pazar günü vazgeçilmezleri

calisan / okuyan bireylerin tum haftanin yorgunlugundan sonra pazar gunleri evde yada disarida gecirdigi zamanlarda mutlaka duzenli olarak yaptiklari keyif veren durumlardir.

(bkz: turk kahvesi)

(bkz: pazar kahvaltısı)

en vaz geçilmez noktasi;pazartesi sendromunun stresini bir gün önce -yani bu günde- yaşamaktir..geçilmez bir vazdir bu.evet.

akşama kadar pijamalarla miskin miskin oturmak, battaniye altında kanepede televizyon seyretmek.

gevrekle yapılan aile kahvaltısı

ak$ama kadar malak gibi yatmak,kalkmak,yeniden yatmak,kalkmak,yeniden yatmak.

(bkz: sebepsiz yere mutlu olmak)

(bkz: ödev yapmamak)

(bkz: cnbc-e)

bir zamanlar mustafa yolasan ile;

pazar 88
pazar 89
pazar 90
pazar 91
pazar 92 *

(bkz: ütü yapmak)

ayrıca (bkz: utulenmis temiz camasir kokulu pazar gunleri)

kafanın arkasında ayçiçeği gibi açılmış bir saç , aynada şişmiş bir yansıma, göz bebeklerinin bir sağa bir sola kaymasıyla birlikte "bugün ne yapsam acaba?" efekti ve hiç bir şey yapmama.

tavan yapan aile kavgaları
geç kalkma ümidi ile uyuyup sabahın 7sinde kalkma
gün boyu tv’de izleyecek bi program bulamama
sıkıntıdan durmadan bir şeyler yeme
mutlu aile tablosu sergileme çabası
ve dahaa nice umutsuz vaka durumları :=)

kesinlikle kızarmış ekmek kokusuyla uyanılmış bir pazar kahvaltısı...

(bkz: sucuk)

(bkz: uyumak)

12 ye 1 e kadar yatıp kalktıktan sonra guzel bir kahvaltı edip dısarı cıkıp arkadaslarınla buluşmak..

bizimkiler dizisi, ardından banyo yapmak.

bir kaç dizinin tekrarlanan bölümlerini izlemek.

sucuklu yumurta ve kanepeye uzanmış bişiler okurken müzik dinlemek.