sunay akın

0 /
aysemayse
başbakan tayyip erdoğan ’la gezi parkı olaylarını görüşen sanatçılar arasında yer almıştı. dün geceden bu yana süren polis müdahalesinin ardından twitter ’dan şu mesajları atmış.

kendi insanınıza yapılan bu şiddetin, hiç bir açıklaması yoktur!

hatalarını yüzlerine söyledik, hukuk sürecini talep ettik, bir tek insanın canı yanmasın diye yalvardik!
içim kanıyor...

bir tek çocuğun mutluluğu ve acı çekmemesi için kapınıza geldik, dil döktük. kapı kör, duvar sağırmış.

sevgili ülkemde uğruna her şeyi yapmaya çalıştığım adalet bu gece yaşananlarla bitmiştir.

ne deseniz haklısınız...
elma sekeriiii
"hep denir ya ’ ben arkandayım, sırtın yere gelmez’’ diye.. ben almayayım, yüzüm yere geleceğine, sırtım yere gelsin." sözlerinin sahibi.

saygım sonsuz.
goshenit
bilerek mi yanına almadın giderken
başının yastıkta
bıraktiği çukuru

güveniyordum
... oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin dogrulugu kadar

beni senin gibi
bir de annem terketmisti
ki göbegimde durur
onun yoklugundan
bana kalan
çukuru...

ontay
bu şiir sözlükte var fakat 4 yıl olmuş,defalarca yazılacak kadar güzel.

kabuğunu koparmadan

ne bir elmayı soyabildim

ne de iyileştirebildim bir yaramı

ama karşıma çıkınca

kızmadım hiç elma kurduna

bendim çünkü bıçağı saplayan

onun yurduna...

tasarimharikasi
"giydikçe açılır diyen tezgahtar, uzadıkça şekil alır diyen kuaför ve zamanla unutursun diyen arkadaş… bunların hepsi aynı örgüte üye" diyerek beni benden almıştır usta.
isimsizkahraman
her şeyi bilen adam... bildiklerini de okumayı öğrenen bir çocuğun ailesine ilk defa bir şey okuduğundaki heyecanla anlatan adam. inanılmaz sevimli, inanılmaz bilgili, tapılası insan!
laughter
şimdi; bir çok değerli, başarılı, ne biliyim birikimli kalem okuyoruz günümüzde. hepsini beğeniyoruz, çünkü seçerek okuyoruz. hepsi önemli bizim içni, okudukça ne kadar da güzel yazmış, ne kadar da bir şeyler katıyor insanlara falan diyoruz. eserleri çok satanlarda hep, ya da değil. ama biz ne olurssa olsun onları severek okuduklarımız arasında bulunduruyoruz. çoğu zaman usta lakabını takıyoruz. takmasak da kitaplarını öneriyor, insanların da okuması adına herkese anlatıyoruz. çeşitli sitelerde, bloglarda övgülerle bahsediyoruz.

amaaa! bunların hepsini şimdi yapıyoruz. yani tüketici toplumu olan biz, şuan bize verileni, şu an seviyoruz ve övüyoruz. onlar bizim için şu an çok iyi kalem, şu an çok değerli. peki ya yıllar sonra ne olacak; maalesef birçoğu unutulmaya yüz tutacak. birkaçı haricinde biz gene usta dendiğinde edebiyat tarihindeki eski ustalarımızdan bahsedeceğiz. lakin birçoğu dedim. bazı isimler olacak ki onlar hep bizim için efsane olarak alınacak. şu an seviyoruz ve ileride de biz onun yazdığı zamanlarda da okurduk, severdik diye gelecek nesillere övüneceğiz.

işte sunay akın da böyle biri. usta kelimesi bile onu tam anlamıyla anlatmaya yetmiyor. o gerçekten farklı bir isim. yani hali, tavrı, duruşu, konuşması, herşeyiyle örnek alınacak, imrenerek bakılacak biri o. ve ben onu yaşadığı dönemde tanıyor olmaktan inanılmaz mutluluk duyacağım gelecekte. zira sunay akın ismi, yıllar geçse de asla silinmeyecek, buna eminim.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol