tek yol devrim

"80 li yıllarda deniz gezmiş ve arkadaşlarının yapmaya kalkıştıkları olay"; yorumundan sonra aslında onu yapmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlamama yardımcı olmuştur, lakin deniz gezmiş 1972’de idam edilmiştir..

(bkz: tek yol demiryolu)

montaigne’nin denemelerinde tam tersi savunulmus slogan. kendisi o zamanlarki aklimla ne kadar kizdirmisti bendenizi herseyin evrimleserek gelisebilecegini savunarak. simdi bakiyorum da usta hakliymis. bugünkü dünyada devrimle degil, evrimle gerceklestirilecek bir sistem var. basamak atlamak isteyen ülkeler, halklar ancak ve ancak sistemin bünyesine sizdiktan sonra gelisebiliyorlar.
su an dünyadaki siyasi konjunkturden ve insanligin bilincinden ötürü gerceklesmemesi gereken slogandir nitekim.

(bkz: sosyalist hareket engellenemez)

briket duvarlara kırmızı harflerle yazılan, 1970 lerde moda olmuş bir yazi.

80 li yıllarda deniz geçmiş ve arkadaşlarının yapmaya kalkışmadıkları olay

80 li yıllarda deniz geçmiş ve arkadaşlarının yapmaya kalkıştıkları olay

zamanında bunu haykıranların, tıpkı onların karşıtları gibi, devrim yerine devinim geçirmesi sonucu unutulmaya yüz tutmuş artık meydanlar yerine sözlüklerde haykırılan ego tatmin cümlesi.

devrim kelimesi başlı başına değişim anlamındadır. dolayısıyla herkesin devrimi ayrıdır. devrimi sosyalist olmak anlamında fazlaca benimsemek yanlıştır.

(bkz: yavaş devirin)

doğruya ulaşan yolların çeşitliliği ve tek olmamasından dolayı yanlış olduğunu düşündüğüm iddianın sloganı.
en hak benim mesleğimdir, benim görüşümdür denilebilir, bu kabul edilebilir ama tek hak benim mesleğimdir demek bağnazlığın dik alasıdır.

(bkz: he icinde icinde)

tek gerçek hakkı devrim

ırkçılığa sovenizme emperyalizme kapitalizme karsı atılmış sözü yerini bulmuş bu memleketlerine sahip cıkan insanların attıkları güzel bir o kadarda sahip cıkılası slogandır.ancak burdan ’kimi öküzcüklerin her daim her yerde haykırması’ gibi bir anlam cıkarmakta seviyesizliğin apolitikliğin zirvesine cıkıp kendince entellik yaptığını sanmak ve bundan da sanal haz duyarak arkadas ortamında ,kahvehanelerde bunu göğsünü gere gere anlatmak bunun başka bir yansımasıdır.bir algı sorunudur ve maalesefki suan sokağada hakim olan düşüncenin buraya yansımış halidir.önce ötekine senin gibi düşünmeyene tahammül ve seviye.sonra tartışma.

mustafa kemal’e yüce ve devrimci deyip, onun devrimlerini savunup sonradan da tek yol dervrim değil, devrimi sadece biz yaprız, sonra da kendi hükümdarlığımızı yaşatırız anlayışıyla bazı zencefillerin karşı oldukları slogan.haykırmak değil hayata geçirmektir aslolan ve devrim engebeli, dolanbaçlı, sarp bir süreçtir, bugünden yarına cunta gibi örülemez.unutmamak gerekiyor ki emekçileri ve halkı arkasına almayan bir düşünce zaten devrim yapamayacaktır, o nedenle birileri korkmasındır.gerçek devrim kalpleri fetheden devrimdir.

sosyalistlerin artık bağırmaktan sıkıldıkları ve devrimin yanlızca kendi tekellerinde olduğunu düşünenlerin söylemeye devam ettiği nostaljik söylem.

her alana çekilebilecek,dolayısı ile ortada kalan slogan.

(bkz: nerelere gideyim)

düşüncelerini ve ideolojilerini felsefi temellerden başlayarak siyasete, sosyolojiye ve de iktisada kadar her alanda sağlam temellere ve hümaniteye dayandıran sosyalistlerin, tosuncuklara pabuç bırakmadan dünya döndükçe haykıracakları slogan.

insanları etiketlemeyi alışkanlık haline getiren ve düşüncelerini-ideolojilerini sağlam hiçbir temele dayandıramayanların kuru gürültü halinde sarf etmeye devam edecekleri cümle.

resmi ideoloji sahiplerinin senelerdir karşı oldukları ve bundan da sermaye sınıfının ve ırkçı milliyetçiliği güçlendiren, onun rantını sağlayan namussuzların sözcülüğünü yapanların vazgeçmeyecekleri şekilde karşısında yer alacakları cümle.