love death robots

Netflix'in farklı diyebileceğimiz işlerinden biri. Her bölümünde farklı konu ve karakterlere yer veren, ortalama 10 dakikalık bölüm süresine sahip animasyon/bilim kurgu dizisi diyebiliriz.

İlk olarak 2019 yılında izleyici karşısına geçti ve oldukça olumlu eleştiriler almıştı. Ardından gelen ikinci sezonu baya beklentilerin altında kalmış olsa da birkaç hafta önce yayınlanan 3.sezonla birlikte ilk sezonun kalitesini de geçtiklerini düşünüyorum.

Bazı bölümler oldukça etkileyici görsellere sahip olabiliyor, bazıları görsellikten ziyade daha sanatsal bir görsellik tercih ediyor. Ancak hepsi farklı ve anlatmak istedikleri, mesajları birbirinden benzersiz.

Netflix üyesi olup da bu diziyi es geçmek olmaz. Kesinlikle izlenmeli. Üye değilseniz de izlenmeli. Zaten bir bölüm en fazla 20dk falan sürüyor sanırım. En aşağı 5 dk süren de var. Yani bir oturuşta tek sezon bitirme şansı da var...

Son olarak 3.sezonda beni çok etkileyen bir bölüm oldu, ondan çok ufak bahsetmek istiyorum. Bölümün ismi, makinenin nabzı...
Bu bölüm aslında ımdb sıralamasında epey aşağıda kalmış ama varoluş hakkında mükemmel bir anlatım yapıyor.
Yaşam nedir ?
Fiziksel formumuzun ötesi var mı ?
Ölüm, son mu yoksa asıl başlangıç mı ?

Bu ve buna benzer soruları kafanızda yankılayan, muazzam sanat yönetmenliğine sahip bir bölüm. Görsellerin ve müziklerin de etkisiyle yapmak istediğini çok güzel başarıyor diyebilirim.
Bence bu bölümün alt sıralarda kalmasının sebebi, gerçekten 3.sezonun çok iyi bölümlere sahip olması. Yani sezonda o kadar iyi bölümler var ki, makinenin nabzı dahi sıralamada aşağılarda kalmış. Fakat bu benim kendi tercihim tabiki. Herkes bu bölümü etkileyici bulmamış olabilir.

İlk sezonda da çok iyi bölümler var ama hatırlayamadığım için yazmadım. Bu sezonda en sevdiğim üç bölüm şöyle oldu;

1- Makinenin nabzı
2- kötü seyir
3- mason'un fareleri