nys

3 /
zotac
#1022189

n eden benim üstüme attın ki sen kendini ele verdin
y azdıklarını teyit ettim sadece, kendin bana koz verdin
s öyle şimdi yazan mı suçlu altını çizen mi ki böyle celallendin.

nys
sabah uyku sersemi şeklinde işe gelmek için kendisini sokaklara atmış, 1 saate yakın olan yolculuğunda uyanamamış ve iş yerine gelmeyi başarmıştır. masassına oturur oturmaz bilgi sözlük sayfasını açmış ve murtaza başlığı ile karşılaşmıştır.. ’’ aaaa en sevdiğim kitaplardan biridir bu’’ diyerekten kan ter içinde hemen entry girmiştir. hatası çocukluğunda yaptığı hatayla aynıdır. yaşar kemal ve orhan kemal isimli yazarlarımızın isimlerini karıştırmak.. bununla kalmayıp kitaplarınıda karıştırmıştır. o saniye houston butonunda ışık yanmış, tıkladığında sevgili arkadaşının ’’da de eklerini yanlış yazıyorsun yaaa’’ diye bağırdığını görmüştür. o saniye ondan daha önemli olan şeyi farketmiş ve arkadaşına bildirmiştir. arkadaşı gaddar ve hain biri çıkmış sürekli yaptığı yanlışı kendisine hatırlatmaya başlamıştır.

(bkz: bilgisözlükden bilgiç manzaraları)
biskuvit
#1022496

allah yaşatmasın ama kendisi bunun acısını yaşasaydı aynı şekilde insancıl olabilir miydi? aynı şekile onlar da insan diyebilir miydi bilemiyorum. bana sorarsan diyemezdi, demezdi.
zotac
#1022496
ufak bir ayrıntıyı atlayan yazarımız, canımızdır. şöyleki;

"insani duygular insanlık barındıranlara karşı beslenir".

tamamlayan edit: mesela sen hiç, sinsice sokan bir yılana, "aay canım yaa ne kadar güzel soktun beni, hadi bırakim de gel bi daha sok" diyen hümanist gördün mü? ben görmedim, neden? çünkü hümanistin karşısındaki insan değil.

gözlerinden öpüyorum.
nys
#1022499
#1022500

hala burada insani değerlerden bahsediyorsa yazar, hemde bir ölü değil, bir kaç ölü gömdükten sonra bahsedebiliyorsa eğer tek kelime etme hakkınız yoktur.. kan dökmek çözüm değildir. şu aşiret davalarını anımsar oldum bu ara tekrardan.
bitlibit
engelleme tuşu filan varsa eger kendisini engellemek istiyorum. takıntılı mıdır nedir bilmiyorum ama beni obsesif hallerde rahatsız etmeye başladığı kesin.
zotac
aşağıda kendi yazısından bir kesit olan canımız ciğerimiz, sevdiceğimizdir kendisi.
işte biz günlerce bangır bangır bağırıp da, pkk ya lanet okurken, onların ölüsü leştir ve leş olarak kalacak derken, hani siz bizlere hümanizmcilik oynuyordunuz ya evcilik oynar gibi, hani biz pkk ölümlerinin sayısından tatmin olmadığımızı söylerken sizler, "aa yapmayın yaa onlar da insaaan" diyordunuz ya,hani şimdi aşağıdaki yazına takıldım ben, tamam anlıyorum bizler pkk ölümlerine sevinirken, faşist olduk, ırkçı olduk vs. vs. sizler onlar da insan ölmesin derken hep hümanist oldunuz. ama şimdi sormazlar mı adama, aşağıdaki cümle için, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye?

#1023445

"eğer bu savaş sosyalizm için yapılan bir savaş olsaydı, öncelikle sosyalist bir devrim için olsaydı toplumsal bir değişim olacağından dolayı bunu mantıklı bulur, ölümler yeni doğumlara gebe kalacak diye mutluluk çığlıklarıyla beraber savaşın en ön kısmında seve seve yer alırdım. ama ne yazik ki bu ölümler büyük bir değişimi getirmeyecek".

yani ben burdan anlıyorum ki, ölümler işinize gelirse, en önde yer alırsınız, değilse hümanist olursunuz?

yani ölümler olmasın derken aslında, bizim için faydalı ise ölsünler, yok değilse ölmesinler yazık mı?

independence
bu bir savaş her iki taraftan da ölenler olur ba$liginda yazdiklarindan sonra, msn de kendisi ile "sava$" tanimi ile alakali minik bir tarti$maya girdik ve tarti$manin sonu kendisinin $u cumleleri ile gercekle$ti.

not: once ben "bahsedilenin sava$ olmadigini ic sava$ bile olmadigini zira ic sava$ta da amacin iktidari devirmek ve ulke yonetimini ele gecirmek oldugunu, oysa pkk’nin boyle bile bir amaci olmadigini soyledim."

+ ic sava$ harbiden ulkeler arasinda olur i$te. sava$ bunun daha kapsamlisidir.

ic sava$ in ulkeler arasinda oldugunu, sava$in ise bunun daha geni$ kapsamlisi oldugunu soyledigi anda ben sustum zaten, konu$madim daha.
mesudiye
bugün berivanlar berivan olarak dağlarda süt sağamıyor, berivan dediğinde bir kürt kızına nüfus memuru berivanı geçmiyor kayda. berfinler kar üstünde açmadan eziliyor. olağanüstü hal bölge valileri mutlu bir şekilde sırıtırken, berfinin payına gözyaşı düşüyor.

uğur on iki yaşında on üç kurşunla can veriyor, ceylan odun toplarken kafasına havan topu düşüyor. mizgin sekiz yaşında, rozerin on üç yaşında, enes ise henüz altı yaşında düşüyor toprağa bir kurşunla. “kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılır” diyen devlet görevlilerinin olduğu bir ülkede kürt çocukları için gereği geciktirilmeden yapılıyor.

bizler hiçbir çocuğun yatağı çamurlu asker postalıyla kirletilmesin derken, çocuklar düşüyor teker teker toprağın kara bağrına cansız bedenleriyle.

vuruluyoruz dağların kuytuluk bir boğazında, vakitlerden bir sabah namazında, vuruluyoruz, hiç sorgusuz, yargısız...

korkuyorum bir kürt çocuğunun başına gelen benim de başıma gelir mi diye. bu yüzden 13 basamaklı merdivenden ağır ağır iniyorum düşmemek için. mesudiyeli mesutun dayanılmaz yalnızlığını yaşıyorum.

ne kadar dikkat etsem de, linç kültürünün piyonları buluyor insanı. işte böyle bir linçle karşı karşıya iken tanıyorum seni.

umudumu yitirmişken bir mesaj kendime getiriyor beni. aslında o kadar da yalnız olmadığımı hissediyorum. özlem duyduğum vicdanı buluyorum o mesajda. o mesajda ben seni tanıyorum.

sıradan bir sözlük macerasına anlam katıyorsun. tavsiyene uyuyorum şutlanmıyorum sözlükten, çünkü seninle iletişim halinde olmak bu topraklara dair umudumu güçlendiriyor.

senden üslup dersi alıyorum adeta, haklıyken haksız duruma nasıl düşülmeyeceğini öğreniyorum, sen fark etmeden senin yazdıklarını inceleyerek.

eğer geliyorsam bu sözlüğe ara sıra, buna neden olan iki kişi var hiç görmeden dost dediğim kendimce. işte bunlardan biri sensin, diğerini de biliyorsun zaten.

uzun lafın kısası iyi ki varsın, benim için en güzeli de iyi ki varlığından haberdarım.

seni baharmışsın gibi düşünüyorum,
seni diyarbekir gibi seviyorum…
mudo
adminimizin yanlışı yoksa; ben de tebrik ediyorum kendisini.
sağlıkla, sıhhatle, mutluluk dolu, onurlu bir yaşam diliyorum kendisine.
en son 2,5 gün önce entry girmiş olduğu halde, ne zamandır yokluğuna dem vurulmuş ayrıca.
"ne belaya çattık lan." dedim kendi kendime şimdi.
hiç aksatmamak lazım demek, yoksa mazallah...
an itibarı ile 2,5 günlük yokluğunu, şifresini unuttuğuna da bağlamıyorum ben.
#1030628
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol