the wall

0 /
the wall


çok fazla sigara içiyorum, çok fazla içki içiyorum, ama çok fazla, yazmam mümkün değil. durmadan geliyor ve doyamıyorum ve her$ey mahler’e karı$ıyor. bazen durdururum kendimi. dur bir dakika derim, git yat ya da dokuz kedini seyret ya da karınla otur biraz... ya hipodromdasın ya da macintosh’un ba$ında. ve dururum, frene basıp park ederim. kitaplarımın devam etmelerine yardımcı olduklarını söyleyen mektuplar alırım bazen. benim de devam etmeme yardımcı oldular. yazmak, atlar ve dokuz kedi.

bu odanın küçük bir balkonu var, $u anda kapısı açık ve harbor karayolunda seyreden arabaların ı$ıklarını görebiliyorum. sonu gelmeyen bir ı$ık akı$ı. bu kadar insan. ne yaparlar? ne dü$ünürler? hepimiz öleceğiz, hepimiz, ne sirk! bunu bilmek birbirimizi daha çok sevmemiz için bir yeterli bir neden olmalı, ama değil. son derece önemsiz $eyler; bizi deh$ete sürükleyip dümdüz ediyor, yutuyor.

devam et mahler! harikulade kıldın geceyi. durma, orospu çocuğu! durma...!

charles bukowski

kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi.
greyfurt
en başından beri hem güvenimi hem taktirimi kazanmış bilgiçimizdir. (çeliştiğimiz onca konuya rağmen)

toplam sohbetimiz 3-5 cümleyi geçmez ama sadece entry’leri ile değil, kimler var butonuna tıkladığım zaman, varlığıyla bile daha iyisini yazmaya çabalamam için motive eder.

iyiki var. allah başımızdan eksik etmesin.

bilgi notu: havaya girersen böğrüne uçan sumsuk atarım. tutturamasam bile yakalayamayacağın kadar hızla kaçarım. boy 150, göbekli ve kelim çok tehlikeliyim.
kendini bozma bak. sadece 1 ay sonra silahlı olucam.
gozlerihalacocuk
imkansız hayallere anlaşılması zor bir sevda yüklerken, yüreğini o günün geleceği inancından başka bir yere savurmayacak kadar gerçekçi, üzüntüden mutluluk çıkartabilecek kadar çocuk, bir gerçeğin sevdasında kor kor yanacak kadar olgun. inan çocuk bu ülke öksüz kalır "sen"ler gidince buralardan, gitme demek bize düşmez belki ama ihtiyacı var alanların senin sesine, duvarların senin yazına, gitme demek bize düşmez ama vuslatımız çabuk olsun az gayret ette. biz çevirip bakalım yüzümüzü önce güneş e sonra toprağa, sen gitmiş gelmiş ol o zamana kadar. her sazın tınısında bir dost ezgisi bulur ya bu memleket, dostlarından mahrum kaldı uzun süredir, bir de sen terkeylersen belki biraz daha üzülür. gitme demek bize düşmez ama döndüğünde eski günlerin hatırına değil sadece biraz çay biraz söyleşi biraz da rakı içelim hep beraber...
gozlerihalacocuk
kaçışlar kendinden olmadığı sürece pek bir anlamı olmaz kendinden kaçmaksa "biz"e yakışmaz. gerçekleri görüp kafamızı gömeceksek bir toprak parçasına ne anlamı vardı onca bedellerin? biz ki devekuşlarının boyununa yapışmış çekmeye çalışırken yukarıya doğru, reva mıdır bize elini çekip o boyunlardan bize çıkarılması gereken bir boyun daha bahşetmek? her rahatsızlıktan kaçsak uzay felan olmaz mıydı mekanımız. mekanımız dünyadır bizim, küçük bir yansımadır sözlükte. eğer son söz söylenmeliyse bir veda yazısının sonunda gitme!
atacamadesert
yıllar hatta milenyumlar önce kızılay da metro çalışması varken ve trafiğe kapalıyken bedava hizmet babından dev ekrana yansıtılarak gösterildiğinde yeni dökülmüş simsiyah asfaltın üzerine oturarak kardeşimle bilmemkaçıncı kez izlediğimiz film.

ilk seyrettiğimde kızın bob geldof un parmaklarını yalaması olayı çok acaip gelmişti. lisedeydim.
istenmeyenadam
öncelikle gidenlerin arkasından ağıt yakanlara çemkiren biri olarak bu başlığa yazmanın ne kadar rahatsız edici olduğunu belirtmek isterim.merak etmeyin olayı dramatize edip tükürdüğümü yalayacak değilim.lakin kendi isteğiyle ayrıldığını söyleyince gerçekten şaşırdım.parkın bir köşesinde tek başına oynayan asosyal bir çocuğa benzetiyordum bu herifi.bıkmadan usanmadan bol tanımlı uzun entryler yazıyordu.intiharla ilgili yazılarını okudukça "lan acaba bu bir yardım çağrısı mı"demekten kendimi alamıyordum.yani garip bi tipti benim için.evet donanımlı eğitimli ve garip.sonra alakasız bir nedenden dolayı kendisiyle tanışma fırsatım oldu ve o kadar garip biri olmadığın fark ettim.aslında benden çok da farklı değildi sadece daha duyarlıydı o kadar.sanırım gidişi de sözlükteki olan bitene gereğinden fazla duyarlı olmasından kaynaklanıyor.ha bu arada bilgi sözlük başlığına "nickim unutulacak vs "diye saçmalamış merak etmesin en azından bu satırları yazan hırtapoz unutmayacak kendisini.neyse olay ağıta dönüşmeden noktalasam iyi olacak.umarım kararından pişman olmaz...
valequentill
#795183

okkalı bi küfür sallayacağım be! zor hakim oluyorum kendime...böylesine bi insana böylesine bi kapanış yakışırdı zaten... ha bundan sonra entrylerin arasına saklanmış cümlelerle atışmayacağız , başka yollardan yapacağız bu işleri ama... özlenmeyecek entryler midir bunlar a.k. merakla beklenmiyor mudur entryleri... okudukça daha fazlasını istememize neden oldun da , neden isteğimizi karşılıksız bırakıyorsun be adam?!
igor
en kotu zamanlarimdan birinde beni anlamak istemis biriydi. veda yazisi sasirtmadi, entrylerini takip eden biri olarak cok kez bu vedaya hazirlik yaptigini satir aralarinda gorebilmistim. kisacasi severdim keratayi.kendisine buradan opt tsk bye demek istiyorum.
elma sekeriiii
yazan bir yazardı.
"neden bu gidi$ler?" dü$üncesi, gidi$iyle tarumar eden bu zatın arkasından sarfedilebilinecek küçük bir cümle.
neden vazgeçtin kendi davandan sen? neydi seni bu kadar rahatsız eden? birilerine bir $eyler anlatamayı$ın mı?
hayatta her seferinde önümüze bir $eyleri anlamayan, anlayamayan ve anlamak istemeyen insanlar çıkacaktır. eminim okuyorsundur bu satırları, her seferinde ardı sıra aklı ve gözleri dolu dolu gidenlerden mi olacaksın?

duvar yazıları gibi biriydin sen, iç seslerini konu$turdun günlerce. yazdın kendi yüzüne onca $iiri yazıyı denemeyi. biz de sayfalarca öykü okur gibi okuduk, yeri geldi bizler de karaladık bir $eyler o duvara. yıkılmak mıydı kolayına gelen senin?

sen de onlardansın the wall, git...

ancak $u iyi bilinsin ki, artık ben gönüllü olarak "yazmıyorum ulan artık!" diyerek giden birilerinin ardından bir $eyler yazmaktan bıktım! benim de onun da bunun da hedenin de ho$lanmadıgı $eyler var evet, ama terketmek midir çözüm?
alın $u kafalarınızı ellerinizin arasına, dümdüz dü$ünün. saga sola sapmadan, dümdüz!
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol