varlık, anlamdan önce mevcuttur demek ister. düşünceyi semboller ve anlamlar üzerinden kurarız ancak bu kurgumuz varoluşun tam karşılığı değildir...
kendimizi de bir kurgu olarak tanımlarız ve sonra kendi ürettiğimiz kurguya sıkışıp kalırız. kurgumuzu varoluşun kendisi gibi kabul ettiğimizde ise yaratıcı sorumluluğumuzu inkar etmiş oluyoruz. bu sorumluluğu yeniden sahiplenmek olgunlaşmanın temel şartı...
varoluşçuluk
varoluşu olanların varlığı yoktur. varlığı olanın da varoluşu yoktur. ama var gün gelir varoluş olur. değerini bilmek lazım.
en büyük temsilci ise bana göre kesinlikle jean paul sartre'dir. bulantı isimli kitabında roquentin isimli karakterin kendisine ve tüm dünyaya duyduğu tiksinti üzerinden varoluşçuluk felsefesi açık ve anlaşılır bir biçimde okuyucuya aktarılmaktadır. normalde okuduğum satırların altını çizmek gibi bir alışkanlığım hiç mi hiç olmasa da bu kitabının her yerini çizip karaladım desem doğru bir tanımlama yapmış olurum.
mottosu: varlık özden önce gelir'dir.
insan, dünyaya sıfır dönanım ve yetenekle gelir. kendi benliğini kendisi inşa eder. yani insan deneyimlerinin toplamıdır, bu felsefe okuluna göre.
insan, dünyaya sıfır dönanım ve yetenekle gelir. kendi benliğini kendisi inşa eder. yani insan deneyimlerinin toplamıdır, bu felsefe okuluna göre.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?