dunya kapsaminda her sene milyarlarca dolar harcanarak yapilan mucadele.amac terorun tam anlamiyla sona erdirilmesidir.
terörle mücadele
iki koldan aynı anda yapılmadıkça, değil 25 yıl, bir asır yapılsa da nafiledir. hatta öncelikle hafif tehlikeli bir terör örgütü diye nitelendirdiğiniz grup, gün gelir, koskoca ülkeye kafa tutar hale gelir, iç savaş çıkartır.
iki koldan yürütülmek zorunda olunan mücadeledir. askerin vururken devletin askerini ve o coğrafyanın insanını himayesine alacak, askeri içeri coğrafyanın insanını ise dışarı atarsa, bugün aklı selim olmayan kesimler çıkar derki, efendi efendi 25 yıldır silah kullanıyon bir arpa boyu yol alamadın, daha da alevlendi ortalık artık bırak silahları der...
ah işte bilmezler ki, silahı değil de bu devlet anlayışını bırakmamız lazımdı bizim.
iki koldan yürütülmek zorunda olunan mücadeledir. askerin vururken devletin askerini ve o coğrafyanın insanını himayesine alacak, askeri içeri coğrafyanın insanını ise dışarı atarsa, bugün aklı selim olmayan kesimler çıkar derki, efendi efendi 25 yıldır silah kullanıyon bir arpa boyu yol alamadın, daha da alevlendi ortalık artık bırak silahları der...
ah işte bilmezler ki, silahı değil de bu devlet anlayışını bırakmamız lazımdı bizim.
turkiyenin son 30 senedir buyuk bir ba$arisizlikla surdurdugu mucadele. silahlarin mermilerin gucune guvenerek yapilan mucadele hicbir $ekilde tkili olmadi, olmayacaktir.
silahlar e$liginde yapilan mucadele sadece sinirlardan sizmalari onlemek adina olmali, diger turlu oprasyonlar bizim adimiza can ve mal kaybindan ote bir $ey degil.
sivil insiyatif $art.
hukumet teroristi degil, teroru bitirme yoluna gitmeli. batakligi kurutmadiginiz surece sineklerin uremesini engelleyemezsiniz. hukumet batakligi kurutmali.
teroristi degil teroru bitirme yontemleri de esasen bunca sene kafa patlatilacak kadar derin du$uncelerde yatmiyor, eger hukumetler teror ve kan uzerinden rant saglamiyorlarsa. silahlanmaya bir senede harcanan para bolge ekonomisine katki olarak ayrilsaydi, sosyal ya$am standardi doguda da batidaki gibi olabilseydi, devlet sanayile$meyi doguya kaydirip o bolgede i$ imkani yaratsaydi, bugun ne anadilde egitim gibi geyikler donerdi ne de ozerklik konu$uluyor olurdu. kendi sinirlarin dahilinde ya$ayan insanlari dogu ve bati kokenli olarak ayirirsan, yine kendi sinirlarin dahilinde olan illeri dogu ve bati olarak siniflandirir ve bir bolgeye uvey evlat muamelesi yaparsan teror kacinilmaz olur. terore ve teroriste kufurler hakaretler yagdirmak yerine, bu gibi etkenlerin neden ciktigini ara$tirmak, sorunun detayina inmek en mantiklisi olacaktir. 30 senedir ba$ari saglayamadigimiz silahli mucadelenin sonunda dahi halen daha ucaklarla dagi ta$i bombaliyoruz.
$oyle bir du$unecek olursak, 30 sene icerisinde turkiye 10 ayri ulkeyi kendi sinirlarina dahil etmi$ti bunca askeri operasyonu ba$ka ulkeler uzerinde uygulasaydi. ba$ka bir ulke ile silahli mucadele verdiginiz zaman kazanma $ansiniz var, zira ulkelerin sinirlari bellidir. o sinirlar dahilinde bulunan ulkeye operasyon duzenlersin, bir kac sene icerisinde de o ulkeyi kendi sinirlarin dahiline alabilirsin. ancak teror ve terorist oyle bir $ey degil i$te. teroristin sinirlari yok ki, bugun kandilde varlar, yarin suriyeye gecerler, bir diger gun irana. terorun sinirlari, dini, irki, devleti, ulkesi yoktur. teroristi arayacaksin, bulacaksin ve buldugun yerde imha edeceksin, artik kac ki$iyi imha edebilirsen. bir ulkeye kar$i duzenlenen silahli operasyonla bir teror grubuna kar$i duzenlenen silahli operasyon arasinda milyonlarca dag kadar fark var.
kurt, cerkez, laz, bo$nak, turk demeksizin herkese insani hayat standarti getirmek esastir ve devletin asli gorevi de budur zaten. turkun hayat standardi kadar kurtun de hayat standardi olabilmeli. "e zaten yok mu?" diyenlere dogu illerine bir gezi oneriyorum, eger cesaretleri varsa. kürte istanbulda iyi bir ya$am standardi saglamayacaksin, kürte diyarbakirda tuncelide, igdirda, vanda iyi bir ya$am standardi saglayacaksin. her $eyden once bolge insanini silahlarin golgesinde ya$amaktan kurtaracaksin. terori kendi sinirlarin dahilinde sonlandiracaksin, sinirdi$inda pe$ine du$meyeceksin extreme durumlar haricinde.
