çocukken dahi, erismek için kendinizce tedbirler alirsiniz.
misal, yasitlariniz kollarindaki saat ile hava atarken, siz saat takmayi dahi düsünmezsiniz. çunkü daha önce takmissiniz ve yemege geç kalmanin mazeretinin yok olduguna sahit olmussunuzdur. haliyle bir daha takmazsiniz... eve gelince hava aydinlikti saatin kaç oldugunu bilmiyordum diye bir seyler derseniz, o kadar sorun olmaz.
ve yine, kendi baginizda, bahçenizde, parkinizda oynamazsiniz. çünkü evdekiler sizi kolaylikla yemege veya her hangi bir sebeple çagirabilirler. bu yüzden disarda rahatça oynamak için bir-iki sokak öteye gidersiniz. çagrilma korkusunu yasamadan oynarsiniz. o kadar önemliyse zaten sokaga çikip sizi arayacaklardir.
disarda oynamayi ve kosmayi zorlastirabilecek her seyi giymemeye çalisir, zorla giydirildikten sonra ise ilk firsatta bir kenara çikarirsiniz. ceket ve atkilar oynamak isteyen çocugun en büyük düsmanlarindandir.
evden hiçbir oyun araci getirmemeye dikkat ederseniz. çünkü daha önce oyuncagin, oyuncagi olmussunuzdur. oyuncagi yitirme veya basina bir sey getirme korkusu gönlünüzce ve zihnen rahatça oynamaniza mani olmaktadir. elbette unuttugunuz vakitler olur, hemde çok olur ama çogu zaman o vakit getirdiginiz oyuncak gözden kaybolmustur.
baskalarinin, anne ve baba, degilde, sizin istediginiz saatte yatmak için her türlü yolu denersiniz. karniniz acikir mesela. tuvalete gidersiniz, su içmeye kalkarsiniz, uyku tutmadi der bir köseye oturmaya çalisirsiniz. gönlünüz olana kadar bu devam eder.
okuldan sonra eve bir ugrar, hava kararmaya baslayana kadar, ugramamaya çalisirsiniz. ekmek almakmis, bakkala gitmekmis ugrasmak istemezsiniz ama anneler çogu zaman buna benzer rica görünümlü emirleri okuldan gelir gelmez söylerler. bundan kaçis mümkün olmayabilir.
gariptir özgürlük...
hülyasi bebekken baslar...
gürültüsü, patirtisi yapilir...
ugruna savasilir...
ama kimse tam özgür olamaz...
olmamalidir da zaten...
garip olan da budur iste...
özgürlük
sahip olduklarimizi azaltarak daha fazlasına sahip olacağımız şey.
janis joplin in özgürlük tanımı: "freedoms just another word, for nothing left to lose." türkçesi, "özgürlük, kaybedecek bir şey olmamasıdır" gibi bir anlama sahiptir.
(bkz: me and bobby mcgee).
(bkz: me and bobby mcgee).
insanın yaşayabileceği en güzel şey.
bu konuda en büyük sözlerden biri rage against the machinein konser afişinde yazmaktadır.altta amerikayı temsil eden özgürlük heykeli vardır ve üstte şu yazmaktadır:dont let them make you fell free.
insanın kendisidir...
sözlüklerlede mi lan. götün yiyosa sahaya çıkıcan hacı. çıkıcan yapıcan eylemini anarşizmini ya da kelebeklerini uçurucan... nasıl bir özgürlük istiyosan sokakta yapıcan... ekşi sözlük özgür bir ortamsa ben öyle ortamın... anlamıyorum ya niye özgürlük internette konuşuluyo ki aga? bu sanal hapishanenin nesi özgür lan? ne kadar özgür olabilirsin olm? deli mi sikti? bende özgürüm o zaman...
kelime anlami "ne yaparsam yapayim kimse bana kari$amaz" olarak mi anla$iliyor bilemiyorum.
konu sozluklerse sozluklerden bahsedeyim.
o cok ozgurlukcu ek$i sozluk olsun hatta ilk ornegim.
muslumansin misal, bir yahudi senin peygamberine diledigince laf edebiliyor ama kimse sesini cikartamiyor.
bu mu ozgurluk?
laiksin ve mustafa kemal ataturk en onem verdigin insanlar arasinda ba$ sirada yer aliyor lakin antilaik birisi kalkip neredeyse senin kutsalin sayilan mustafa kemal ataturke diledigini soyleyebiliyor.
bu mu ozgurluk?
tam tersini du$unelim.
yahudisin ama bir musluman gelip agzina sicabiliyor uluorta yerde, kimse kilini kipirdatamiyor, ozgurlu bu mu?
antilaiksin ama bir kemalist gelip sana turlu hakaretler edebiliyor kilifina uydurup. buyur buradan yak ozgurlugu?
yok arkada$im;
ozgurluk dedigin zaman benim ozgurlugume temas etmeyecek bir tutum icerisinde olacaksin, o zaman ozgurluk olur ismi i$te. diger turlusu paraya kar$i pe$ke$ cekmekten ote gitmez.
eger sen ozgurlugu gotunden anlamaya devam edeceksen zaten yerin burasi degilmi$ i$te, ek$i sozluk 100 bininci siradan seni yazar adayi yapmaya hazir bekliyor orada. e bunun incisi var uludagi var itusu var, ne diye halen burada kendi dizayniniz olan ozgurluk kriterlerini aramaya cali$iyorsunuz ki, buranin sistemi o $ekilde i$lemiyor i$te anlasaniza bunu.
konu sozluklerse sozluklerden bahsedeyim.
o cok ozgurlukcu ek$i sozluk olsun hatta ilk ornegim.
muslumansin misal, bir yahudi senin peygamberine diledigince laf edebiliyor ama kimse sesini cikartamiyor.
bu mu ozgurluk?
laiksin ve mustafa kemal ataturk en onem verdigin insanlar arasinda ba$ sirada yer aliyor lakin antilaik birisi kalkip neredeyse senin kutsalin sayilan mustafa kemal ataturke diledigini soyleyebiliyor.
bu mu ozgurluk?
tam tersini du$unelim.
yahudisin ama bir musluman gelip agzina sicabiliyor uluorta yerde, kimse kilini kipirdatamiyor, ozgurlu bu mu?
antilaiksin ama bir kemalist gelip sana turlu hakaretler edebiliyor kilifina uydurup. buyur buradan yak ozgurlugu?
yok arkada$im;
ozgurluk dedigin zaman benim ozgurlugume temas etmeyecek bir tutum icerisinde olacaksin, o zaman ozgurluk olur ismi i$te. diger turlusu paraya kar$i pe$ke$ cekmekten ote gitmez.
eger sen ozgurlugu gotunden anlamaya devam edeceksen zaten yerin burasi degilmi$ i$te, ek$i sozluk 100 bininci siradan seni yazar adayi yapmaya hazir bekliyor orada. e bunun incisi var uludagi var itusu var, ne diye halen burada kendi dizayniniz olan ozgurluk kriterlerini aramaya cali$iyorsunuz ki, buranin sistemi o $ekilde i$lemiyor i$te anlasaniza bunu.
bu kavram topluma o kadar "tu kaka" olarak benimsetilmiş ki, biraz "fazla" geldiğinde hemen otokontrol devreye giriyor. alışamamışsınız, öğrenememişsiniz. öğrenin, benimseyin.
sınırları iyi çizilmediği takdirde sıkıntı yaratır tatsızlık yaratır. sınırsız özgürlük diye birşey yoktur, özgürlüler bir başkasının özgürlüğü ile sınırlıdır.
bugün kızımla apartmanımızın arkasında küçük bir alan var oraya gittik. fitbol oynadık..
biz evimizde karantina, marantina gibi kelimeleri kullanmıyoruz ama yeterli olmuyor. şimdilik "çocukların markete gitmesine izin vermiyorlar" diyoruz. ama bu salak zamanlardan ne kadar etkilenmemesine çalışırsak çalışalım etkileniyor. üç yaşında çocuk "gizli gizli bahçeye gitmek" filan diyor.
her neyse, top oynarken etraftaki apartmanlardan işgüzar bir köle telefonu kapıp efendilerini arar mı diye çok stres yaptım.
"alo... burada çok kötü bir adamla küçük bir çocuk var. hebimize hastalık şeetcekler.. nolur gelin tutuklayın, coplayın, ceza verin"... köle konuşması işte.. ancak bu kadar taklit edebiliyorum.
mutlu son. bir saat sonra sorunsuz eve geldik. bir de mavi renkli taş bulduk.. dezenfekte etmeden elimize aldık cebimize koyduk. kendi çocukluğumu düşündüm, yüzümüz gözümüz çamur içinde hava kararana kadar oynardık be biz. ne güzel günlermiş.
sadede geliyorum siz sakın bir manyaklık yapmayın. bırakın çocuklar özgürce yaşasın.
biz evimizde karantina, marantina gibi kelimeleri kullanmıyoruz ama yeterli olmuyor. şimdilik "çocukların markete gitmesine izin vermiyorlar" diyoruz. ama bu salak zamanlardan ne kadar etkilenmemesine çalışırsak çalışalım etkileniyor. üç yaşında çocuk "gizli gizli bahçeye gitmek" filan diyor.
her neyse, top oynarken etraftaki apartmanlardan işgüzar bir köle telefonu kapıp efendilerini arar mı diye çok stres yaptım.
"alo... burada çok kötü bir adamla küçük bir çocuk var. hebimize hastalık şeetcekler.. nolur gelin tutuklayın, coplayın, ceza verin"... köle konuşması işte.. ancak bu kadar taklit edebiliyorum.
mutlu son. bir saat sonra sorunsuz eve geldik. bir de mavi renkli taş bulduk.. dezenfekte etmeden elimize aldık cebimize koyduk. kendi çocukluğumu düşündüm, yüzümüz gözümüz çamur içinde hava kararana kadar oynardık be biz. ne güzel günlermiş.
sadede geliyorum siz sakın bir manyaklık yapmayın. bırakın çocuklar özgürce yaşasın.
dilediğinde tüm sınırları anlamsızlaştırabilen bir sahibe "kul" olmaktır..
vitrinde kıyafetler var alıp giyebilirsin..kızma bana kardeşim, ihtiyaçlarını karşılayacak ortamı sağlamıyorsam sana özgür olman içindir..eski püskü bul buluştur giy işte; ne kirlenmesini nede daha fazla yırtılmasını dert edersin..hatta iyisimi hiç giyme 1960ların alman plajlarındaki gibi çırılçıplak özgür ol kardeşim!özgürsün kardeşimm, daha ne istiyorsun?mesela ülken içerisinde hemen hemen heryere gidebilirsin.müzelere girebilirsin-giriş ücretleri biraz fazla ama alacağın özgürlüğün yanında hiçbirşey bu-, yani biraz bakımsız ki bu da onlara mistik bi hava vermek için, altarında pek açıklama yok eserlerin ancak bunların hepsi senin düşünceni etkilemeyip tamamen özgür kanı getirmen için.ögürsün bak cidden!tamam benzin çok pahalı diyorsun ama arabanın içine hapsolma diye be kardeşim! dağ bayır yürüyerek git delik ayakkabının içine özgür hava dolsun.şansın yaver giderde bir mayına falan basarsan kuş gibi özgür olup uçabilirsin.sana yanlış gelen bir şeyi dile getirmekte özgürsün hani demokraside fikirler değil icraatlar yargılanır ya..düşün kendi kendine kitap falan yazma o bir icraattir..konuşma provakasyondur!müzik yapma şeytanın işidir..vergileri abartıyoruz , sana senin için neyin iyi olduğunu söylemek için değil bu ha-alkol,sigara içmekten keyif alıyorsan, düşen hayat standartını(wtf), performansını ve yitip giden sağlığını dert etmemekte özgürsün ama çağımızın koşulları işte kolay elde edince keyif almazsın diye kısıtlıyoruz işte..inan bizde sağlığını düşünmüyoruz bak %14 lük kar artışı için gıda maddelerinin ta amına koyuyorlar bizde destek fonu açıyoruz..maksat sen daha fazla ye..özgür özgür ye ..sağlık sigortalarını körlere yazdırıyoruz ki belirli bikaç ilaca bağımllı olarak değil özgürce yaşa..hayatına son verme özgürlüğünde var ama gözünü seveyim iyi araştırıp yap bu işi yoksa es kaza kurtarır hastaneye yatırısak seni güzel bi fatura bekliyor olucak seni..mesela bayanlarda özgür şekilde giyinebilirler;kendilerini nasıl iyi hissediyorlarsa o şekilde giyinsinler tabi ki.aldırmayın siz vay aq orospusu,delik le bu yorumlarına bunlar inanın özgürlüğünüzü hatırlatmak için yapılıyor.uzun saç seven erkekler,uzatın kardeşim.işe falan almazlar sizi özgür özgür gezersiniz işte.eşcinsel kardeşlerim inanın sizi dışladığımız falan yok , tabiki içinizden nasıl gelirse öyle yaşayacaksınız.gazetelerde falan skandal olarak çıkmasına aldırmayın bunlar aslında bak o da eşcinselmiş demekki kimliğimiz gizlemeye gerek yok diye düşünülsün diye yapılıyor.renk veriyorsan bizim suçumuz ne? selamın aleyküm yerine merhaba yı seçiyorsan banane? belki yerine olabiliri seçiyorsan banane?!öyle bi özgürsün ki reklam firmaları istedikleri kadar bilinçaltına oynasınlar etkileyemezler seni!öyle bi özgürsünki kardeşim aşık bile olabilirsin..dertten tasadan tadını çıkaramıyorsan bana ne...tamam dağıtmayalım..ev m alamıyorsun?ulan daha ne istiyorsun kiradan güzel biirşey varmı? uğraşmıyacaksın vergiyle falan biraz orada biraz burada takılacaksın işte..evde hayvan besleme özgürlüğünde var ama yan komşunun horultusundan daha bile az ses çıkarırsa köpeğin boku yedin.milletin uyku özgürlüğünü tehdit edemezsin..hem sal hayvanı sokağa özgür özgür koşsun işte..tekma falan yesin ne bileyim araba çarpsın ki veterinerlerde para kazansın..yani çok pis özgürüz....neydi o söz "kimsa özgür olduğunu sanan birinden daha iyi köle olamaz"
bütün umudunu kaybetmektir özgürlük.
karar verme yetkimiz ve acılarımızın sahibi.
sapıtmak ile karıştırılan insanın en aciz hali...
(bkz: kayıp özgürlük)
(bkz: basın özgürlüğü)
özgürlük herkesin her şeyi eleştirebilmesi demektir.
bu, saygı çercevesinde oldukça kimseyi, enazından herhangi bir komplekse sahip olmayan, inançlarını saglam temellere dayandıran ve bu nedenle her eleştiriye verecek bir cevabı olan kimseyi sıkıntıya sokmaz.
karşılıklı iletişimde saygı sınırları aşılıyorsa eşşek kadar olmuş insanlar bunu kendi aralarında çözebilirler, çözemiyorlarsa karşılıklı iletişimi keserler.
yazdıklarını okumazlar, baksalar da görmezler.
hayatın her alanında başımızda bir çoban yok.
modların sözlükten entry silmesi, insanların beyinlerinden fikirlerini silmek demek değildir.
bugün burada ya da ekşide birilerinin entryleri silinse de, kişilerin düşünceleri değişmeyecektir. ama yazma ve ifade etme hakkım varsa adam derdini sakin sakin anlatır, yazma ve ifade etme hakkı elinden alınırsa "bağırır"
kaç desibelde bağırır kim bilir.
bu, saygı çercevesinde oldukça kimseyi, enazından herhangi bir komplekse sahip olmayan, inançlarını saglam temellere dayandıran ve bu nedenle her eleştiriye verecek bir cevabı olan kimseyi sıkıntıya sokmaz.
karşılıklı iletişimde saygı sınırları aşılıyorsa eşşek kadar olmuş insanlar bunu kendi aralarında çözebilirler, çözemiyorlarsa karşılıklı iletişimi keserler.
yazdıklarını okumazlar, baksalar da görmezler.
hayatın her alanında başımızda bir çoban yok.
modların sözlükten entry silmesi, insanların beyinlerinden fikirlerini silmek demek değildir.
bugün burada ya da ekşide birilerinin entryleri silinse de, kişilerin düşünceleri değişmeyecektir. ama yazma ve ifade etme hakkım varsa adam derdini sakin sakin anlatır, yazma ve ifade etme hakkı elinden alınırsa "bağırır"
kaç desibelde bağırır kim bilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?