sevgiliyle yağmur altında yürümek

tarifi imkansiz bir huzur kaynagidir..ne yagmur i$ler o anda vucuda ne soguk.dunyada sadece iki ki$i vardir.ben ve o.eli avucuma minik bir islaklik birakir..adimlar yava$ atilir..sanki zaman gecmesin diye agir agir hareket edilir.yan gozle sevgilinin sacindan akan damlalar buyuk bir sevecenlikle izlenir.bo$ta olan el ile sevgilinin yanagina hafif bir temas saglanir ve yuzdeki sular bir mendil ile kurulanir.o esnada sevgili tebessum ederek bakar ve gozler birle$ir.o saniyeden sonra kelimelere hic gerek yoktur.baki$lar her $eyi zaten anlatmaktadir.seni seviyorum der sevgilinin gozu..seni seviyorum der sevgiliye bakan gozler.gozler sevi$ir.agir aksak adimlarla yola devam edilir.nereye gidildiginin o anda hic onemi yoktur.yeterki yurunebilecek bir yol olsun..kafidir..sanki gune$ acsa anin sihiri kacacak gibi gelir insana.sevgili candir.canandir.yagmur altinda huzur veren bir melek gibidir.sevgiliyle yagmur altinda yurumek ise cennete varan yolun ba$langici..

yurumenin sonucunda isinmak amaci ile bir cafeye gidilip cay icilir ki bu cennetten bir tapu alabilmek kadar onemli ve keyifli bir hadisedir.sonucta iki insanda birbirine yagmurun $iddeti kadar sirilsiklam bir $ekilde a$ik olarak donerler evlerine ve kulaklarda artik tek bir ses vardir.yagmur sularinda ki adim sesleri..

dunyanin en romantik eylemlerinden biri olsa gerek.el sevgilinin belinde, sikica kavranmi$ bir vaziyette ve vucutlar birle$ik..$emsiye yok.varsa bile acilmami$, bir elde sallanip duruyor..sirasinin gelmesini bekliyor ama o ak$am o sira hic gelmeyecek..fakat $emsiyenin bundan haberi yok..kisik sesle mirildanilan $arkilara kari$an yagmur damlalarinin sesi.sevgilinin islak yanagina konulan minik bir buse ve tatli a$k fisiltilari.daha guzel ne olabilir bu dunyada?

insana ayri bir haz verecegi herkesin malumudur.lakin bu durumun olusabilmesi icin gereken malzemeye sahip olamayanlar icin bu dusunce hayal alemine dalmanin ilk asamasidir.
los isik altinda bos bir sokakta,gecenin ilerlemis saatlerinde sadece ikinizin ayak sesleri yagmur siriltisina karsiyorsa...off off
olsada yurusek dedirten bir baslik vesselam.

sevgilim yanimdayken her zaman aklimda bulunan olay.

sevgiliyle beraber sirilsiklam islanmakla sonuclanmasi kacinilmaz hadise.
kiz tarafinin "ayy fonum bozulcaak berrkcaaann!" "off makyajim bozulduu!" vb. killiklar yapmasi muhtemeldir.

son derece gereksiz hadise kanimca. ben islandiktan sonra yanimda olmasini dileyecegim tek sey semsiyedir. ondanda hic haz etmem ya neyse.

yeni birliktelikler icin kacinilmaz bir firsattir, tek semsiye altinda sevgiliyle oldukca yakin bir temas kurulmasi muhtemeldir.

sevgilinin yagmurdan hoslanmamasi nedeniyle insanin icinde kalan olay.

sevgilinin kucuk sevimli elleri avucnuzdadir. yagmur yavas yavas icine islemeye baslamistir ama usumezsiniz cunku isitir icinizi o kucuk el. sokulur size sevgi dolu bakislarla. saclarinizdan suzulen damlalar yuzunuzden dudaklariniza, cenenize dogru iner. seni seviyorum demek icin cok guzel bir andir.

semsiyesiz yapilmali, deli gibi yagan bir yagmurun altinda olmalidir. kirpiklerden damlamalidir yagan yagmur, ve cok soguk olmalidir hava.
disarida olmak cesaret istemelidir.
benzemez o pembe kitap arkasi asiklarinin yurudugu pit pit dusen yagmura, eser savurur ruzgari olduresiye cikar karsina bulutlar.
ve cig gibi yurunur istanbul’un uzerine.

damlalar kirpiklerinin, saclarinin ucundan damlar o’nun. donup bakarsin. hic bu kadar masum gorunmemistir sana. hic bu kadar yogun hissetmemissindir elindeki elini. usumezsin. islanmazsin. parmak uclarin yanar.
zamani gelir, yagmur yagar istanbul’a, o’nu yaninda bulamazsin.
soguk ve ruzgarlidir hava. elele yurur sevgililer, sen gozlerini kacirirsin.
cok usursun.

ilık bir kış günü,
çisil çisil yağmur yağıyor bir taraftan
ne kadar da güzel bu yağmurun altında yürümek,
hasta olmaktan korkmadan
yürüyorum dakikalarca, iliklerime kadar ıslanıncaya değin
aklımda yağmura ait anılar ve sırılsıklam oluşum
hiç yağmuru düşünmeden nasıl misket oynardık çocukluğumuzda
ve gençliğimizde, sevgilinin eli avuçlarımızda,
nasıl uçardık mutluluktan
yağmur ırmak oluyor, süzülüyor tenimden aşağılara
yürüyorum aldırmadan
aklımda yağmura ait anılar ve sırılsıklam oluşum
ben beyaz bulutlarla gelen bu yağmura vurulmuşum
ne o çocukca yaşanan duygular, yuvarladığım misketler
ne de gençlik aşklarının verdiği heyecan, sevgilin eli
aslında mutluluk, yağmurun kendisinde besbelli
artık her yağmurda yürümek istiyorum
hiç hastalanmak gibi bir kaygı yok içimde
çok çok uzaklardasın,
mesafelerle tanımlanamayacak kadar uzak
bense yağmurla birlikte
yalnız seni hissetmek istiyorum
tenimde.

istanbula yağmur yağacakta sevgili o anda yanında olcakta sende romantizmin doruklarında bungee jumping yapacan.bu iş yatar hacı.

ili$ki alı$kanlıga dönü$tükçe, bu olayın bir romantizm olarakl görülme olasılıgı neredeyse sıfırlanır arkada$ım. dur hemen örneklendireyim;

eylül 2007

- aa hayatım bak yagmur çiseliyo ne güzel!
+ yapma yaa, ben nası eve gidicem $imdi...
- ya ne var yürücez $urdan $uraya.bi$e olmaz. hem yaz yagmuru bu.
+ tamam peki...
.
.
.
- hatırlıyor musun, sen izmirdeyken bir mesaj atmı$tım ben sana; yagmurda yürümekle alakalı.
+ hmm. eee?
- ne güzel bak nasip oldu i$te. böyle bir hava kolay kolay bulunmaz
+ ya evet canım.
karnım da acıktı benim yaa.. aa otobüsüm geçiyo benim hadi öptüm a$kım!


- allah beni cezalandırıyo... biliyorum ben...

romantizmden romatizmaya doğru geçiş evresidir.40’lı yaşlarda gününü görecektir bu sevgili.