ve yine cozumu kendi sinirlarin dahilinde siyasetle arayacaksin, silahlarla degil.
silahlar e$liginde yapilan mucadele sadece sinirlardan sizmalari onlemek adina olmali, diger turlu oprasyonlar bizim adimiza can ve mal kaybindan ote bir $ey degil.
sivil insiyatif $art.
hukumet teroristi degil, teroru bitirme yoluna gitmeli. batakligi kurutmadiginiz surece sineklerin uremesini engelleyemezsiniz. hukumet batakligi kurutmali.
teroristi degil teroru bitirme yontemleri de esasen bunca sene kafa patlatilacak kadar derin du$uncelerde yatmiyor, eger hukumetler teror ve kan uzerinden rant saglamiyorlarsa. silahlanmaya bir senede harcanan para bolge ekonomisine katki olarak ayrilsaydi, sosyal ya$am standardi doguda da batidaki gibi olabilseydi, devlet sanayile$meyi doguya kaydirip o bolgede i$ imkani yaratsaydi, bugun ne anadilde egitim gibi geyikler donerdi ne de ozerklik konu$uluyor olurdu. kendi sinirlarin dahilinde ya$ayan insanlari dogu ve bati kokenli olarak ayirirsan, yine kendi sinirlarin dahilinde olan illeri dogu ve bati olarak siniflandirir ve bir bolgeye uvey evlat muamelesi yaparsan teror kacinilmaz olur. terore ve teroriste kufurler hakaretler yagdirmak yerine, bu gibi etkenlerin neden ciktigini ara$tirmak, sorunun detayina inmek en mantiklisi olacaktir. 30 senedir ba$ari saglayamadigimiz silahli mucadelenin sonunda dahi halen daha ucaklarla dagi ta$i bombaliyoruz.
$oyle bir du$unecek olursak, 30 sene icerisinde turkiye 10 ayri ulkeyi kendi sinirlarina dahil etmi$ti bunca askeri operasyonu ba$ka ulkeler uzerinde uygulasaydi. ba$ka bir ulke ile silahli mucadele verdiginiz zaman kazanma $ansiniz var, zira ulkelerin sinirlari bellidir. o sinirlar dahilinde bulunan ulkeye operasyon duzenlersin, bir kac sene icerisinde de o ulkeyi kendi sinirlarin dahiline alabilirsin. ancak teror ve terorist oyle bir $ey degil i$te. teroristin sinirlari yok ki, bugun kandilde varlar, yarin suriyeye gecerler, bir diger gun irana. terorun sinirlari, dini, irki, devleti, ulkesi yoktur. teroristi arayacaksin, bulacaksin ve buldugun yerde imha edeceksin, artik kac ki$iyi imha edebilirsen. bir ulkeye kar$i duzenlenen silahli operasyonla bir teror grubuna kar$i duzenlenen silahli operasyon arasinda milyonlarca dag kadar fark var.
kurt, cerkez, laz, bo$nak, turk demeksizin herkese insani hayat standarti getirmek esastir ve devletin asli gorevi de budur zaten. turkun hayat standardi kadar kurtun de hayat standardi olabilmeli. "e zaten yok mu?" diyenlere dogu illerine bir gezi oneriyorum, eger cesaretleri varsa. kürte istanbulda iyi bir ya$am standardi saglamayacaksin, kürte diyarbakirda tuncelide, igdirda, vanda iyi bir ya$am standardi saglayacaksin. her $eyden once bolge insanini silahlarin golgesinde ya$amaktan kurtaracaksin. terori kendi sinirlarin dahilinde sonlandiracaksin, sinirdi$inda pe$ine du$meyeceksin extreme durumlar haricinde.
ve yine cozumu kendi sinirlarin dahilinde siyasetle arayacaksin, silahlarla degil.
ilk yapılması gereken türkiyenin mücadele edeceği bir terör sorunu yoktur, bunu anlayarak başlanırsa sonuç daha hayırlı olacaktır.
ülkemizde yapılmamaktadır.
sorun belli; terör.
çözüm; belli değil. bu konuda birçok fikir atılabilir ortaya. belki bazı fikirler aynı kapıya çıkacaktır ama çözüm için tek bir yol olduğunu söylemek doğru olmaz.
+ 1998 yılında 2576 kişi terör nedeniyle hayatını kaybetti bu ülkede.
ülkelerin her daim sıkıntılı dönemleri olabilir. bu bizim uzun süredir başımızda olan terör olur, iç savaş olur, dış savaş olur... her zaman hayat sorunsuz ilerlemiyor maalesef. ama bu sorunlara karşı direnilir, mücadele edilir ve sorunlar çözülür. en azından çözüme doğru yol alınır ki ölenlerin ailelerinin içi biraz olsun rahatlasın.
bizim en çok gurur duyduğumuz şeye dönelim; kurtuluş savaşı na. o dönem içinde olduğumuz berbat durumu hepimiz çok çok iyi biliyoruz. o dönem yaptığımız mücadeleyi, kaç bin insanın hayatını kaybettiğini de çok iyi biliyoruz.
hiçbir bahane ölümü haklı çıkaramaz ya da sevimli gösteremez; ama eğer ölüme bir anlam kazandırabilirsek, en azındna geride kalanların mutsuzluğundan bir şeyler çalabiliriz. şunu çok iyi biliyoruz ki o dönem ölen binlerce insanın aileleri bu büyük acıyı içlerinde yaşarken bir yandan da içten içe gururlanırlardı. çünkü orada ölen her bir insan, bir amaç uğruna ölüyordu. gerçek bir mücadele yapılıyordu ve zafere doğru ilerleniyordu. her ölümün bir anlamı vardı.
98 yılında 2576 kişi öldü demiştik ya, bakalım bugüne gelene dek ne değişmiş;
2002; 13 şehit
2003; 21 şehit
2004; 73 şehit
2005; 92 şehit
2006; 121 şehit
2007; 118 şehit
2008; 150 şehit
2009; 135 şehit
2010; 141 şehit
o günden bugüne terörle mücadele konusunda tek bir adım dahi ileri gidemedik. bundan 15 sene önce ne kadar canımız yanıyorsa şimdi de o kadar canımız yanıyor.
peki hiç düşünüyor musunuz bu insanlar, bu çocuklar niye ölüyor?
ya da;
98 den bugüne terör yüzünden hayatını kaybeden neredeyse 4000 kişi boşu boşuna mı öldü?
sorun belli; terör.
çözüm; belli değil. bu konuda birçok fikir atılabilir ortaya. belki bazı fikirler aynı kapıya çıkacaktır ama çözüm için tek bir yol olduğunu söylemek doğru olmaz.
+ 1998 yılında 2576 kişi terör nedeniyle hayatını kaybetti bu ülkede.
ülkelerin her daim sıkıntılı dönemleri olabilir. bu bizim uzun süredir başımızda olan terör olur, iç savaş olur, dış savaş olur... her zaman hayat sorunsuz ilerlemiyor maalesef. ama bu sorunlara karşı direnilir, mücadele edilir ve sorunlar çözülür. en azından çözüme doğru yol alınır ki ölenlerin ailelerinin içi biraz olsun rahatlasın.
bizim en çok gurur duyduğumuz şeye dönelim; kurtuluş savaşı na. o dönem içinde olduğumuz berbat durumu hepimiz çok çok iyi biliyoruz. o dönem yaptığımız mücadeleyi, kaç bin insanın hayatını kaybettiğini de çok iyi biliyoruz.
hiçbir bahane ölümü haklı çıkaramaz ya da sevimli gösteremez; ama eğer ölüme bir anlam kazandırabilirsek, en azındna geride kalanların mutsuzluğundan bir şeyler çalabiliriz. şunu çok iyi biliyoruz ki o dönem ölen binlerce insanın aileleri bu büyük acıyı içlerinde yaşarken bir yandan da içten içe gururlanırlardı. çünkü orada ölen her bir insan, bir amaç uğruna ölüyordu. gerçek bir mücadele yapılıyordu ve zafere doğru ilerleniyordu. her ölümün bir anlamı vardı.
98 yılında 2576 kişi öldü demiştik ya, bakalım bugüne gelene dek ne değişmiş;
2002; 13 şehit
2003; 21 şehit
2004; 73 şehit
2005; 92 şehit
2006; 121 şehit
2007; 118 şehit
2008; 150 şehit
2009; 135 şehit
2010; 141 şehit
o günden bugüne terörle mücadele konusunda tek bir adım dahi ileri gidemedik. bundan 15 sene önce ne kadar canımız yanıyorsa şimdi de o kadar canımız yanıyor.
peki hiç düşünüyor musunuz bu insanlar, bu çocuklar niye ölüyor?
ya da;
98 den bugüne terör yüzünden hayatını kaybeden neredeyse 4000 kişi boşu boşuna mı öldü?
yine silaha dayali bir cozum plani uretmi$ler, asker durdugu yerde beklemek yerine sahaya cikip onune gelen her yeri temizleyecekmi$;
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21539804.asp
ee, bu da cozum olmayacak ki bak goreceksin. silahla topla tufekle halledilemeyecek teror, tarih bunun canli ispatlari ile dolu.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21539804.asp
ee, bu da cozum olmayacak ki bak goreceksin. silahla topla tufekle halledilemeyecek teror, tarih bunun canli ispatlari ile dolu.
(bkz: terörle mücadele eylem planı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?