müzik

2 /
quantitatif
erkan oğur’un televizyondaki bir programda müzik hakkında şöyle bir konuşması vardır:elinde küçük bir saz vardır.telsiz,perdesiz kendi söylemiğle yarım yamalaktır.müzikle ilişkisini bu saz gibi sessiz olarak yorumlamaktadır.yaptığı müziği ise yaşamak ve para kazanmak için olduğunu belirttir.artık müziğin yapılmadığını,değiştiğini vurgular.ve kendisinin müzik yapmadığını söyler.
alchoburn
yaşama sebebim...kulağımdan kalbime,oradan tüm hücerelerime geçen yaratı.

ahenki ile benliğimi saran,beni benden alan düzen.

geceleri korkumu yenmemi, aşka dair duygularımı görmemi, gücüm tükendiğine beni teşvik etmesini bilen yegane dostum.

her kaybettiğimde dinleyip ağladığım,her yeni güne başlarken dinleyerek uyandığım şey.
karall
hem bilim hem de sanat olma özelligine sahip yegane disiplin olan müzik, biz pek farkina varamasakta aramizda konustugumuz dilimiz haricinde de kullandigimiz , gecmisten günümüze köprüler kurup gecmisimiz , kültürümüz ve en sade sekliyle bizim hakkimizda, duyabilecek nezih kulaklara sahip zümreye, kulaga hitap eden bir sölen esliginde istenileni sunabilecek ve icten ice bizi anlatabilecek, kulaktan yürege intikal eden farkli bir dildir…
ve bizim icin maddeden cok manayi temsil eden bu sanatin ( ya da bilimin ) tanimi herkese göre farklidir. kimine göre seslerin veya sessizligin notalarla uyum icerisinde bir zaman sürecinde düzenlenmis hali olarak tasvir edilsede müzik, kimine göre de matematigin edebiyatla dansi, bir uyum ilmi veyahut hayatin ta kendisidir.
atlantis
kendini kaybediş/buluş, sığınak, sessiz kalmak istenildiğinde söz yerine koyuş, hisleri ifade ediş, öfke, sevinç, hüzün, hayat...
angelus
kimi bireyler vardır ki "beğendiğim her türlü müziği dinlerim" der. o bireylerdir ki henüz daha karakteri yerine oturmamış, kimlik bunalımı yaşayan, ne istediğini bilmeyen, bunu da bu tür söylemler ile meşru bir zemine yaymak isteyen kişilerdir nezdimde.
atacamadesert
pop hafif bir öpüşme ile kulağınızı okşarken, blues içinizdeki erotizmi uyandırmaya birebirdir. latin ezgileri kırmızı dekolte elbisesi ile umarsızca kucağınızda dans ederken, caz ani bir piyano sesi ile elinizden sıyrılıp soluğu sahnede alabilir. alaturka açıkta bıraktığı göbeğine ve ritme göre çalkalanan kalçalarına sizi kitlerken, arabesk damarlarınızdan içeri süzülüp sizi içmeden sarhoş edebilir.

hard rock ile davulun hızlı vuruşlarına uyan vücudunuz, heavy metal deki gitarın çığlıkları ile sabaha kadar titremelidir.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol