sabah

2 /
fergadan
sıkıntıyla geçirilen bir gecenin ardından, duru bir gönülle merhaba denilen, acıların üstünü örten, kederi kovalayandır sabah. uyandığında belki hayata yeniden "merhaba" deme şansı verilir sana. insanlara bir başka bakmak isteyeceksin belki bu gün. hiç selam vermediğin karşı kapıdaki yaşlı teyzeye bir sıkıntısının olup olmadığını soracaksın. sokakta cıvıldaşıp oynayan çocukların oyunlarına eşlik edeceksin. işyerinde herkes şaşıracak haline. acaba taş mı düştü kafasına? diye. dün ne yaşanmış olursa olsun, sabah olduğunda o dünde kalmalı. açtığımız yeni sayfanın niye habire arkasına bakmaya çalışırız ki? yarının getirecekleri dünün götürdüklerinden daha çok merakta bırakmalı bizleri. bilmiyorsun çünkü hayat menüsünde hangi yemeklerin olduğunu. sabah, yeni umutların kapısıdır. sabah, bir başlangıcın fatihasıdır.
benduruyorumsebagitti
çalık grubunun %75, katar merkezli medya kuruluşu al wasaeel international media co.’nun %25 ortak olduğu turkuvaz radyo televizyon gazetecilik ve yayıncılık a ş ’ye devir işlemleri bugün itibariyle başlamıştır. ancak, gazetenin künyesinde şirket ve ya şahıs olarak bir değişiklik yoktu bugün.

1.1 milyar dolarlık ödemenin, 750 milyon doları vakıfbank ve halkbank’tan alınan krediyle ödenmiş. 500 milyon dolarlık kısmı ise katarlı ortak tarafından karşılanmış. ahmet çalık 50 milyon dolar koymuş oluyor bu hesaba göre.

hayırlı uğurlu olsun. züğürtlerin çenesi de düştü gene.

benduruyorumsebagitti
hala suların durulmadığı gazete.

engin ardıç-hıncal uluç tartışmaları bitti neredeyse de emre aköz-hıncal uluç atışmaları, emre aköz tarafından devam ediyor. ara ara yapılan dokundurmalar, göndermeler bugün yine bütün köşeyi işgal etmiş. bir de ergun babahan’a hatta patron ahmet çalık’a kadar ucu gidebilecek bir "zevk meselesi" olayı var.

haşmet babaoğlu "hoş bulduk, hoş gördük" dedi ama babaoğlu’ne yer açmak için(?) sayfası değiştirilen nazlı ılıcak birkaç gündür yazmıyor. ve belki de yazmayacak artık. bazılarına göre bunun nedeni deniz feneri-başbakan-dişli eleştirileri...

huuuu ergun babahan! eline kızılcık sopasımı alırsın, bir yemekmi verirsin, şiirmi okursun ne yapacaksan yap artık be kardeşim. her gün o ona laf sokar, şu berikine bilmem ne... herşeyin bir sınırı olmalı değil mi?
bazen, yen içinde kalsın!
elma sekeriiii
türkiye’nin tirajı en yüksek gazetelerinden biridir. özellikle de son reklam kampanyası cok iyidir...


"biz bir degiliz ama biriz. biz herkesin(alevi $afi kürt türk ermeni rum laz musevi) gazetesiyiz, türkiye’nin..."
angelus
şu an fark ettim ki günün hiç sevmediğim bir zaman dilimiymiş kendisi. akşam sanki daha güzel, veya akşamüstü.
zipirinsan
eğer erkek olsaymışım, bizimkilerin bana koyacağı isimmiş. iyi ki erkek olmamışım diye şükrettiriyor. zira soyadımla birlikte çok ilginç bir kombinasyon oluştururdu.
yeginoglu
bir zamanlar çok takip edilen ve doğan grubu kartelini beslemek istemeyenlerin alternatif gazetesi iken bugün akp’nin yayın organına dönüşen gazete. şimdi kim tutar ciner grubunu?

işte burada sormak lazım hazreti tayyip’e... sahi başbakan sen doğan medya’ya yıllar yılı niye salladıydın? başka dığaları kayırdığı için di mi?

zurna gene zırt dedi galiba.

mariomusunsen
hangi mevsim olursa olsun, sabahın en güzel anı saat 5 ile 7 arasıdır. yeni başlangıçları, yeni umutları temsil eder.
ayrıca yıllardır özlem duyduğum gün dilimidir. sabah erken kalkacak, kahvaltımı edecektim ve sonra belki kısa bir yürüyüş yapacaktım. fakat yıllardan sonra sonunda başardım sözlük. bugünü miladım ilan ediyorum. artık günler benim için daha aydınlık, geleceğimin yolu açık.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol