlerine misafir gelmiştir.

-oğlum odan musait mi bi namaz kılim.
+gir teyze müsait.
teyzesi odadan hemen çıkar;

+teyze neden kılmadın?
-ben o kadar erkeğin arasında namaz kılamam.
nihilist
zaman lise yıllarına tekabul etmektedir, yaz tatili bitmis ogrenciler ilk ders gunu icin derslikleri doldurmustur, kahramanımız kadir o guruhun icindeki ogrencilerden sadece birisidir ama o farklıdır, ilk ders ingilizcedir ve bayan ogretmen ogrencileri tanımak icin sırası ile her ogrenciye okul numarısna gore; adın ne?, yazın ne yaptın? sorularını sormaktadır, tatile gitmeyenlere ise izledigi bir filmi anlattırır. herkes su gibi cevaplar sıra kadire gelir.

-987.
+evet hocam.
-yes, what is your name?
+ıhhh...
kadir bu sırada etrafına bakınır kas goz yapmak sureti ile kopya almak istemektedir..
-yes, please answer my question.
+ıhhh ehamm ıhh
hoca, kadir heyecanlı diye diger soruya gecer.
-ok,ok. please tell me, what did you do in the holiday?
+ıhh ıhhmm ehyy.
kadir yine bakınır sagına soluna.hoca sinirlenip diger sorusuna gecer..
-tell me a movie that you saw in the holiday.
+ıhh ahhm ehhyy
kadir yine bakınır saga sola ve bu sefer bekledigi tuyo gelir.
(olum kadir izledigin bir filmi soruyor hoca..)
tam kadir cevap verecekken hoca sinirlenir ve turkce olaraktan cıldırır..
-evladım adın ne senin?
kadir tuyo’nun rahatlıgı ile bagırır;
+conan!!!

birebir gozlerimin onunde yasanmıs ve butun sınıfımızı yarmıstır...
nihilist
yıllardan lise ogretimine tekabul eden yıllar, resim dersi zorunlu secmeli ders olarak tum devlet okulları gibi bizde de okutulmakta, resim dersi lise ogrenimi acısından gereksiz bulunmakta, herhangibi bir uzamnlık olarak gorulmemekte yurdumda, bu yuzden derse her sene, o sene okulda en bos programı olan ogretmen girmekte, bahis konusu yıl ise piyango mudur yardımcısına vurmakta. mudur yardımcısı koyluk yerden gelmis, benim gibi sizler gibi ara ara sivesi gidiyor adamın, toprak cekiyor hocayı. ders resim, hoca ara ara sivesi giden gecici resim hocası kadrolu mudur yardımcısı, konu afili sekilde isimlerin ceyrek resim kagıdına yazılması. herkes balonlu bitisik duzenli afili boyutlarda ismini yazıp eglenirken, kadir bakıyor bos beyaz kagıda, kagıt kadir’e kadir kagıda, o bakısları gorseniz sanırsınızki kadir izafiyet teorisini yıkacak, hawking’in buldugu dorduncu boyuta bir boyut daha katacak, o denli duusunceli, o denli mahrur bir kadir var gorunumde. hoca sırları dolasıyor ve ogrencilerin yaptıkalrını onaylıyor, gerekirse duzeltmeler yapıp telkinler veriyor. kadir’e bakıyor hoca, kadir ise o bombos beyaz kagıda..

-evladım, godir, ne oldu neden yap mıyorsun?
+ıhhm, ehm sey, hocam ben anlamadım ne yapcagımızı.
-evladım iste ismini yazıcaksın gagıda degisik estetik bir sekkilde..
kadir durur, cesaretini toplar ve kagıda kocaman duz ve inci hatlarla bir kadir yazar..
ve o sade minimalist kadir yazısını magrur bir eda ile hocaya gosterir
..
-evladım ole degil bak boyle yazıcaksın.
hoca o sırada karalama kagıdına baska bir kelimeyi afili bir metodla yazar.
-tamam simdi yaz bakalım, ne dersem onu yaz.
-gooodiiir.
der hoca, bunu duyan kadir, olaya hakim olmanın verdigi guc ve ecsaret ile aynen denileni yapar ve yazar;

gooodiiir

balonlu ve afili sekilde yazmıstır ama hayvan erif kadir yerine birebir gooodiiir yazmsıtır. serit kopar, ogrenicler yarılır, hoca kızar, kadir ise bakınmaktadır ve sorgulamaktadır neyi yanlıs yaptıgını...
alexis will survive
yer: alexis will survive’in öğrenci evi
zaman: biraz önce, 10 ocak 2007 saat 16:30 daki iktisat politikası finaline çalışma anları.
kişiler: alexis will survive(aws) ve okul arkadaşı, canı, ciğer emrah(e) kişisi.

emrah ve aws kişileri yoğun şekilde parasalcılar kimdir, yapısalcılar kimdir, yeni klasik ve yeni keynezyenler ne der diye çalışırken, aws’ın soğuk öğrenci evinde ayakları üşür (o sırada ikisinin de elinde makaleler, makale kasılmaktadır)

aws:olum ayaklarım fena üşüdü lan! senin üşümedi mi?
e: yok la üşümedi
aws: la benim niye bu kadar çok üşüdü amına koyim ya!!
e: her zaman sıcak tutsun diye çift çorap giyiyorum. pimapen felsefesiyle düşün, çift cam daha sıcak
e, aws : pohahahahahhaahahahaha
aws: ben kesin yazacam bunu sözlüğe
e: tel nolarımızı da yaz, pimapen mantığını anlamayanlara anlatayım
aws, e: pohahahaha *2
aws: lan biz siksen geçemeyiz bu iktisat politikasını , hay amına koyim yine uzadı okul


revenant
falcı bi teyze bana:

- aman oğlum sende çok büyük bi büyü var.ve bu büyü senin hayatını çok etkiliyo.bu yüzden hayatında başarılı olamıyosun.büyülü muskanın yeri de sizin evinizin karşısındaki 3 yolun köşesine gömülü.gidip çıkarma sakın.bu konuda alimlere danış.

yanımdaki dostum:

- ne diyon teyze ya.arkadaşım şimdi aduketmi yemiş.lan neden korunmadın,neden kolu geriye çekmedin.gücün yarıya kadar inmiştir şimdi.perfect alacak senden haberin yok.

- lan bi sus be.kadın ciddi bi mesele anlatıyo şeref yoksulu insan.

- arkadaşının ne dediğini anlamadım ama doğru söyledi korunman gerekirdi.

- ???


olay 1 ay önce olmuştur ve çıkışta gülmekten nefesimiz kesilmiştir.
chan chan
2006 son günlerine girilirken öğretmen sınıfa gelir, hoşgeldin 2007 yazısını görür:

-hepinizi disipline vercem, yılbaşı da neymiş.kim yazdı bunu?
-ben hocam.
-bide sınıf başkanı olcaksın, imam osurursa cemaat sıçar.


bir süre sonra;
-yılbaşı neymiş gavur kutlamaları bunlar
-hocam siz istemiyosanız girmeyin ama biz giriyoruz 2007’ye.
capt it all
lokantadayız üç beş arkadaş, yemeğimi bitirdim ve kürdan ihtiyacı hissedip akabinde 5 dakika yarılmama sebebiyet verecek diyaloğu başlattım;

-amcacım kürdan alabilir miyim?
-yok yeğenim, birkez kullanıp atıyorlar, ben de almıyorum artık!

ah amcacım ah!
nostalji kralicesi
cebirci: elastik deformasyon k ile ifade edilir
nostalji kralicesi: yaaa hocam evet bizim kitapta da yaziyordu bu bende biliyorum ehehe
cebirci: yaaa, bende biliyorum, annem bana elastik deformasyonunu taa bebekken ogreti. besigimde salaniiirkeeeen, annem bana elastik deformasyonunu ogretiiiii
nostaji kralicesi: yaa, ne guzel ogretmenim

hoca sinifindan birsey alip koridora tekrar doner.

cebirci: umarim yagmur yagmiyordur.
nostalji kralicesi: bilmem ki hocam.
cebirci: nereye bakiyorsun oyle?
nostalji kralicesi: bizim arabaya benzettim su arabayi degilmis ama.
cebirci: haaa. kizim sen hala ogrenemedin mi?
nostalji kralicesi: neyi hocam?
cebirci: camdan disariya bakilmaz
nostalji kralicesi: ???
cebirci: camlarin tek amaci senin onlarin yanina durman ve disaridakilerin sana bakmasi.
nostalji kralicesi: yaaa
cebirci: birak da sen bakma onlar baksinlar

cebirci: aaa su arabaya baksana ne ilginc
nostalji kralicesi: hangisi
cebirci: su siyah olan
nostalji kralicesi: su gecen mi
cebirci: yok yok su park yerindeki
nostajli kralicesi: haaa, hocam ben miyopum da o kadar iyi goremiyorum uzagi gozlugum var takmiyorum ama
cebirci: yaaa
nostalji kralicesi: oyle iste
cebirci: benim de gozluklerim var bak. kucukken bende sevmezdim simdi gozlukle daha iyi gozuktugumu dusunuyorum kendimi gozluksuz begenmiyorum gozluklu daha iyiyim.
nostalji kralicesi (icinden): yaa hocam super karizmasiniz felan yani
addicted to pain
elektrikler kesilmiş evdeki iki kişinin biri knight online’da sabahtan beri uğraşıp topladığı levelleri kaybetmiş,bir diğeri ise uzun bir entrynin ortasında kalmış dellenmiştir.sıkıntıdan zaman geçmez.sigara yakılır.sessizlik...

-lan olum tek’i mi arasak lan?kaçtı numarası 186 ıydı di mi?
+lan olum o asansör arıza değil miydi lan?
-yok çilingirdi abi o.uhauhahuahuh manyak mısın lan asansör arıza ney aq huauhauhahu
+huauhahuahu harbi lan ne dedim ben aq uhauhahu


(bkz: ben bugün bunu da mı görecektim)
cocabora
bir arkadaşım anlatmıştır.ben üçüncü beşinci ağızım nerdeyse ama hatırladığım ve bildiğim kadarı ile bi efsane.
vakti zamanında bir radyo programı sırasında dj sorar:
"benim değerim ne kadar eder"diye.tabi herkes başlamaz aramaya konuşmaya.birinci adam,arabamı veririm.ikinci adam yok evimi veririm,5 milyar,10 milyar derken atıp tutmalar.ardından bir adam bağlanır.
"dört milyon dokuz yüz elli bin" der.
dj şaşkın:
"bayım herşey iyi de nasıl rakam bu?küsürat falan?"
cevap:"pazarda eski kaşarın kilosu" der adam ve telefonu kapatır.
addicted to pain
bir aile saadeti yaşayan baba, karısı ve çocuğu ile bir lokantada oturmakta ve yememekte ısrar eden oğluna yemesi için oyunlar yapmaktadır.bu esnada da biz 3 kişi yan masada oturmaktayız,benim arkadaşlardan biri kendini inanılmaz hazır cevap ve komik sanmakta o dönem.neyse;

baba:oğlum ye bak yemeğini yoksa arkandan ağlar
cem yılmaz adayı arkadaş:yoo ağlamaz valla.istersen yeme.hem sen çocuk musun?yemek ağlar mı hiç ne saçma huehuehuehu
baba :hadi ye oğlum,bak yoksa abin gibi olursun.
cem yılmaz adayı arkadaş:?!?!?!?
biz:iptal...

edit: çocuk arkadaşa bakıp bi çırpıda ham yaptı yemeği.
redcrow
az alkmaar - fenerbahçe maçının 86 dakikası ve alkmaar serbest atış kullanmakta..

spiker - hakem faul verdi.çok tehlikeli bir nokta
ben - gol olur
babam * yavaş yavaş renk değiştirmektedir.
spiker - çok dikkatli olun çocuklar.bu dakkada aman dikkat.
ben - gol oluuuuuur.
babam - la havla vela guvvete.
ben - gol olur dedimmmmm (salak bi tavır)
spiker - orta??!!! ve top ağlarımızda.
ben - gol olur dedim..
babam - rıdvan sıçsın ağzına emi ..gavurlar aldı iyi mi oldu şimdi.
ben - zumuhahahahha ben ne dedim şimdi ya?
babam * sinirden konuşamamaktadır..
tırsan ben - ben çayları tazeliyim di mi.?(bi siktir git çay koy dedim kendi kendime)
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol