anlattigi oykulerle insanin icini bir garip hale sokan bir garip insan. oykulerde degildir keramet, onu anlatanlardadir, vurgularindadir, ses tonlarinda ve mimiklerindedir. oyku sabittir, statiktir, ahmet de anlatir, hasan da anlatir, zubeyde de anlatir ama bir de sunay akin anlatir. i$te o anlattigi zaman oykuler canlanir, odanin icerisine dolar oykunun kahramanlari kimi zaman a$k icerisinde kimi zaman cephede. sunay akin anlattigi zaman her $ey gercek olur, oykuler bile.
sunay akın
yazarlığının yanı sıra oldukça iyi bir anlatıcıdır. başka sözlüklerde hakkında medyanın yeni maymunu yazılmasına bir türlü anlam veremediğim bu kadar maymundan ona nasıl sıra gelmiş diye düşündüğüm çok naif bir adamdır.
ayrılık isimli şiirinde lafı fazla uzatmayarak meziyetini göstermiştir.
ustad bu gece beyaz show konugu.
bu adamin anlattigi hikayeleri ne zaman dinlesem tuylerim diken diken olur. dunyanin en bo$ konu$mayan adamidir nazarimda. ulkenin ihtiyaci olan gercek aydinlardandir kendisi, gerisi bo$.
aklına söyleyeceği bir şeyler geldiğinde unutmadan söylemek istercesine çocukça bir heyecan belirir ya hani yüzünde, ona hastayım işte.
şimdi; bir çok değerli, başarılı, ne biliyim birikimli kalem okuyoruz günümüzde. hepsini beğeniyoruz, çünkü seçerek okuyoruz. hepsi önemli bizim içni, okudukça ne kadar da güzel yazmış, ne kadar da bir şeyler katıyor insanlara falan diyoruz. eserleri çok satanlarda hep, ya da değil. ama biz ne olurssa olsun onları severek okuduklarımız arasında bulunduruyoruz. çoğu zaman usta lakabını takıyoruz. takmasak da kitaplarını öneriyor, insanların da okuması adına herkese anlatıyoruz. çeşitli sitelerde, bloglarda övgülerle bahsediyoruz.
amaaa! bunların hepsini şimdi yapıyoruz. yani tüketici toplumu olan biz, şuan bize verileni, şu an seviyoruz ve övüyoruz. onlar bizim için şu an çok iyi kalem, şu an çok değerli. peki ya yıllar sonra ne olacak; maalesef birçoğu unutulmaya yüz tutacak. birkaçı haricinde biz gene usta dendiğinde edebiyat tarihindeki eski ustalarımızdan bahsedeceğiz. lakin birçoğu dedim. bazı isimler olacak ki onlar hep bizim için efsane olarak alınacak. şu an seviyoruz ve ileride de biz onun yazdığı zamanlarda da okurduk, severdik diye gelecek nesillere övüneceğiz.
işte sunay akın da böyle biri. usta kelimesi bile onu tam anlamıyla anlatmaya yetmiyor. o gerçekten farklı bir isim. yani hali, tavrı, duruşu, konuşması, herşeyiyle örnek alınacak, imrenerek bakılacak biri o. ve ben onu yaşadığı dönemde tanıyor olmaktan inanılmaz mutluluk duyacağım gelecekte. zira sunay akın ismi, yıllar geçse de asla silinmeyecek, buna eminim.
amaaa! bunların hepsini şimdi yapıyoruz. yani tüketici toplumu olan biz, şuan bize verileni, şu an seviyoruz ve övüyoruz. onlar bizim için şu an çok iyi kalem, şu an çok değerli. peki ya yıllar sonra ne olacak; maalesef birçoğu unutulmaya yüz tutacak. birkaçı haricinde biz gene usta dendiğinde edebiyat tarihindeki eski ustalarımızdan bahsedeceğiz. lakin birçoğu dedim. bazı isimler olacak ki onlar hep bizim için efsane olarak alınacak. şu an seviyoruz ve ileride de biz onun yazdığı zamanlarda da okurduk, severdik diye gelecek nesillere övüneceğiz.
işte sunay akın da böyle biri. usta kelimesi bile onu tam anlamıyla anlatmaya yetmiyor. o gerçekten farklı bir isim. yani hali, tavrı, duruşu, konuşması, herşeyiyle örnek alınacak, imrenerek bakılacak biri o. ve ben onu yaşadığı dönemde tanıyor olmaktan inanılmaz mutluluk duyacağım gelecekte. zira sunay akın ismi, yıllar geçse de asla silinmeyecek, buna eminim.
her şeyi bilen adam... bildiklerini de okumayı öğrenen bir çocuğun ailesine ilk defa bir şey okuduğundaki heyecanla anlatan adam. inanılmaz sevimli, inanılmaz bilgili, tapılası insan!
(bkz: dudak payı)
"giydikçe açılır diyen tezgahtar, uzadıkça şekil alır diyen kuaför ve zamanla unutursun diyen arkadaş… bunların hepsi aynı örgüte üye" diyerek beni benden almıştır usta.
bu isimle sahte facebook hesabı alıp bana sürekli mesajlar atan kız(ya kız değilse lan diye tırstım bak şimdi)
"çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine."
"duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğu ile kır beni!"
"bir insanın zenginliği hisse senetlerinde değil, hissi senetlerindedir."
"aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. bir defa yanarsın, izi kalır. sonra bir daha dokunmazsın sadece yanına yaklaşırsın."
galata kulesinin kız kulesine olan aşkı.
bu şiir sözlükte var fakat 4 yıl olmuş,defalarca yazılacak kadar güzel.
kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna...
kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna...
bu gece muhabbet kralı konuguymu$ kendisi.
"iki rayı gibiyiz
aynı tren yolunun
yakın olması
neyi degistirir
son istasyonun"
aynı tren yolunun
yakın olması
neyi degistirir
son istasyonun"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?