sigara

0 /
the wall
dünyanın en zararlı maddelerindendir. lakin, gelecekte başımıza dert açar şeklinde endişelerle bırakmak mantıksal açıdan doğru değildir. şu şekilde açıklayabiliriz:

her insan potansiyel ceset adayıdır. yani bir insanın her an ölme ihtimali vardır. örneğin, bir insanın şu anda ölme ihtimali, % 50 dir. bundan sonra yaşama ihtimali ise yine % 50 dir. dolayısıyla, sigara içince, başımıza gelecek vakalar, yaşama ihtimalimiz olan % 50 gerçekleşirse, vuku bulacaktır.

misal olarak, bir insanın hormonlu gıda, dengesiz beslenme, stres gibi nedenlerle, ileriki hayatında yine yüzde elli ihtimalle kanser e yakalanabileceğini düşünelim. bu oran, hayatta kalma ihtimali olan % 50 nin içindedir. dolayısıyla bu ihtimalin yarısına yani % 25 e tekabül eder. sigara nın insanın kansere yakalanma riskini % 80 arttırdığı söyleniyor. bu durumda kişinin, kansere yakalanma ihtimali, % 25 ten, % 45 a çıkar. lakin, bu yüzde 45, hayatta kalma oranınızın içindeki yüzde 45 tır. akabinde bu rakam, şu anda ölme ihtimali niz olan % 50 den daha azdır. yani,

şu an ölme ihtimali > sigara yüzünden ölme ihtimali

yahut,

%50 > % 45 dır.

elhasılı, sigarayı bırakmak matematiksel açıdan mantıklı değildir.

edit: siz yine de azaltın. hayat matematik kurallarından oluşmuyor.
rumuz pilis tiray egen
günde iki paket içiyorum artık
bugün günlerden ne? desen onu da bilmiyorum ya
neyse içiyorum sevgilim
bırak şu mereti demiştin
bırakamıyorum
bırakmayı sen iyi bilirsin
ben bilemiyorum.
tayfa75
adamin biri olmus, muhteremin gunahi da biraz cokmus uzerinize afiyet, hop almislar cehennemin bol ates manzarali bir bolumune.

neyse kendisini yerlestirecekleri mekanin bosalmasini beklerken, bell boyu gelmis cehennemin . buyrun efendim demis, size kalacaginiz yere kadar eslik edecegim ve yol uzerinde cesitli tanitim bilgileri sunacagim. bir miktar ilerledikten sonra pat bir kapiyi acmis, buyrun demis. adam gayri ihtiyari dalmis odaya, o da ne adamin biri kendi kendine oral seks yapiyor. neler oluyor? diye sormus korkulu gozler ile bell boyumuza . bell boy aciklamis; bu misafirimiz dunyadaki yasaminda sigara tiryakisiydi, dudagindan sigarayi hic eksik etmezdi, mukafat olarak burada kendisine boyle bir imkan sunduk.

kapiyi arkalarindan cekip cikmislar, ama adam fena tirsmis , biraz yurumusler ki, pat bell boy tekrar kapinin birini daha aralamis ve buyrun demis. bu sefer temkinli bir sekilde kapinin kenarindan yan gozlerle bakmis bizim eleman. bu sefer de ne gorsun; adamin biri diz ustu cokmus, bir digerine oral seks yapiyor. bu mudur yani cehennemin olayi savasma sevis? yok diye aciklamis bell boyumuz, bu arkadas da dunyadaki hayatinda hep baskasinin sigarasindan otlanirdi.
376
tamamamen özenmeden kaynaklanan bir alışkanlıktır. kısaca her sigaraya başlayan kişi özentidir.

tabi nasıl başladınız sorusuna benim vereceğim cevap ise maalesef erkekliğe bok sürmeme çabamdır.. bok vardı sanki, bok sürdürtmeme çabasına girdim de bu boka başlayıp, bok gibi içmek zorunda kalmamdan mütevellit bok gibi para vermeme sebep oldu.. sadede gelirsek arkadaşlarla okuldan kaçtığımız bi ara bana uzatılan sigaraya bakmamın akabininde kızlara bakmam ve ’’ver bakayım anam bir tane’’ dememle başladım.. sonrasında ’’gelen baba gel helada sigara içiyoruz’’ teklifleri ve ’’çılgınız, heyecan arıyoruz gençliğine’’ kapılmam ise tamamıyla bir keş etmiştir beni.. orada iki götü boklu kıza hava atacam diye o sigarayı almasaydım, şimdi daha sağlıklı, yarına umutla bakan, tema vakfında aktif görevde bulunan, greenpeace de sürekli adı büyük puntalarla yazılan bir insan olmam içten bile değildi.

hayallerimi yıktı bu sigara lan ... tüm başarısızlıklarımın sorumlusudur kendisi.. bırakıyorum lan ben.
durum
kağıdın içine sarılmış, zehirli bir bitkiyi yakarak iyice zehirli hale getirdikten sonra içindeki binlerce zehirin olduğu, dumanı zavallı ciğerlerinize körükleyerek çekmek, ne kadar hoş, ne kadar vazgeçilmez değilmi?
peki bunun sonuçlarını düşünen ve hali hazırda yalanları da olanlar?
-hepimiz öleceğiz nede olsa(ama sen sürünerek bizse adam gibi)
-onsuz yaşayamam (yaşayan nasıl yaşıyor? o olmadan daha güzel bir hayatın olacak emin ol)
-yavaş, yavaş bırakacağım (geç bunu)
-ben seviyorum (peki o seni ve sevdiklerini ne kadar seviyor? unutma her aşk karşılıklıdır)
darth sidious
bırakmak için söz verdim sana, tutacaktım da. ömrümü kısaltan her dalında sucluluk duydum. şimdi daha derin ve daha isteyerek içiyorum. farkındayım, yavaş yavaş intihar ediyorum.
mitili
sigara oldurmez. sigaranin neden oldugu hastaliklar oldurur. yani sigaranin olume etkisi dolaylidir. boyle dusunursek, sigara olduruyorsa dunyadaki her sey oldurur. cunku yapilan her seyin olume dolayli yoldan etkisi vardir. sigara sadece yasam suresini kisaltir. kimde ne kadar kisalttigini da kimse bilemez. zararlidir. ama insanlar sigaradan daha zararlidir. baglayamadim di mi? evet.

sabah sabah oyle bisi dusundum ki aldigimiz nefesin zarar olduguna kanaat getirdim. artik bu saatlerde dusunmeyi birakiyorum.

(bkz: peace love and understanding)
mitili
bırakmak isteyince ve deneyince daha çok içme isteği uyandırıyor sigara. tesbih dediler çektik, sakız dediler çiğnedik, yine hayır yok yine yok. başlamadıysanız başlamayın sigaraya. uyarımı yapayım.
rdm
belki 10x10^10 kere karar verdim bırakmaya bu mereti. bi o kadar da denedim ama olmadı beceremedim.

sonra bir gün zyban isimli ilaça denk geldim internet sayesinde. bıraktırıyormuş falan. klasik hikayedir dedim. sonra fiyatına baktım 120 tl! "oha lan be o paraya kaç paket sigara alırım" diye düşündüm güldüm geçtim. sonra internette bu ilacı kullananların yorumlarını okudum, kullanan her 10 kişiden 8 i bıraktığını söylüyordu. hatta bırakanların bi çoğu günde 2 paketten fazla sigara kullanıyormuş.

lan? e ama çok pahalı. hadi aldım ya bırakamazsam? düşünceleri içindeyken allahın işiya, arkadaşın arkadaşı eczacı çıktı. sonra benimde arkadaşım oldu. herifte 1 kutu zyban varmış. promosyon diye vermiş şirket. ve iyi niyetli arkadaş bana 120 tl lik ilacı hediye etti. ve macera başladı.


ilacın kullanım şekli şöyle; ilaçla birlikte sigarada içmek zorundasın. ve ilacı 2 haftada bitirmen gerekiyor. başladım ben ilaca ilk gün bişey yok. aslanlar gibi içiyorum sigaramı. 2. gün 3. gün derken, lan baktım canım sigara içmek istemiyor. paket kuzu gibi cepte duruyor ama çıkarıp bi tane yakmak istemiyorum. içmeye çalışıyorum midem bulanıyor sigaradan! zorla içiyorum yani. sigaranın kokusunu duyunca sağda solda tiksiniyorum o derece.

sonra zyban ı bıraktım. keyif alarak sigara içmeye devam ettim.


anladım sigarayı bırakmak önce hakikaten istemekle oluyor. e ben istemiyormuşum ki bırakmayı. hatta zevk alıyomuşum sigaradan.

son olarak; yaşasın winston kahrolsun zyban!
anne niye benim pipim yok
beklemek kelimesi ile pek içli dışlı ürün. bekleme sırasında insanın beyin hücreleri hep bir ağızdan nikotin nikotin diye bağırmaya başlar. neyi beklediğinizden bağımsızdır bu. otobüs bekliyor olabilirsiniz, sınav saatini bekliyor olabilirsiniz, parliement sinema kuşağının başlamasını bekliyor olabilirsiniz , hiç farketmez. beklemek dendi mi el pakete gider.

sigarayı keşfedene içimden sövüp saydım izninizle. ben bırakacağım günü bekliyorum da.
kopal
içinde birçok zehir olmasına rağmen gecenin bir vakti yollara düşerek belli bir ücret karşılığı tedarik edilip vücuda emilen dumanı sağlayan, filtreli veya filtresiz tütün sarması.
kalimero
çoğunlukla içene yaren, içmeyene illet gibi görünen, ve yine çoğunlukla bırakılamayan, daha çok ara verilen illett.

yusuf hayaloğlu’nun dimağı ve ahmet kaya’nın sesinden bizlere ulaşan bir şarkının da şöyle bir bölümünün -lanet olsun. artik sigarayi günde üç pakete çikardim . olsun gözüm olsun. ne olacaksa olsun- de baş aktörüdür kendisi.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol