laiklik

0 /
komple teorisyen
kelime latince laicus yani ruhban sınıfının dışındaki halk anlamı taşıyan kelimenin fransızca telafuzu laikiden dilimize geçmiştir.şimdi benim sorum ruhban sınıfı dışındaki halk dinsiz midir?
deltanous
yapılan yorumlara binaen, laiklik ilkesinin bugün türkiyede almış olduğu şekle militan laiklik anlayışı denilir. militan laiklik anlayışı kısaca , devlet ile toplum ilişkileri içinde din söz konusu olduğunda , devletin kendisini ön plana almış olmasıdır. aslında bunun çok klasik bir 82 anayasası görünümü olduğunu söylemekten zarar gelmez. otoriteyi hakim kılmak 82 anayasasının varlık sebebidir. 61 anayasası özgürlüklerine tepki olarak yapılan 82 anayasası devleti bireyden üstün kılmaya yönelmiş ve abartmıştır. tabii ardından 10dan fazla değişiklik geçirmiştir ama karakteristik özelliği felsefesi ve ruhu aynıdır.
baskan
o kadar cok konusulmasına ve tartısılmasına rağmen, milletçe bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma konusundaki ustalıgımızdan dolayı "din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" çıtasında tartışılmayı aşamamış kavramdır.

emre aköz’ün yazısında laiklik nedir ne değildir hakkında güzel örneklemler bulmak mümkün. buyrun;


murat karayalçın bile laikliği bilmiyor

shp lideri murat karayalçın, " laiklik karşıtı eylemleri izleme masası " kurmuş. gazeteci meral tamer de parti tarafından not edilen olaylardan bir seçme yapmış. ( milliyet, 15 şubat )

önce şunu belirleyelim: laiklik; devletle ve hukukla, yani geniş anlamda "siyasetle" ilgili bir kavram. yasalar dini kurallara göre çıkarılmayacak, ’meşruiyet’ dine dayanmayacak... ayrıca devlet, toplumdaki bütün inançlara karşı eşit uzaklıkta olacak...
şimdi gelin, ’listeye’ bir göz atalım. ( not: gazetelerden alınan haberlerin gerçek olduğunu varsayıyorum.)

- " istanbul kâğıthane’de internet kafede oruç tutmadığı için dayak yiyen gence yardım etmek isteyen dayısı da dayak yedi... " (bu olayın laiklikle alakası yok. kişinin, dini gerekçelerle suç işlemesine ancak ’ bağnazlık’, ’ hoşgörüsüzlük’ filan diyebilirsiniz.)

- " ilköğretim 8’inci sınıf din bilgisi kitabında örtünme telkin ediliyor... " (eğer kitapta " islam’a göre kadınlar başını örter " deniyorsa... valla onu bir devlet memuru olan diyanet işleri başkanı da söylüyor. bu bir dini bilgidir. öte yandan kitapta " kızlar, siz de örtünün " deniyorsa, laikliğe aykırıdır. devlet böyle bir telkinde bulunamaz.)

- " kilis öncüpınar sınır kapısı’nda iftar saatinde işlem yapılmadığı için ferai tınç, mehmet altan, oral çalışlar, mete çubukçu türkiye’ye giriş yapamadı. " (sadece laikliğe aykırı bir davranış değil, aynı zamanda görevi ihmal. cezalandırılması gerekir.)

- " kocatepe kültür merkezi’nde reklam mankeninin bacakları boya ile örtüldü. " (bu haberin laiklikle bir alakasını göremedim. ’tutuculuk’ daha uygun bir sıfat olur.

tersten bir örnek vereyim: eskiden sabah’ta yazan bir kadın gazeteci, katıldığı bir yemekte çekilen fotoğrafını fazla açık bulmuş ve yayınlamadan önce göğüs dekoltesini rötuşlamıştı. bu olay 2002 kasımından, yani akp iktidarından evvel olmuştu.)

- " yardım sevenler derneği erzurum şubesi, yardım almak isteyenlere fatiha okumayı şart koştu. " (komik bir haber. doğru dahi olsa laiklikle alakası yok.)

- " başbakan iftar yaptığı kız öğrenci yurdunda türbanla ilgili sorulara ’aşama aşama olacak, türbana yasak koymak, allah’a meydan okumaktır’ dedi. " (eğer bazı kadınlar, dini inançları gereği türban takıyorsa... bu yüzden de üniversite okumaları engelleniyorsa... o konuda duyarlı bir siyasetçinin bunları söylemesi gayet normal... zaten üniversite bağlamında; laiklik ile türbanın hiçbir ilişkisi yok.)

- " sivas’a bağlı bir alevi köyüne, 17 öğrencisi olduğu halde öğretmen gönderilmeyip, ihtiyacı olmadığı halde imam gönderildi. " (laiklikle doğrudan bir alakası yok. bir yandan ’kötü yönetime’ işaret ediyor, öte yandan devlet-cemaat ilişkilerinin bozukluğunu gösteriyor.)
offf be
ben laik bir insanım diyenlerin dinsizlikle karıştırdığı kelime. insan laik olmaz, kurumlar laik olur.
ayrıca bizden başka da bununla uğraşan millet yoktur. aman laikliğe zarar gelmesin, laikliğe karşılar falan. bizim özendiğimiz o avrupa ülkerinde yok böyle birşey. herkes hristiyan, haçlarını takıyorlar falan. hatta laiklikten o kadar uzaklar ki müslüman olduğumuz için bizi istemiyorlar. biz de onlara benzeyeceğiz diye şekilden şekile giriyoruz. kasmasak bu kadar, kendimiz olabilsek keşke.
tetik
yoldan geçen birine laiklik nedir diye sorsanız her zaman ki o klasik cevabı verir;
"din işlerinin devlet işlerinden ayrılması"...
peki bize laik bir ülke söyleyin dediğimizde cevap yine klasik;
amerika,ingiltere...

madem amerika,ingiltere laik,oradaki laikliğin nasıl olduğunu biliyor musunuz? cevap;hayır...
o zaman birkaç örnek vereyim;amerika’da tüm okullarda,hastanelerde vb. yerlerde özel ibadet alanları haç işaretleri hz.isa’nın çarmıha gerilmiş putları var.doların arkasında "in god we trust " yani "biz tanrıya inanırız" yazısı vardır.şimdi biz hastanelerimize mescid yapsak yobaz,geri kafalı oluyoruz.türk lirasının üzerine "biz allaha inanıyoruz yazsak" olay çıkar.


bu da ispat
http://img452.imageshack.us/my.php?image=100dolardavafo9.gif
şimdi soruyorum laiklik nedir???ya da hangisi laik?
chavez
size bir soru:

türkiye laik bir ülke midir?
cevaplar, evet ya da hayır şeklinde olabilir. soruyu biraz genişletelim...
türkiye hiç laik olmuş mudur?
yine farklı cevaplar alacağımdan eminim.
sen müslüman mısın?
eğer öyle isen problem yok... yok eğer değilsen, mesela ateistsen...nüfus kağıdının din kısmına ateist yazdır da göreyim seni... ya da ateizm dini inançsızlık madem, yok yazdırsana sıkıysa...
ya da hindu....
zerdüşt...
şintoist...
scientology tarikatına mı mensupsun?
belki senin kurduğun bir din var, tanrısı baban olan...
yazdıramazsın.
yazdıramazsın çünkü, devletin kabul etmemiş böyle dinlerin varlığını, ya da dinsiz olmayı...

neden bizim kimliğimizde din hanesi var, ve hangi laik ülkede gördünüz bu uygulamayı?
ayrımcılık için mi acaba?
yani ben şimdi üzerinde ateist yazan bir kimlikle istanbul büyükşehir belediyesi’ne iş başvurusu yapsam???
ya da kamusal alana türbanla giremiyor diye yaygara koparanların tatilini geçirdiği "caprice palace" oteline, yanımda başı açık sevgilimle gitsem???
kabul edilir miyim acaba???

bu sefer, kendi sorumun cevabını kendim vereyim...
nah...

bu ülke, laik olduğunu iddia eden teokrasi özentisi bir sistem, uyutulan bir kısım yurttaş ve laikliğe inanan diğer bir kısım yurttaştan ibarettir.

chavez
laiklik, herkesin din ve vicdan özgürlüğünün teminatıdır. cumhurbaşkanının eşi tesettürlü diye laiklik elden gitmez. çünkü;
(bkz: osuruktan rüzgar kayadan ancak toz alır)

laiklik; hikmetyar’ın önünde diz çökenlerin, istanbul’u sel götürürken başka bir şehirde "minareler süngümüz, camiler kışlamız" diye şiir okuyanların, dokunulmazlığı olduğu için kayıp trilyon davasında yargılanamayanların, el kaide’yi islam ın yaramaz çocukları olarak görenlerin, ayasofya’yı cami yapmak isteyenlerin, taksim meydanına cami yapmak isteyenlerin, ramazan ayında oruç tutmayanları linçe kalkışanların, menemen’de kubilay’ı linç edenlerin, din üzerinden mağdur siyaseti yapanların, başbakan maaşıyla oğluna gemicik alanların, başı açık olanları tesettürlü insanların tatil yaptığı otellere almayanların, belediye olarak yapmadığı görevin suçunu allah’ın takdirine bağlayanların, büyücülerin, sahte hocaların, gizli gizli şeriat eğitimi verenlerin, 17 ağustos depremini allahın gazabı olarak niteleyenlerin karşısındadır, onların kabusudur ve kabusu olarak kalmaya devam edecektir.



