arasıra içte oluşan o sikindirik yumru hissiyle uyanırsınız kötü bir güne, şu gün bitse de kurtulsam diye düşünürsünüz, ama daha çok vardır, öğlen bile olmamıştır..
sonra telefon çalar, gülümseyerek acele bir şekilde telefonu ararsınız, biliyorsunuz çünkü arayan o dur..kötü enerjinizi bir tarafa atıp, silkinerek, en içten şekilde canım diye açarsınız telefonu..canım der o da, ne güzel canım diyor dersiniz içinizden..telefonun şarjı bozuk olduğu için şarjın var mı der..evet dersiniz bol bol konuşabiliriz.-yüzyüze görüşülemeyen zamanlardır ve telefona talimsinizdir-
düşündüm ile başlayan lanet birkaç cümle kurar, gözleriniz kararır, çıt çıkaramazsınız, kalp atışları yükselir..ve susar o, cevap bekler normal olarak, diyebileceğiniz tek şey pekidir halbuki..peki dersiniz siz de..konuşma biter nihayetinde ve siz elde telefonla göt gibi kalakalırsınız oracıkta, bütün gün düşünürsünüz, hayal meyal söyledikleri canlanır kafanızda..ve işte o zaman kahretsin dersiniz, bunları söylemek için mi şarjın var mı diye sormuştu, kahretsin, keşke olmasaydı..
severek ayrılmak
bazen çok sevmek ama olmayacagını yürümeyecegini bilmektir...
misal;
çok kıskançtır sevgili, digerine huzur vermez, dinginle$mez bir türlü ili$kileri. ama çok tutku duyarlar birbirlerine, kökle$mi$ çok öncesine dayanan bir sevgi vardır ortada... ama taraflardan birinin sevgi göstermesi biçimi olarak kıskançlıgı seçip istemeden de olsa digerini kendinden uzakla$tırması severek ayrılıgı getirebilir.
"onu çok seviyorum ama huzur vermiyor bana, biliyorum ki sonu olmyacak. çok canım yanacak, ah içim aglıyor sanki.ne kadar zormu$ bu kararı vermek..."
severek ayrılmak diye bir $ey vardır evet, bir $eyler eksilmeden saygı varken ayrılmak yoluna gidenler olabilir. ha zaten onu göze alamayanlar, sevgi saygı tükeninceye kadar birbirlerine dayanırlar gerisinde de "hayatı zehir etti bana be of!" $eklinde serzeni$ler zuhura gelecektir... en güzeli; bir $eyler eksilmeden noktayı koymak, hayatınızda hep güzel hatırlayacagınız birine sahip olmak dü$üncesiyle gerçekle$en olaydır.
yalan falan degil karde$im, oluyor i$te...
misal;
çok kıskançtır sevgili, digerine huzur vermez, dinginle$mez bir türlü ili$kileri. ama çok tutku duyarlar birbirlerine, kökle$mi$ çok öncesine dayanan bir sevgi vardır ortada... ama taraflardan birinin sevgi göstermesi biçimi olarak kıskançlıgı seçip istemeden de olsa digerini kendinden uzakla$tırması severek ayrılıgı getirebilir.
"onu çok seviyorum ama huzur vermiyor bana, biliyorum ki sonu olmyacak. çok canım yanacak, ah içim aglıyor sanki.ne kadar zormu$ bu kararı vermek..."
severek ayrılmak diye bir $ey vardır evet, bir $eyler eksilmeden saygı varken ayrılmak yoluna gidenler olabilir. ha zaten onu göze alamayanlar, sevgi saygı tükeninceye kadar birbirlerine dayanırlar gerisinde de "hayatı zehir etti bana be of!" $eklinde serzeni$ler zuhura gelecektir... en güzeli; bir $eyler eksilmeden noktayı koymak, hayatınızda hep güzel hatırlayacagınız birine sahip olmak dü$üncesiyle gerçekle$en olaydır.
yalan falan degil karde$im, oluyor i$te...
ayrılmak zorunda kalırsınız işte,
hayat ikinize de farklı yollar çizmiştir...
çıkamazsınız dışına,
her gece birbirinizi düşüneceğinizi, telefonda sabahlayacağınızı, dinlediğiniz her şarkının yüreğinize demir tırmıklar batıracağını bile bile katlanırsınız bu lanet acıya...
hayat ikinize de farklı yollar çizmiştir...
çıkamazsınız dışına,
her gece birbirinizi düşüneceğinizi, telefonda sabahlayacağınızı, dinlediğiniz her şarkının yüreğinize demir tırmıklar batıracağını bile bile katlanırsınız bu lanet acıya...
bazen, insanların egolarının ilişkinin egosunun üzerine çıkması olayı.
gerçekten birbirini sevmeyi becerememiş iki insanın kocaman yalanından ibaret bir durumdur.
olabilitesi cok yuksek bir olaydir. ben yasayali daha 2 hafta bile olmadi 1 yillik cok ciddi bir iliskim bitti. burdan cikarmamiz gereken ders olmaz olmaz demeyin oluyor iste.
(bkz: severek ayrilanlar)
eğer ayrılmayı teklif eden sizseniz ve daha sonra bundan bin pişmanda olsanız dönemezsiniz içinizdeki sevginin farkına vardıgınızda size sadece üzünütler içinde yanmak kalır.
ayrılmayı talep eden tarafın da, bunu kabul eden diğer tarafın da mal olduğunun göstergesi olan bir durumdur nezdimde.
"nuh demek peygamber dememek", "pire icin yorgan yakmak" ve gurur ile ayrilmaz bir butun olan hadisedir. kimileri "cocukluk" yada "aptallik" olarak kabul etse de hala gururlu insanlar varliklarini bir inat ugruna veya sevgilinin agzindan cikan bir cumle yuzunden hic istemedikleri halde iliskilerini bitirerek surduruyorlar.
(bkz: severek ayrılalım)
birbirini sevdiğini zanneden iki insanın birbirinden kopmak için ürettikleri bahanedir.
bahaneden daha öte zorunlu kalma durumunda diğerlerinin kurabileceği en basit cümledir..ama bilinmez ne yaşanmıştır,anlatılmaz..belki ağlanır belki gülünür.
kim yaşadı ki o anları ne bilir ki..severek ayrılmak,ne kadar da koyarmış meğer..
kabul etmek bazen zordur işte severek ayrılmak aynen böyle bir durumdur..seviyorsan neden ayrılırsın ki?
bazı zamanlar sorulara yanıt alınamaz,işte o zaman bu zaman olsa gerek..
kim yaşadı ki o anları ne bilir ki..severek ayrılmak,ne kadar da koyarmış meğer..
kabul etmek bazen zordur işte severek ayrılmak aynen böyle bir durumdur..seviyorsan neden ayrılırsın ki?
bazı zamanlar sorulara yanıt alınamaz,işte o zaman bu zaman olsa gerek..
terkedilmekten çok koyduğunu düşünüyorum zira terkedilince biliyorsunuz ki sevdiğiniz ademkızı sizi sevmiyor ama severek ayrılındığında o da sizi seviyor ve mecburiyet var ,kesinlikle daha kötü.sakınınız bu durumdan,yazıktır size.
önünü görmeden hep geriye bakmaktır.
ayrıldığı kişiye daha büyük bir tutkuyla bağlanmasını sağlar insanın.son bir mektup yazıp gitmek gelir sevenin içinden.son bir mektup...ve ondan sonra sonsuzluk...hep aynı kişiyi sevebilme şansı gelecektir bu yaptığıyla.diğerlerinin ’’ayrıldılar hala onu düşünüyo,ne salak kız’’türü düşüncelerinden uzak,tamamen saf bir sevgi şansı doğacaktır insana.bir daha hiç ayrılmamak üzere bir hayalle birlikte yaşamak...en güzeli bu diye düşünülür.aslında düşündüklerinin ayrılmasıyla hiçbir ilgisi yoktur.sadece onu sevmeyi nasıl sürdülebilirim endişesi vardır o an akılda.sonra azalır bu sadece saçmalamakla kalır seven.ve sonra ayrıldık dişe düşünür ve bitirir her şeyi...
bitti...
bitti...
acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin
en gorkemli saatinde yildiz alacasinin
gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader
uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin
ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari
mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan
onu cok ariyorum onu cok ariyorum
heryerimde vucudumun agir yanik sizilari
bir yerlere yildirim dusuyorum
ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan
ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu
gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus
tedirgin gulumser
cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili
hic bir ani tek basina yasayamazlar
her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili
telasli karanlikta yumusak yarasalar
gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu
yildizlar inanilmiyacak bir irilikte
yansimalar tutmus butun sahili
cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var
oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil
cunku ayriliklar da sevdaya dahil
cunku ayrilanlar hala sevgili
yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik
hava agir toprak agir yaprak agir
su tozlari yagiyor ustumuze
ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir
eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani
karanlik coktu denize yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin
ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince
simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice
yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak
bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina
benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle
sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz
ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz
hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi
tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi
hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek askimiz
attila ilhan
en gorkemli saatinde yildiz alacasinin
gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader
uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin
ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari
mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan
onu cok ariyorum onu cok ariyorum
heryerimde vucudumun agir yanik sizilari
bir yerlere yildirim dusuyorum
ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan
ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu
gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus
tedirgin gulumser
cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili
hic bir ani tek basina yasayamazlar
her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili
telasli karanlikta yumusak yarasalar
gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu
yildizlar inanilmiyacak bir irilikte
yansimalar tutmus butun sahili
cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var
oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil
cunku ayriliklar da sevdaya dahil
cunku ayrilanlar hala sevgili
yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik
hava agir toprak agir yaprak agir
su tozlari yagiyor ustumuze
ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir
eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani
karanlik coktu denize yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin
ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince
simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice
yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak
bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina
benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle
sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz
ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz
hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi
tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi
hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek askimiz
attila ilhan
yanlışlıkla boşalmak gibi bir şey ya da kızgın kumlardan cehennem ateşlerine fırlayılmak ya da daha da beteri turşu suyunun üstüne ot içmek gibi olsa gerek.
acıdan başka bişey vermeyen olay...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?