lucasarts yapimi hos bir adventure.yapildigi zamanlarda icinde barindirdigi bilmecelerle cok konusulmustu ama sonradan bu tarz oyunlara ve bilmecelere alisildi sanirim ki sidi dusununce pek de yaratici gelmiyor,bambu agacini suya batirip sona agirlik olarak kullanmak...
monkey island
toplam 4 serisi bulunan en iyi,en komik adventure oyunlarindan biridir.oyunun kendisi gibi guybrush threepwood adinda bir kahramani vardir.bulmacalar o kadar da kolay degildir.
cok eglenceli ,esprili ve kaliteli bir macera oyunu... zamaninin en iyilerinden..cdsini hala sakliyorum... arsivimde kalan cok az eski oyundan birisidir...
hayatimin oyunu. her oyunu oynadim, hepsini bitirdim, simdi siz bir de sorarsiniz elime ne gecti diye? bende aynen look a three headed monkey!!! cevabini yapistiririm, mutlu olur, sevinirim.
yediden yetmise herkesin oynamak isteyecegi ,3. su tarafimca en iyisi olan,laf atismalarindan olusan duellolari ile insani yarip geciren adventure oyunu.
(bkz: lucasarts)
tam adı escape from monkey island olan bilgisayar oyunu. oyunun bir versiyonun adı da olabilir.
ianılmaz espirili ve kafa gerektiren adventure oyunu. monkey island 3 de oynarken gülmekten yarılabilirsiniz. korsanlarla yapılan söz düelloları ise efsanedir.
-you are the ugliest monster ever created!
+if you dont count the ones youve dated!
-you are respulsive as a monkey in a negligee!
+i think that seems much like your fianceé!
-when your father first saw you he must have been mortified!
+at least mine can be identified!
-you are the ugliest monster ever created!
+if you dont count the ones youve dated!
-you are respulsive as a monkey in a negligee!
+i think that seems much like your fianceé!
-when your father first saw you he must have been mortified!
+at least mine can be identified!
tesadüfen bir sol framede görmemle içimi sızlatan oyun. artık çocukluğa doğru yapılan hayali geziler mi dersiniz, bebeklik arkadaşınızın "bak çok seversin, muhteşem bişi ben kopamadım" türevi sözleri mi kulaklarınızda çınlar, olur işte bir şeyler. o guybrushın şapşallığından tut, efsanevi sahil sahnesi, o odun atma tripleri, o düellolar.. oldukça sakin bir oyundu görüntüde, ama çözdükçe veya çözmeye çalıştıkça içinizi öyle bir heyecan kaplardı ki asla sıkıcı bir oyun değildi.
her zafer kazandığında’’en garde tushee!’’diye bağırmayı öğreten tek kelime ingilizce bilmeden bitirilen, ingilizce şeysini öğrenince tadından yenmez nostajik bilgisayar oyunu. hala ezberdedir çıkmaz gitmez hatırası...vodoo büyücüsünün sesi, kafatasının ikikde bir bööö!! demesi, tiyotro salonundaki romeo ve juliet, ukala plaj bekçisi, çalınan altın sevgili, hayalet gelin, mezardan çıkan uyuz adam, pörtlemiş gözlü çingene...
hayatımda çok önemli bir yeri ve anlamı olan oyun. evde boy boy posterleri asılı olmasının yanı sıra, geçen hafta aldığım kuru kafa mumluğa "murray" ismini verdim, cuk oturdu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?