tamamının para karşılığında erkeklerle birlikte olduğu gibi yanlış bir izlenim vardır toplumda.
travesti
istanbul polisinin sabıkalı olarak adlandırılan ölçüler arasında(hırsız ve gaspçılardan) daha ahlaksız tehlikeli görüldükleri için 12 tam puan kazandıkları insanlar. ve polisler bu yüksek 12 puanı kazanmak için her gece hırsız ve gaspçılar yerine travestileri tercih etmektedirler. tecrübeyle sabittir efendim.
genel olarak aşağılanma ve hor görülme aracı gibi gösterilen, toplumsal şartlar ve koşullarda; bağnazlığın tavan yaptığı mecralarda tabi ki "hastalık" "sorun" hatta daha ileri boyutta "toplumsal recm"le yok edilmeye çalışılan bir kavramdır.
öte yandan; senden benden daha delikanlı bir kitlenin sadece yaşam amacının adıdır çoğu zaman.
öte yandan; senden benden daha delikanlı bir kitlenin sadece yaşam amacının adıdır çoğu zaman.
(bkz: basur travesti)
(bkz: travesti maho)
(bkz: transfobi)
(bkz: trans pride)
taksimde bir sokakları vardır: küçük bayram sokak, kendilerine burada bolca rastlayabilirsiniz ayrıca taksimde bu insanlara ait onlarca kulüp te bulunmaktadır, bunlardan en çok travestiye sahip olanı ise sahra adlı kılabtır.
cinsiyet değiştirmemiş fakat kadın kıyafetleri giyen erkek.
ya$adıkları sokaktaki tek aile apartmanında oturan halamı ziyarete gittiğimde kafamı kaldıramadan yürümeme sebep olan insanlar.
(bkz: cinque milla)
bazilari tasim diyen kizlardan bile guzel olan ilginc insan turu. onyargiyla yaklasmamak lazim kendilerine.
kimisi gerçekten kadın olarak doğmalı diye düşünüyor insan.hepsi değil tabili kimisi sadece.
dün akşam haber bültenlerinde gülme krizine girmeme neden olmuştur. taksiciyle kapıştığı için polis tarafından taksiciyle birlikte aynı ekip otosuna bindirildi. sonra taksici kendini canhıraş dışarı attı. polis "gir iceri" dedikçe adam "abi sprey var, gözüme sprey sıkıyo" diye kaçışıp duruyordu...
(bkz: taksimden insan manzaraları)
(bkz: taksimden insan manzaraları)
kil olduklari insanlara saldirmasalar daha bir sevimli gozukebilecek insanlar. lakin cok saldirganlar.
bir taksim gecesi...
yer; arka sokaklardan biri. bir ses yükseliyor hafif nahoş bir ses. ağıt yakmaya başlıyor. lanet ediyor içinde bulunduğu duruma ve yerde yatan arkadaşının cansız bedenine. bir hiç uğruna onu kaybetmeye isyan ediyor. belki de son isyanı bu onun hayattaki. en büyük isyanını ona verilen cinsiyeti tersine kullanarak yapmış.
kimse yardım etmiyor. gücü yetmiyor ama kararlı taşıyacak arkadaşını yolun kenarına. orada olan herkes izliyor olan biteni. ben koşuyorum ayaklarından tutuyorum oda kollarından taşıyoruz kenara. teşekkür ediyor en kibar hali ile. sen olmasan yapamazdım diyor. ben olmasam bir başkası koşardı yardıma diyorum. bir isyanda orda ediyor en sinirli haliyle. onlar sadece izlerler diyor. buraya gelirler muamele isterler yapmayınca da ona yaptıklarını yapar çeker giderler diyor. bunların hiç birinde bize yardım edebilecek cesaret yok diyor. bakma hepsi bizden korkuyor diyor.
biz onlara göre yabaniyiz, canavarız, dönmeyiz...
sen kimsin diyor. neden izlemedin de bana yardım ettin diyor.
yerde yatanın cinsiyeti yada tercihleri değil diyorum yardım etmemdeki neden öncelikle bir can taşıyor olması ve insan olması diyorum. seçimleriniz kimilerine göre yanlış olsa da biliyorum ki hepinizin bir hikayesi var. hepinizin aslında söylemek istediği o kadar çok şey var ki.
haklısın diyor en masum hali ile bir tebessüme ve yürekten verilmiş sıcacık bir selama hasret kaldık diyor.
haklıda aslında biz değil miyiz bunca zaman onları toplumun dışına itenler. onları oldukları gibi kabullenelim. onarlı hor görürken dışlarken birde şunu düşünün ya onlardan biri sizin evladınız olsaydı?
yer; arka sokaklardan biri. bir ses yükseliyor hafif nahoş bir ses. ağıt yakmaya başlıyor. lanet ediyor içinde bulunduğu duruma ve yerde yatan arkadaşının cansız bedenine. bir hiç uğruna onu kaybetmeye isyan ediyor. belki de son isyanı bu onun hayattaki. en büyük isyanını ona verilen cinsiyeti tersine kullanarak yapmış.
kimse yardım etmiyor. gücü yetmiyor ama kararlı taşıyacak arkadaşını yolun kenarına. orada olan herkes izliyor olan biteni. ben koşuyorum ayaklarından tutuyorum oda kollarından taşıyoruz kenara. teşekkür ediyor en kibar hali ile. sen olmasan yapamazdım diyor. ben olmasam bir başkası koşardı yardıma diyorum. bir isyanda orda ediyor en sinirli haliyle. onlar sadece izlerler diyor. buraya gelirler muamele isterler yapmayınca da ona yaptıklarını yapar çeker giderler diyor. bunların hiç birinde bize yardım edebilecek cesaret yok diyor. bakma hepsi bizden korkuyor diyor.
biz onlara göre yabaniyiz, canavarız, dönmeyiz...
sen kimsin diyor. neden izlemedin de bana yardım ettin diyor.
yerde yatanın cinsiyeti yada tercihleri değil diyorum yardım etmemdeki neden öncelikle bir can taşıyor olması ve insan olması diyorum. seçimleriniz kimilerine göre yanlış olsa da biliyorum ki hepinizin bir hikayesi var. hepinizin aslında söylemek istediği o kadar çok şey var ki.
haklısın diyor en masum hali ile bir tebessüme ve yürekten verilmiş sıcacık bir selama hasret kaldık diyor.
haklıda aslında biz değil miyiz bunca zaman onları toplumun dışına itenler. onları oldukları gibi kabullenelim. onarlı hor görürken dışlarken birde şunu düşünün ya onlardan biri sizin evladınız olsaydı?
tercihlerini, "ailesinin dışında" kimsenin sorgulamaya, eleştirmeye hakkı olmayan insan. sevmek zorunda değilsiniz..saygı duymak zorunda da değilsiniz. ama onlara ikinci sınıf insan veyahut üçüncü bir cins muamelesi yapamazsınız.
derinlemesine düşündüğümde herhangi biriyle iki kelime etme medeni cesaretini gösterememem açısından kendimi eleştirdiğim, "amuğa goyam bunnarın! insan mı la bunlar?!" şeklinde köpükler saçan, homofobik ve toplum normları dışına çıkmamayı sürüye dahil olma şartı olarak gören etik holiganları tarafından saldırganlaştırılan ve zührevi portör damgası basılan kişiler.
geçen yıl bir kandil gecesinde bir travestiyle pazarlık yapıp anlaşmış bir arkadaşımın arasında geçen dialog ise konunun çaktırmadan yarılan tabular boyutuna güzel bir örnek oluşturmaktadır.
*karşılıklı canım-cicim-yavrum-anam muhabbetleri ertesinde..
ark.-siz niye ibne oluyosunuz yea?
tro.+niye canım alla alla.. ben pasif eşcinselim, bana vurunca sen de aktif eşcinsel oluyosun ama lafa gelince ben ibne sen delikanlı dimi?!
-ne diyon kızım sen ya!.. kafayı mı yedin, bırrreak bu işleri yea..
+neyi bırakıcam, ben etek giyiyorum sen pantolon, fark bu, başka yok, aktifsin işte aktifsin..
-kes lan! skicem şimdi aktifini de pasifini de! tren gibi sokucam hepinize, boncuk gibi ipe dizicem!.. hmmpfsshöhss..!*#$!^^^\ vs.. vs..
geçen yıl bir kandil gecesinde bir travestiyle pazarlık yapıp anlaşmış bir arkadaşımın arasında geçen dialog ise konunun çaktırmadan yarılan tabular boyutuna güzel bir örnek oluşturmaktadır.
*karşılıklı canım-cicim-yavrum-anam muhabbetleri ertesinde..
ark.-siz niye ibne oluyosunuz yea?
tro.+niye canım alla alla.. ben pasif eşcinselim, bana vurunca sen de aktif eşcinsel oluyosun ama lafa gelince ben ibne sen delikanlı dimi?!
-ne diyon kızım sen ya!.. kafayı mı yedin, bırrreak bu işleri yea..
+neyi bırakıcam, ben etek giyiyorum sen pantolon, fark bu, başka yok, aktifsin işte aktifsin..
-kes lan! skicem şimdi aktifini de pasifini de! tren gibi sokucam hepinize, boncuk gibi ipe dizicem!.. hmmpfsshöhss..!*#$!^^^\ vs.. vs..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?