schumi
dinin, devlet tahakkümünden kurtulması ve devletin din kurallarıyla yönetilmemesi demektir. dinlerden özgürlük değil, dinlere özgürlüktür.

kemalizmin laikliği ise her türlü dine karşı cephe almıştır. her dini kendi lehinde, kendi arzuları doğrultusunda kullanmıştır kemalizm. halkı kontrol etme amacı gütmüş, tabiri yerindeyse halkın anasını ağlatmışlardır. faşistlik özlemiyle, kemalist laiklik bir bütünleşme içine girip, meczolma durumu yaşamış olmasındandır ki ezanın türkçeleştirilmesi, kuran’ın aslının yasaklanıp türkçesinin ikame edilme çabası gibi aptalca işlere başvurulmuştur.

türkiye’de laiklik asla varolmamıştır. evet, laiklik belki adam olmaktır; ancak gerçek laikliğin yerine ikame edilerek kullanılan saçma sapan laikliğimiz adamlık değildir. istediğiniz sıfatı takabilirsiniz...

edit: sittirin gidin öğrenin de gelin aq
rap dusmani
gerçek anlamıyla kullanıldığı yerler arasında farklar olan bir kavramdır.

laiklik diyince sadece türban meselesi akla geliyor hatta bu öyle bir hale getirilmiştirki ülkede nerdeyse sağ sol kalmamış laik dinci aşamasına getirilmeye çalışmıştır. tamam tabiki bazı kılık kıyafet ilkeleri içinde mecliste türban yasak olabilir ama cumhur başkanı adayının karısı türbanlı diye karşı çıkmak saçmalıktan öte bir şey değildir. karşı çıkılmak istense o kişiliğe daha başka binlerce sebep bulunabilir ama sanki karısı cumhur başkanı olacakmış gibi böyle saçma bir söylemde bulunanlar resmen kişilik haklarına saldırmaktadırlar benim karım kapanır kapanmaz sanane kardeşim şeklinde cevaplandırılmalıdır ki aksi taktirde kendilerini laik zanneden ilerde cozutup bununda anası kapalı diyebilirler. amerikanın büyük gazetelerinden new york times laikler le dinciler karşı karşıya türkiye abdullah gül ile yeni bir kriz in kapısında acaba ki bu kriz kimlere yarıyacak.

ibi ismet
eski yunan toplumunda tepeden tabana doğru beş ayrı sınıf vardır.

1-aristos (soyluluar)
2-klerikos (rahipler)
3-demos (burjuva ve orta direk)
4-yorgos (köylüler, tarımcılar)
5-laikos (yersiz yurtsuz, kadınlar, köleler ve esirler)

eski yunan’da yönetim aristos ile demoslar arasında gidip gelmektedir. aristosların yönetimine aristokrasi denilir iken, demoslar’ın yönetimine de demokrasi denmektedir. bu iki sınıftan hangisi egemen olursa rahipler yani klerikoslar’da onların tarafına geçerler. aynı şimdiki gibi.
bu sınıf sistemi roma döneminde, ortaçağ avrupasında da aynen devam etmiş taki fransız devrimine kadar. devrime karar veren burjuvalar önce köylülerden yardım istemiş, fakat beklediği yardımı bir türlü bulamamış. daha sonra da yersiz yurtsuz sefaletten sürünen laikoslar’a bu teklifi götürmüşler. laikoslar teklifi hiç düşünmeden kabul etmişler. çünkü burjuvalar devrimin onlara getireceği yenilikleri anlatmış, özgürlükten tutunda, vatandaşlığa kadar. neyse, laikosların kraliyete ve kiliseye karşı burjuvaların yanlarında yer almaları onlara çok şey kazandırmış, ama çok da şey kaybettirmiş. laikoslar kilisenin en daimi müşterileri iken birden dinsiz konumuna düşmüşler. artık kiliseye giremez olmuşlar.
işte laikliğin dinsizliği kavramı bundan kaynaklarınır. laikliğin kısa tarihi de budur.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol